09-01-2008 09:41

Şeytan taşlama kültürü

Şayet Müslümanlar şeytan taşlamayı hayatlarına taşımış olsalardı, bugün İslâm topraklarında emperyalist güçler Müslümanların mallarını, canlarını, namuslarını pay-ı mal etmeye güç yetiremeyeceklerdi.

Şeytan taşlama kültürü
Mustafa ÇELİK / Vakit
 
Şeytanı taşlama hususunda İslâm ümmetinin mesuliyeti müşterektir. Dünyanın her tarafındaki Müslümanlar, insî ve cinnî şeytanları taşlamakla mükelleftirler.  
 
Dolayısıyla dünya Müslümanları insî şeytanları ve bu şeytanların ortaya koydukları sosyal ve siyasal organizasyonları, sistemleri ortadan kaldırmak için söz ve işbirliği yapmak mecburiyetindedirler.
Kurban bayramı, ümmet çapında şeytanı, şeytanlaşan insanları, düzenleri, sistemleri taşlayan Müslümanların sevincidir. Şeytanların alkışlandığı, şeytani plan ve projelerin işlendiği topraklarda bayram kutlamanın anlamı ne ola ki? Koyunlarını Allah’a, gençlerini Allah’a karşı savaşan sistemlere, organizasyonlara peşkeş çeken Müslümanların Kurban bayramı kutlama hakları olur mu?
Asrımızda Müslümanlar koyunlarını Allah’a kurban ederlerken, Allah’a karşı savaşan sistemler, rejimler de Müslümanları kendilerine kurban ediyorlar. Şayet Müslümanlar şeytan taşlamayı hayatlarına taşımış olsalardı, bugün İslâm topraklarında emperyalist güçler Müslümanların mallarını, canlarını, namuslarını pay-ı mal etmeye güç yetiremeyeceklerdi. Şu bir gerçektir ki; şeytan taşlama kültürüyle büyüyen Müslümanlara şeytanlaşan insanların güçleri yetmez. İşte Filistin, Afganistan, Çeçenistan direnişleri. Filistinli çocukların terörist İsrail’li Yahudilere attıkları taşlar, hacda şeytana atılan taşların hayata yansımışlarıdır. Sizin, her gün Müslümanların kanlarını akıtan yerel ve küresel katillere atacak bir taşınız yoksa, siz şeytan taşlama kültüründen mahrum kalmışsınız demektir.
Her ülkenin, her beldenin taşlanacak insî ve cinnî şeytanları vardır. Şeytanlar taşlanmadıkları zaman keyfîliğin, küfrîliğin ve cebrîliğin otoriteleşmesi kaçınılmaz olur. Taşları bağlanmış, insî şeytanları salıverilmiş ülkelerde insan hakları olmaz. Hürriyet ve zürriyet emniyeti kaybolur. Bu nedenle diyoruz ki; Allah’ın mülkünde insanca, Müslüman’ca bir hayat yaşamak, kendimize ve başka insanlara faydalı olmak istiyorsak, şeytanı taşlama kültürünü hayatın bütün katmanlarına yaymalıyız.
Allah’tan gelen vahyin karşısına dikilen, vahyin ölçülerine uymayan ve boyun eğmeyen, vahye boyun eğenleri de vazgeçirmek için uğraş veren herkes şeytandır. Şeytan, yerine göre insan, yerine göre ideoloji, kanun, yasa, gelenek, görenek, totem, yönetim olabilir. Hayatın her kademesinde şeytanla, şeytanın vesveseleriyle, icraatlarıyla karşı karşıyayız. Bu nedenle şeytanı taşlama mesuliyetimizi vazifelerimizin öncelikleri arasında bilmeliyiz.
Allah’ın hükümleri karşısında enelerinden vazgeçmeyenlerin özendikleri de şeytandır. Kendi hevâlarını Allah’ın gönderdiğine tabi kılmayanlar, ya kendileri şeytan olur veya şeytana ve şeytanlaşanlara tabi olurlar.
Mü’min kişinin, kendisini esir etmeye çalışan nefsini, şehvetini, hırsını Kur’an ayetleriyle terbiye etmesi, şeytanı taşlama cümlesinden sayılır. Dolayısıyla hacc’a gitmeden önce de şeytan taşlanır. Müslüman oldukları halde bu dünyada şeytanı taşlamayanlar, bizzat insî şeytanlar tarafından taşlanır.
Şeytan taşlama kültürü, "Bismillâhi vallâhû Ekber!..” ile başlar. Çünkü hacc’da şeytan taşlanırken böyle söylenerek taşlar atılır. Bismillah diyorsan, Allahû Ekber diyorsan şeytan ve hizbinden korkma. Bu dünyada korku kralının esiri olanlar, “Bismillah, Allahû Ekber”i idrak edemeyenlerdir. Şeytan taşlama kültürü bize taraf olma şuurunu kazandırır. Müslüman insan, hak ile batıl arasında bitaraf kalmaz. Çünkü hak ile batıl arasında bitaraf kalan bertaraf olur. Hacc’da şeytana taş atarken şeytanı ve hizbini recmediyoruz, reddediyoruz. Şeytan ve hizbinden değil, Allah’tan ve Allah’ın hizbinden olduğumuzu ortaya koyuyoruz. O halde “Rabbim Allah’tır” diyen herkesle birlikte şeytanları taşlamalıyız. Allah’tan yana olanları desteklemeliyiz. Allah’tan yana olanlarla bir ve beraber olmalıyız. Allah’tan yana olmak, Allah’tan yana olanlarla beraber olmak, Allah’tan yana olanları desteklemek, şeytanları taşlamaktır. Mü’minlerin kardeşliği, Allah yolundaki dayanışmaları, şeytanı ve uşaklarını kahreder. Hacc’da şeytanı taşlayanlar aynı zamanda İslâm kardeşliğinin de provasını yapanlardır.
Netice olarak Allah’a kurbiyet/yakınlık için feda etmek anlamına gelen kurban, bayram sevincinin ifadesidir. Bayram ise, şeytanı taşlamış olmanın başarı sevincidir. Hacc ise, şeytan taşlama kültürüyle büyümüş ve yoğrulmuş mü’minlerin Hz. İbrahim (as) ile Hz. İsmail (as)’in izini takip etmeleridir. Hz. İbrahim (as) ile Hz. İsmail (as)’in izini takip edenler, günlük hayatlarında şeytanları taşlamayı ibadet bilmeli ve fiilen bu ibadeti ihya etmelidirler.
 
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !