Sistem, krizini Müslümanlarla aşmak istiyor
Açık olan şu ki, İslam dünyasında küresel sömürüyü sağ veya sol ideolojiler ayakta tutamaz, bu düzeni değiştirecek de ayakta tutacak olan da Müslümanlardır. Başka bir ifadeyle sistem, kendi krizlerini Müslümanlar üzerinden aşmaya çalışıyor.
Ali BULAÇ / Dünya Bülteni
Eğer heybelerimizi yasak meyvelerle dolduracak olursak, kazanç zannettiğimiz meyveler bize "acı verecek", çünkü sisteme yanlış biçimlerde katılıyor, sistemin iktidar yapısını, politik kültürünü analiz etmiyor, sistem içinde diğerleri gibi hegemonik bir güç haline gelip onların sahip olduğu her ne varsa, biz de sahip olmayı hedefliyoruz. Halbuki, bir Müslümanın yolu ve mesleği farklı olmalı, kendisi gibi olmak gibi bir mecburiyeti vardır. Hiçbir Müslüman bir hırsıza, bir sahtekara, bir hortumcuya özenemez, onu taklid edemez.
Mevcut sistem, küçük azınlıkların ayrıcalıkları üzerine kurulmuştur. Kapitalizmin hedefi budur, "eşitlik" idealiyle ortaya çıkan sosyalizm ve komünizm de bunu değiştirmedi; küçük bir azınlığı (Komünist Partisi'nin Polit Bürosunu ve yakın çevreyi) imtiyazlarla donattı. Bugün adına "küresel düzen" denen uluslararası kapitalizm, kendi tabiatına uygun olarak ülkeler, sınıflar ve bölgeler arasında derin eşitsizlikler oluşturarak bütün yer küresine yayılmaktadır. Müslüman ülkelerden küresel kapitalizmin istediği, Müslümanların İslam'ın adalet, hakiki özgürlük ve eşitlik gibi ideallerinden vazgeçip sürece uyum sağlamasıdır. Müslümanların içinden çıkan profesyonel, muhteris ve aynı zamanda İslami bilgi ve birikimleri yok mesabesinde olan politikacılardan ve bunların çevrelerine topladığı kendileri gibi muhterislerden beklenen, 'komisyonlara razı' olmaları ve hem Hakkın hem halkın aleyhine olan bu süreci işler halde ayakta tutmalarıdır. Herkese daha çok özgürlük, daha çok adalet ve eşitlik isteyen Müslümanlar, uluslararası hırsızların ve sömürücülerin önlerine koyduğu kırıntı mahiyetindeki komisyonlara razı olup dinlerinin ideallerine ihanet etmeye, halkın sefalet içinde kalmasına rıza gösterecekler midir?
Açık olan şu ki, İslam dünyasında küresel sömürüyü sağ veya sol ideolojiler ayakta tutamaz, bu düzeni değiştirecek de ayakta tutacak olan da Müslümanlardır. Başka bir ifadeyle sistem, kendi krizlerini Müslümanlar üzerinden aşmaya çalışıyor. Bu önemli hakikati asla gözden kaçırmamalıyız. Bu açıdan Müslümanlar tarihi bir karar verme anındadırlar. Teorik olarak da pratik olarak da "yeni bir dünya" mümkündür. Bunu öncelikle kendi asli ve sahih kaynaklarımızdan hareketle muhayyilemizde kurmamız ve bir ideal olarak yaşatmamız gerekir.
Müslümanların bütün beşeriyete örnek teşkil edecek bölgesel ve küresel adaletli bir düzen kurmaları mümkündür. Bunun için yapmaları gereken tek şey, İslam'ın ideallerine sımsıkı sarılmaları, kendilerini dünyanın geçici heva ve hevesine kaptırmamaları ve siyaseti sadece Allah rızası ve halkın yararına yapmalarıdır. Herkes siyaseti bu amaçla yaptığını söylüyor. Ama biz sahiden onun bu amaçla yaptığını test etmemiz lazım. Bunun da yolu, kullandığı dil, takip ettiği yörünge, savunduğu program ve proje ve elbette hayatında vuku bulan değişikliklerdir.
Bizim hiç kimseye özel veya kurumsal bir husumetimiz yok, olmamalıdır; sadece eleştiri hakkımızı kullanıyoruz. Eğer husumet ve kin güdersek kaybederiz. Bizim gibi insanlar uyarmaktan başka bir şey yapamaz, bu görevimizi yerine getirmek için azimli olmalıyız. Peygamber Efendimiz (s.a.)’in buyurduğu gibi “Kardeşlerimize zalim iken de mazlum iken de yardım etmek”le yükümlüyüz. "Mazlum" iken nasıl yardım edeceğimiz belli, "zalim" iken ona yardım, "onu zulmünden vazgeçirmeye çalışmak"la olur.
Hoşa gitmese de hakikat şu ki: Bu yaşanması gereken bir süreçti. İnsan illa da acı meyveyi yemek istiyor. Allah, Adem ve eşine "Cennette istediğiniz gibi yaşayın, ama bu ağaca yaklaşmayın" buyurdu, gittiler buyruğunu çiğnediler. Benim kanaatime göre bu nesil İslamcılığın ilk mangasıydı ve her zaman ilk manga telef olur. Eğer yaşadıklarımızdan gerekli tecrübeleri çıkartabilirsek ve feraset sahibi mü’minler olarak bir yerden iki defa ısırılmaktan kendimizi sakındırabilirsek, yarın çok daha güzel olacaktır. Bundan asla kuşku duymamalıyız.
-
arastirmaci 23-08-2007 17:41
insanlarin icini bilmeden nasil bu kadar sert bir yargiyla ortaya cikiyosunuz anlamadim dogrusu, bir de müslümanlara bi sayfa diye acilmis. Önce kendimizden baslayalim, hatalarimizi düzeltmeden baskalarina satasmayalim ki, vatanimiza hizmet etmek isteyenlerin yolu kesilmesin. KINIYORUM...........................