02-04-2009 13:25

Siyonist çetenin yeni elebaşı göreve başladı

Dün düzenlenen törenle göreve başlayan siyonist işgalcinin yeni Başbakanı Benjamin Netanyahu, verdiği ilk demeçte ABD Başkanı Obama’ya ‘İran’ı durdurması’ çağrısında bulundu.

Siyonist çetenin yeni elebaşı göreve başladı

Dün düzenlenen törenle yeni görevine başlayan siyonist işgalcinin yeni Başbakanı Benjamin Netanyahu, verdiği ilk demeçte ABD Başkanı Obama’ya ‘İran’ı durdurması’ çağrısında bulundu. Aşırı sağcı lider, Obama’ya “Ya İran’ı durdur ya da ben durduracağım” diyerek tehditkar bir açıklama yaptı.

American The Atlantic dergisine konuşan İsrail’in aşırı sağcı yeni Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD Başkanı Barack Obama’nın İran’ın nükleer silah elde etmesinin önüne geçmesi gerektiği, aksi halde İsrail’in İran’a saldırmaya mecbur kalacağı tehdidinde bulundu. Netanyahu, Obama yönetiminin iki görevi olduğunu ifade ederek, “Bunlar, ekonomiyi düzeltmek ve İran’ın nükleer silah elde etmesini önlemek. İran’ın nükleer silah elde etmesi halinde Batı medeniyetinin başarısızlığı ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.

TARİHİN YAHUDİLERE ÖĞRETTİĞİ DERS…
“Atom bombalarını kontrol eden, dünyanın sonunu getirecek bir Mesihçi güç istemiyoruz” diyen Netanyahu, tarihin Yahudilere kendilerinin varlığına olan tehditleri ciddiye almasını öğrettiğini ve bu yüzden gerekirse ön hazırlık yapmaları gerektiğini söyledi. İran’ın sadece İsrail’i değil, başka ülkeleri de tehdit ettiğini öne süren Netanyahu, İran’ın Obama’nın diyalog çağrısına olumlu cevap vereceğini ummadığını belirtti. Netanyahu, İran’ın kan ve ölümü yüceleştirdiği iddiasında bulundu.

İSRAİLLİLER MEMNUN DEĞİL
Bu arada, Haaretz gazetesinin, hükümetin dün Knesset’te güvenoyu almasının hemen ardından yaptığı bir kamuoyu yoklaması, İsraillilerin yüzde 54’ünün yeni hükümetten memnun olmadıklarını ortaya koydu.
Haaretz-Dialog kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre halk yeni hükümete çok da fazla süre vermiyor.
Kamuoyu yoklamasına katılanların üçte birinden azı, yeni hükümetten hoşnut olduklarını ifade etti.
Kendi partisi içinde eleştiri oklarına hedef olan Savunma Bakanı Ehud Barak ise katılımcıların üçte ikisinden destek aldı.

İSRAİL’DE KOALİSYON GENİŞLİYOR
İsrail’de, Likud lideri Benjamin Netanyahu başbakanlığındaki yeni hükümet dün yemin edip bugün görevi devralırken, koalisyonun genişletilmesi çabaları da sürüyor.

Likud, dün aşırı kesimin partilerinden Birleşik Tevrat Yahudiliği ile koalisyon protokolüne imza attı. 120 üyeli Knesset’te (İsrail parlamentosu) Birleşik Tevrat Yahudiliği 5 üyeye sahip bulunuyor. Böylece İsrail koalisyonunda var olan partilerin sayısı 6’ya yükseldi. Koalisyonda yer alan partilerden Likud’un 27, İsrail Evimiz’in (Yisrael Beiteniu) 15, İşçi Partisi’nin 13, Şas’ın 11 ve Yahudi Evi (Habayit Hayehudi) partisinin 3 milletvekili var.

ABBAS: NETANYAHU BARIŞ İSTEMİYOR
Öte yandan yemin ederek görevine başlayan İsrail’in yeni hükümeti için Filistin’den ilk yorum Mahmud Abbas’tan geldi. Abbas, Netanyahu’nun iki devletli çözüm önerisini kabul etmediğini ve bu çözüm önerisini kabul etmeyen hiçbir İsrail hükümetiyle müzakerede bulunmayacaklarını belirtti. Abbas ayrıca, Netanyahu Hükümeti’nin illegal yerleşim birimlerinin açılmasını hızlandıracağını da belirterek, uluslararası toplumun İsrail’in uluslararası hukuka aykırı tutumuna karşı koyması çağrısında bulundu.

(Kaynak: Vakit)

YORUMLAR
  • HUSEYIN SASMAZ   02-04-2009 14:37

    Hizb-ut Tahrir/Türkiye Vilayeti’nden Bir Heyet, Afganistan’ın Ankara Büyükelçiliği’ne, Açık Bir Mektup Teslim Etti H. 05 Rabi-ul Ahir 1430 M. 30 Mart 2009 H. 05 Rebi-ul Ahir 1430 el- muvafık M. 30 Mart 2009 günü, Hizb-ut Tahrir/Türkiye Vilayeti'nden bir heyet, Afganistan Cumhuriyeti yöneticilerinin Hizb-ut Tahrir'in Afganistan'daki Şebabına yönelik cürümlerini ifşa eden açık bir mektup iletmek üzere, Afganistan'ın Ankara'daki Büyükelçiliği'ne gitti. Büyükelçilik'te yetkililerin bulunmaması nedeniyle, sekreterlikteki görevli ile görüştüler. Kendisine Hizb-ut Tahrir hakkında bilgi verildi, söz konusu mektubun içeriğinden bahsedildi, Afganistan Devlet Başkanı Hamit Karzai ile Amerika arasındaki kirli ilişkilere dikkat çekilerek, bunun Karzai'ye, Afganistan'a ve halkına yüzkarası ve zillet olarak döneceği ifade edildi. Daha sonra yetkililere iletmesi için açık mektup görevliye verildi. Söz konusu mektupta; "Afganistan Devleti, İslami olduğunu göstermek adına kendini İslâm Cumhuriyeti olarak isimlendirmesine rağmen(!) İslâmî Hilâfet farizasını eda eden Hizb-ut Tahrir'in aktivitesi ve Afgan vatandaşları arasında kazandığı popülaritesi, devleti, yetkilileri, özellikle de Vatanî Güvenlik İdaresini, Hizb'in şebâbına karşı İslâmî usullerle, hatta insanlıkla bağdaşmayan şiddet ve zorba eylemler uygulamaya sevk etmiştir." denildi. Afganistan yöneticilerine şu uyarıda bulunuldu: "Hizb-ut Tahrir / Afganistan, Hilâfet için çalışanları tutuklayıp onlara işkence yaparak Allah'ın dinine karşı cüret eden Güvenlik İdaresi'ni dizginlemesi, tutuklu şahısları derhal serbest bırakması, bunun sorumlularını muhasebe etmesi ve Hizb-ut Tahrir'den resmî olarak özür dilemesi hususunda Afganistan Devleti'ni uyarır." Açık mektubunun sonunda ise; Hizb-ut Tahrir üyelerinin, Afganistan Devleti yetkilileri tarafından maruz kaldıkları ceza ve işkenceye rağmen İslâmî Hilâfeti ikame edinceye kadar İslâmî âlemin dört bir tarafındaki faaliyetlerinin sebatında, devamında ve yoğun uğraşısında asla tereddüt etmeyeceği gibi bu uğurda fedakârlık yapmaktan da asla kaçınmayacakları belirtildi. إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ "Şüphesiz bunda, aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır." [el-Kâf 37]

  • HUSEYIN SASMAZ   02-04-2009 14:09

    Hürriyet Gazetesi’nde Yayınlanan Bir Makaleye Reddiye H. 04 Rabi-ul Ahir 1430 M. 29 Mart 2009 Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'ne, es-Selâmu Âlâ Men İttaba'l Hudâ, Gazetenizin 29 Mart 2009 tarihli nüshasında, Enis Berberoğlu'na ait "Hizb-ut Tahrir Kimin Örgütüdür" başlıklı yazıyı okuduk. Yazar, makalesine Ergenekon davasının 2. İddianamesine ilişkin bir yazı görüntüsü vermiş ama gerçekte Hizb-ut Tahrir'i hedef almıştır. Hizb'e karşı beslediği ön yargı aklını örtmüş olacak ki 20 Eylül 2008 tarihli basın açıklamamızdan alıntı yaparak makalesine taşıdığı "(Hizb-ut Tahrir) Sadece Ergenekon gibi İngiliz güdümlü terör şebekelerini reddetmek ve Ümmet içerisinde kök salmasını engellemek üzere çalışmakla kalmaz, aynı zamanda AKP Hükümeti gibi Amerikan güdümlü fitne şebekelerini de reddeder ve Ümmet içerisinde kök salmasını engellemek üzere çalışır." şeklindeki ifademizi "İngiliz Gizli Servisi'nin yan kuruluşu" şeklinde akıl dışı bir söze mesnet yapmaya çalışmıştır. Ayrıca yazar makalesinde kapalı tutmuş olsa da "İslami hareketleri izleyenler" diye belirttiği kesimin, başta Amerika ve İngiltere gibi kâfir sömürgeci devletler olmak üzere, 3 Mart 1924'te İngilizler'in desteği ile Hilafet'i yıkmayı başaran Arap ve Türk hainler gibi bugün de İslami Ümmetin başına çöreklenip yine kâfir sömürgeci devletler adına yeniden Hilafet'in ikame edilmemesi için çalışan yöneticiler, bunların istihbarat kuruluşları ve Hizb'i kötülemek ve karalamak adına bunların ortaya attığı aşağılık iftiraları servis etmek üzere kalemşörlüğe soyunan bazı insaftan yoksun yazarlardan oluştuğunu İslami Ümmet ve bizler bilmekteyiz. Fakat yazar, bu tür iftiralardan medet umup saldıranların ne kadar gülünç duruma düştüklerini bilmemektedir. Hizb-ut Tahrir İslam Ümmeti'nin bağrından çıkmış, İslami, ideolojik, küresel ve bağımsız bir siyasi partidir. Hizb'in varlık nedeni ise, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın şeklindeki kavlidir. وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنْ الْمُنْكَرِ وَأُوْلَئِكَ هُمْ الْمُفْلِحُونَ "Sizden hayra davet eden, marufu emreden, münkerden nehyeden bir ümmet (topluluk) bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." Sayın Genel Yayın Yönetmeni, her ne kadar hakkımızdaki söz konusu saldırgan yazı, yazarınız Enis Bey tarafından kaleme alınmış olsa da bizler fertleri değil, bir siyasi parti olarak fertlerin bağlı bulunduğu kurumları muhatap alırız. Bu nedenle erdem ve basın etiği ilkelerine uygun hareket edip bu reddiyemizi yayınlamanızı talep ediyoruz.