12-03-2009 10:39

Sudan, Darfur`u Müslüman gözlemcilere açmalı

Ömer el Beşir’e UCM’nin çifte standart uyguladığını kabul ediyoruz. Fakat Darfur’da 7 milyon Müslüman’ın 2003 yılından beri yaşadıklarını hem oradaki Müslümanlardan hem de batılı kurumlardan işitiyoruz.

Sudan, Darfur`u Müslüman gözlemcilere açmalı

İHH Yönetim Kurullu Üyesi Osman Atalay, Sudan'ın Darfur bölgesinde yaşananlar ve son olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)'nin Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir hakkında Darfur'da yaşananlar dolayısıyla verdiği tutuklama kararı üzerinden Darfur meselesine dair önemli bir çağrıda bulunuyor. 

 

Atalay, Ömer el Beşir'in, Darfur’u Müslüman gözlemcilere açması gerektiğini söylüyor.

 

İşte Atalay'ın konuyla ilgili Timeturk haber potalında yer alan değerlendirmesi:

 

2003 yılından beri Darfur’da yaşanan kriz, uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin Ömer el Beşir hakkında aldığı tutuklama kararı ile çok karmaşık bir sürece girdi. Karara başta Ömer el Beşir olmak üzere Afrika birliği, Arap birliği, İKÖ, İran ve Çin çok sert tepkiler verdi. Olayı İsrail, ABD ve emperyalistlerin Sudan’ı parçalaması olarak sundular... Evet, Sudan son 10 yılda petrol ve doğal gaz yatakları gelirleri ile zenginleşen bir ülke...

Mısır’ın hayat damarı Nil buradan geçer. Ömer el Beşir Mısır’da askeri eğitimini aldı ve ABD desteği ile yıllar önce Sudan’da gerçekleştirdiği darbeyle Sudan’ı uzun yılardır yöneten tek isim oldu. Sudan ülke kaynaklarını Çin ve Rusya ile beraber değerlendirerek, bu iki ülkeyi stratejik ortak olarak seçmiş bir ülkedir.

Tabii ki, UCM’ye Afganistan’da yaşananların, Filistin’de yaşananların, Irak’ta yaşananların hesabını soralım. UCM’nin bu kararını Amerika ve İsrail’in hesapları olarak değerlendirirken; Sudan’ın en büyük iki müttefiki ve ticari ortağı olan Rusya’dan 300 bin Çeçen’in katledilmesi ve yıllardır Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlarına yaptığının hesabını da soralım. UCM’den tüm katliamların hesabını soralım… İslam dünyasında yaşananları ABD ve İsrail’e endekslerken, Çin ve Rusya’nın da Müslümanlar üzerinde uyguladığı katliam ve zulümlerinin de hesabını sormalıyız..

Ömer el Beşir’e UCM’nin çifte standart uyguladığını kabul ediyoruz. Fakat Darfur’da 7 milyon Müslüman’ın 2003 yılından beri yaşadıklarını hem oradaki Müslümanlardan hem de batılı kurumlardan işitiyoruz. Burada Darfurlu Afrikalı ırkına mensup Müslüman kardeşlerimiz ile Sudanlı Arap Müslüman kardeşlerimizin kavgası var. Bu inkar edilemez bir hakikat. İkinci gerçek ise, batılı kaynaklara göre 300 bin çocuk kadın genç ihtiyar, Sudanlı yetkililer ve onların desteklediği Cancavid milisleri tarafından öldürüldüğüdür.

Sudan hükümeti ve el Beşir ise ölen insanların sayısının 10 bin kadar olduğu söylüyor. Fakat, Ömer el Beşir Darfur sorununa batılılar ve Müslümanların da karışmasını istemiyor. Sorun asıl işte tam burada. Ömer el Beşir’in hakkını Ömer el Beşire verelim, amenna fakat, Darfur Müslümanlarının hakkını ve hukukunu kim koruyacak? Arap birliği ve Afrika birliği sadece yılda birkaç kez bira araya gelip konferans toplantıları yapan kurumlar. İKÖ 2 dönem başkanlığı Türkiye’de olmasına rağmen maalesef Darfur sorununa gözünü ve kulağını kapatmaktan öte hiçbir şey yapmamıştır.

Darfur’a girmek ve burada insanlar ile konuşmak, sorunu incelemek için acil bir komisyon oluşturulması gerekiyor. Bu bölgede gerek Sudan, gerekse Darfurlu insanların eğitimi öğretimi ve sorun çözme gelenekleri çok yetersiz ve acımasız türden. Ömer el Beşir Darfur’un kapılarını hiç değilse Müslümanlara açmalı. Bu sorunu masaya çözme inancı ile yatırmalı.

Türkiye’den sivil toplum kuruluşları özellikle Mazlum-der gibi kurumların, ayrıca TBMM insan hakları komisyonu ve Sudan dostluk gurupları vekilleri bölgeye giderek Darfurlu Müslümanların sorunlarını dinlemeli. Batının Darfur sorununa bakışını beğenmiyoruz ama İslam dünyasının bir vicdan merkezi oluşturması gerekiyor. O zaman, Darfurlu Müslümanları, Gazzeli, Doğu Türkistanlı, Çeçenistan, Irak ve Hamalı katledilen Müslümanların hesabını soracağımız bir vicdan adalet mekanizmasını kurmak zorundayız…

UCM’nin karşısına bir teşkilat oluşturmamız gerekmiyor mu? Ömer el Beşir’e “tamam sana çifte standart var, yanındayız” derken, Darfur sorununu çözmeye yönelik bir refleks göstermemek asıl Darfurlu Müslümanlara karşı adaletsizlik ve çifte standart yapmış oluruz. Küresel emperyalizmin İslam topraklarında fitne çıkarması olarak olaya bakmak, çok sığ ve adaletsiz bir bakış açısıdır. Sorun Darfurlu Müslümanlar ile sudanlı Müslümanları çözüme götürecek bir adalet mekanizmasının kurulması ile çözülecektir. UCM eleştirildiği kadar kesinlikle Ömer el Beşir hükümetinin de Darfur sorununu çözmeye ikna edecek yaptırımı diretmek zorundayız…

Soruna genel dünya siyaseti açısından bakmak yerine Darfur özeline girerek sorunu anlamaya yönelik bakmalıyız. Bunun da tek çözümü Ömer el Beşir Darfur’u Müslüman gözlemcilere açmalı. İslam dünyası uleması bu konuya hakemlik edecek bir platformu oluşturmalıdır. Konjonktürün sağladığı avantajı AK Parti hükümetinin değerlendirme şansına sahip olduğunu unutmamak gerekir.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !