Suriye`de 3 yılda neler oldu?
Suriye’de 15 Mart 2011’de başlayan ayaklanma süreci, 4. yılına girdi. 150 bin maktul, yüz binlerce yaralı, milyonlarca muhacir, tutsak, kayıp ve bütün bir ülkenin harabeye çevrildiği gerçeğine rağmen direniş 4. yılında da sürüyor.
Suriye’de 15 Mart 2011’de başlayan ayaklanma süreci, 4. yılına girdi. 150 bin maktul, yüz binlerce yaralı, milyonlarca muhacir, tutsak, kayıp ve bütün bir ülkenin harabeye çevrildiği gerçeğine rağmen direniş 4. yılında da sürüyor.
Savaşın başladığı 15 Mart 2011 ile 2012 dönemlerinde muhaliflerin kontrolündeki bölgelere ağır silah, tank, füze ve uçaklarla saldırı düzenleyen rejim, özellikle geçen yıldan itibaren öldürücü ve yıkıcı etkisi yüksek olan "varil bombaları" kullanmaya başladı.
Suriye İnsan Hakları Örgütü'ne (SNHR) göre, iç savaşın başlamasından bu yana muhaliflerin kontrolündeki bölgede yaklaşık 1370'den fazla varil bombası kullandığını belirtiyor. Atıldıkları bölgelerde büyük çukurlar açarak ağır tahribatlar veren varil bombaları 189'u çocuk 947'den fazla insanın ölümüne neden oldu ve 5400 yapıya zarar verdi.
Çeşitli kaynaklardan derlenen bilgilere göre, 2011 Mart ortalarında başlayan iç savaşın ilk dönemlerinde muhaliflere karşı hafif silahlar kullanan rejim, muhaliflerin silahlı güçlerini arttırmasını üzerine taktik değiştirerek özellikle ikinci yıl olan 2012'de ağır silah, tank, Scud füzeleri, helikopter ve uçaklarla saldırmaya başladı.
Muhaliflerin de rejimin saldırılarına yerli yapımı toplar, rejim güçlerinden ele geçirdiği tank ve havan toplarıyla karşılık vermesi üzerine, Esed kuvvetleri özellikle 2013'ün yaz döneminden itibaren varil, misket ve vakum bombaları kullanmaya başladı.
Yıkıcı ve öldürücü etkisi yüksek olduğu için rejim tarafından özellikle Halep'ten muhaliflerin kontrolündeki bölgelere kullanılan varil bombaları, füzelere göre çok daha ucuz. SNHR'nin varil bombalarıyla ilgili hazırladığı raporda, rejiminin, bazıları 500 kiloya kadar ulaşan varil bombalarının mümkün olduğu kadar fazla zarar ve tahribat vermesini sağlamak için varillerin içine TNT patlayıcının yanı sıra şarapnel etkisi yapması amacıyla kesici ve delici demir parçaları koyduğu belirtiliyor.
Savaşın başlamasından bu yana rejimin attığı varillerin patlaması sonucu ülke genelinde ev, okul, cami ve kiliselerin de aralarında bulunduğu en az 5 bin 400 binanın yıkıldığı bildirilirken, rejimin toplamda kullandığı 1370'den fazla varil bombası sonucu çocuklarla birlikte ölen insan sayısı binlerle ifade ediliyor
KİMYASAL SİLAH KULLANIMI
Savaş suçu olan kimyasal silah kullanımıyla ilgili en fazla ses getiren olay, geçen yıl 21 Ağustos'ta rejimin Şam'ın Doğu Guta bölgesinde düzenlediği, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu 1,300 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıydı.
Suriye'ye dış müdahaleyi gündeme getiren olayın ardından BM denetçilerinin hazırladıkları raporda, kimyasal silah kullanıldığı netleşirken, kimin tarafından kullanıldığı ise kesinlik kazanmadı. Raporda, 7 farklı bölgede incelemeler yapıldığı, çevresel, kimyasal ve tıbbi örneklerin, Guta, Han El-Assal, Sarakıb ve Aşrefiye'de kimyasal silah kullanıldığı, Cobar'daki olayda muhtemelen kullanıldığının tespit edildiği, Bahariyah ve Şeyh Maksud'ta meydana geldiği öne sürülen saldırılara ilişkin herhangi bir delil bulunamadığı için kimyasal silah kullanımının teyit edilemediği ifade edilmişti.
Suriye'de kimyasal silahı kullanımı iddiaları ilk olarak 19 Mart 2013'te, Halep'deki Han El-Assal bölgesinde ortaya çıkmıştı.
BM denetçilerinin hazırladığı raporda, Han El-Assal'da, "elde edilen güvenilir delillere" göre, asker ve sivillere karşı kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiği, 24 Ağustos'ta Sarakıb'de ve 25 Ağustos'ta Aşrefiye'de asker ve sivillere yönelik görece az miktarda kimyasal silah saldırısı yapıldığının belirlendiği belirtilmişti.Raporda ayrıca, 22 Ağustos'ta Bahariye ve 13 Nisan'da Şeyh Maksud'da gerçekleştirildiği iddia edilen saldırılara ilişkin ise kan ve çevre örnekleri üzerinde yapılan testlerde kimyasal maddeye rastlanmadığı için bu iki olayda kimyasal silah kullanıldığının teyit edilemediği açıklanmıştı.
YÜZBİNLERCE İNSAN KATLEDİLDİ
YÜZBİNLERCE İNSAN KATLEDİLDİ
Üçüncü yılını dolduran savaş ülkede en az 140 bin insanın hayatına mal oldu. Milyonlarca insan ülkesini terkederek başta Türkiye olmak üzere, Lübnan, Ürdün, Irak, Mısır ve birçok Avrupa ülkesine sığınmak zorunda kaldı. Savaşın en savunmasız kurbanları ise çocuklar. 1 milyon 200 bin çocuk mülteci durumunda. Her üç çocuktan birine ya ateş edildi, ya vuruldu ya da dövüldü. 5 milyon çocuk acil yardıma muhtaç. 4 milyon çocuk eğitim hakkından mahrum. 10 binden fazla çocuk öldürüldü.
Ekmek fiyatı yüzde 500 arttı
BM verilerine göre 10 milyon Suriyeli acil yardıma muhtaç. 242 bin kişi kuşatma altında, 3 milyondan fazla insan ise ulaşılması zor yerlerde yaşamaya mahkum edilmiş. Son iki yılda bazı yerlerde ekmeğin fiyatı yüzde 500 arttı. Ülkenin yarısında temiz su kaynağına ulaşmak imkansız. Ülkenin birçok yerinde bir litre suyun 20 dolara satıldığı oluyor.
İNSANLARA KEDİ KÖPEK YEME FETVALARI VERİLDİ
İNSANLARA KEDİ KÖPEK YEME FETVALARI VERİLDİ
Bazı Suriye alimleri, açlık yüzünden ölümlerin arttığı Suriye'deki halka, bulabildiği takdirde eşek, köpek ve kedi etini yiyebilme fetvası verdi.
Milyonlarca mülteci
İç savaşta 194 hastane, 541 cami, 3 bin 871 okul ve 36 kilise yıkıldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SNHR) verilerine göre, üç yıllık savaş süresince 589 bin yapı tamamen yıkıldı, 736 bin yapı ise ağır hasar gördü. Humus, Halep ve Hama gibi birçok şehir ise rejimin saldırıları sonucu harabeye döndü. Yıkılan veya hasar gören yapıların onarımı için 165 milyar dolara ihtiyaç var.
Suriye'den kaçıp komşu ülkelere sığınan Suriyeli'leirn sayısı tam olarak bilinmiyor. Ancak kayıtlı sığınmacı sayısı Türkiye'de 634 bin 344, Lübnan'da 957 bin 773, Irak'ta 226 bin 934, Ürdün'de 584 bin 406, Mısır'da 134 bin 914. Yüz binlerce Suriyeli ise yabancı ülkelerde kayıtsız olarak bulunuyor.
İlaç üretimi yüzde 70 düştü
Suriye genelinde hastanelerin yüzde 60'ı, sağlık kurumlarının yüzde 38'i ya zarar gördü ya da tamamen yok edildi. Ülkede ilaç üretimi yüzde 70 oranında düştü. Doktorlaırn neredeyse yarısı ülkeden kaçtı. Aşı programları geriledi, menenjit, kızamık gibi yıllar önce ortadan kalkmış hastalıklar yeniden yükselişe geçti. En az 80 bin çocuk, çocuk felci hastalığını taşıyor.
(Timeturk)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !