Suriye semaları Türkiye semalarıdır
Suriye`nin hava sahası İsrail savaş uçakları tarafından ihlal edildiğinde “Dost ve kardeş komşumuzun taciz edilmesini esefle karşılıyoruz” gibi basit bir açıklamanın bile yapılmaması nasıl izah edilebilir? İnanılmaz bir aymazlık… Kahredici bir aymazlık… Suriye semalarının Türkiye semaları olduğunu ne zaman idrak edeceğiz?
Hakan ALBAYRAK / Yeni Şafak
İsrail savaş uçakları Suriye hava sahasını ihlal ediyor, hatta bir iddiaya göre Suriye topraklarını bombalıyor, ama Türkiye'den çıt yok.
Bölgede “sürdürülebilir bir barış, güvenlik ve işbirliği ortamı”nın tesisine hayati önem atfettiğini ileri süren hükümet, Suriye ile adeta stratejik bir işbirliği içinde olduğu halde, İsrail'in bu tehlikeli tacizine ses çıkarmıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan suskun.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan suskun.
Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin uluslararası etkinliğini arttırmayı ve bölge barışına katkı sağlamayı taahhüt eden Abdullah Gül de suskun.
Konuşmayı çok seven Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt bu askeri meselede mutlaka bir şey söyler diye düşünüyoruz, ama konu PKK ile ilgili olmadığı için o da sessiz kalıyor.
Seçim kampanyaları boyunca AK Parti'yi “Amerikan-İsrail ağzı”yla konuşmakla suçlayarak Amerikan-İsrail emperyalizmine karşı hassas oldukları intibaını uyandıran muhalefet liderleri de ağızlarını açmıyorlar.
Basına bakıyoruz; “Türkiye sınırında savaş rüzgârı” gibi başlıklar atılıyor, ama Türkiye'nin bu işe niye kayıtsız kaldığı, saldırgan İsrail'i niye tenkit etmediği, Suriye'yi niye savunmadığı hiç sorulmuyor.
İnanılmaz bir aymazlık… Kahredici bir aymazlık…
Suriye semalarının Türkiye semaları olduğunu ne zaman idrak edeceğiz?
* * *
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Thabo Mbeki, İngiltere ve ABD'nin kuşatması altındaki Zimbabve'ye, rejimini beğenmemesine rağmen, 'bölgemizde emperyalistlerin yeni bir mevzi kazanmasına izin veremeyiz; buna izin verirsek kendi kendimize tuzak kurmuş oluruz' anlayışıyla sahip çıkıyor…
“Böyle bir siyasi basiret bizimkilerde niye yok?” diye sormayacağım, çünkü var olduğunu biliyorum; ama bu siyasi basîretin yeterince gelişmediği son olayda bir kere daha anlaşılmıştır.
Gönül isterdi ki hükümet -ve de bundan böyle cumhurbaşkanı- Suriye'ye veya İran'a en ufak bir tehdit sözkonusu olduğunda en yüksek perdeden itiraz yükseltsin.
Yükseltsin ki, ufak tehditler büyüyüp büyüyüp bölgeyi yeni ateşlere atmasın.
Yükseltsin ki, Türkiye'nin “bölgede sürdürülebilir bir barış, güvenlik ve işbirliği ortamı”nın tesisi konusunda samimi olduğu ortaya çıksın.
* * *
En yüksek perdeyi geçtik…
Suriye'nin hava sahası İsrail savaş uçakları tarafından ihlal edildiğinde “Dost ve kardeş komşumuzun taciz edilmesini esefle karşılıyoruz” gibi basit bir açıklamanın bile yapılmaması nasıl izah edilebilir?
Sözkonusu İsrail savaş uçaklarının Türkiye'den havalandığı yönünde korkunç bir iddia var; ya birileri Türkiye'nin sessizliğini bu iddiayla izah etmeye kalkarsa?
Açıklama bekliyoruz!
Geç olsun, güç olmasın.