11-04-2018 23:53

Tarih boyunca Tevhid Dini`nin karşısına hep

Tevhîdî davetin yaygınlaşmasıyla meydana gelecek müspet değişime ve adalet arayışlarına karşı direnen egemen statükonun sahipleri, içine Allah`ın dininden (egemenliklerine doğrudan zarar vermeyeceğini düşündükleri) kimi unsurları da katarak oluşturdukları statükonun dinî söylemiyle halkı Allah ile aldatarak, var olan statükoya sahip çıkmaya çağırıp yönlendirmeye çalışırlar.

Tarih boyunca Tevhid Dini`nin karşısına hep

Tevhîdî davetin yaygınlaşmasıyla meydana gelecek müspet değişime ve adalet arayışlarına karşı direnen egemen statükonun sahipleri, içine Allah'ın dininden (egemenliklerine doğrudan zarar vermeyeceğini düşündükleri) kimi unsurları da katarak oluşturdukları statükonun dinî söylemiyle halkı Allah ile aldatarak, var olan statükoya sahip çıkmaya çağırıp yönlendirmeye çalışırlar.

Öyle ki, zihinleri işgal altında olan mustaz’af kitleler bile (Cumhuriyet mitinglerindeki işçi sendikaları misali), zulmeden egemenlerin, bürokratik darbeci vesayetin çağrısına uyarak, "statükonun dini" olan “atalar dini”ne, "resmî ideoloji"ye sarılırlar ve kendilerine daha fazla özgürlük getirecek, sömürü zincirlerini kısmen de olsa gevşetecek sistem içi görece değişimlerin bile karşısına dikilirler ve ağır zulmüne, sömürüsüne muhatap oldukları statükonun savunuculuğunu bizzat yapmak aymazlığını yaşarlar.

Mehmet Pamak'ın makalesini okumak için tıklayınız

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !