08-02-2009 20:49

Tasavvuf, Kur`an dışı ve eklektik bir kültürdür

Özgür-Der Sakarya Şubesi’nin düzenlediği “Kur’an’a Göre Hurafe, Tasavvuf ve Batınilik” konferansında konuşan Araştırmacı-Yazar Ferdi Aydın, tasavvufun Kur`an dışı ve eklektik bir kültür olduğunu söyledi.

Tasavvuf, Kur`an dışı ve eklektik bir kültürdür

Özgür-Der Sakarya Şubesi’nin konferanslar dizisinin ikincisinde “Kur’an’a Göre Hurafe, Tasavvuf ve Bâtınilik” başlıklı konu işlendi. Sunumu araştırmacı-yazar Ferit AYDIN gerçekleştirdi.

 

Ferit Aydın, küreselleşmeyle birlikte bir din anarşisinin toplumsal hayata hakim olduğunu ve bunun nedeninin muttakilere bir rehber ve bir ölçü olarak indirilen vahiyle bağın koparılması olduğunu ifade ederek başladığı sunumunu “hurafe ve bid’at” kavramlarını açıklayarak sürdürdü.

 

Aydın, hurafe kavramının Arapça bir kelime olduğunu, “harife-yahrefu” kökünden türediğini ve İbni Manzur’un Lisan-ul Arabı’nda ‘hoşa giden yalan söz’ olarak tanımlandığını dile getirdiği konuşmasında, hurafenin oluşmasının temel sebebinin insanın inanç konusundaki doyumsuzluğu olduğunun altını çizdi. Bu bağlamda ölçüsüzlüğün, fıtrattan uzaklaşmanın ve ırkçı eğilimlerin desteklenmesinin en önemli kaynaklarından birinin de dinsel ve kültürel hurafeler olduğunu belirtti.

 

Ferit Aydın ayetlerden ve gerçek hayattan örnekler vererek gerçekleştirdiği sunumunda tasavvuf ile ilgili şu tespitlere yer verdi:

 

“Allah’ın ilahi vahiyle bizlere bildirdiği ve Resul(a.s)’ın yaşantısıyla en güzel şekilde örneklendirdiği sünneti içerisinde önemli yere sahip olan zühd ve takva kavramları maalesef yunanca ‘teosophi’ kelimesinden türeyen tasavvuf kavramıyla karıştırılmaya, çarpıtılmaya çalışılmaktadır. Zühd ve takva; Allah’tan layıkıyla sakınmanın, konumunun farkında olarak tevazu ile O’na yönelmenin adı iken tasavvuf, aşırılığın ve haddi aşmanın adıdır. 

 

İlk vahye muhatap olan insanlar mistik bir din algısına sahip değillerdi. O dönemde tekke, türbe ve tarikat gibi yapılar ve tasavvuf diye bir düşünce de yoktu.  Zaten Kuran ve hadis kaynaklarında da tasavvuf diye bir kavrama rastlamak mümkün değildir.

 

İslam’a yüzyıllar sonra, sorgulamadan ve öğrenmeden giren toplumlar, geleneksel kültürlerini de İslam’a nispet etmişlerdir. Bu şekilde dine birçok hurafe ve bidat girmiştir. Çok farklı etkenlerden beslenerek gelişen, eklektik bir yapıya sahip olan ve başlı başına ayrı bir inanç sistemi haline gelmiş bir olgu olarak karşımıza çıkan tasavvuf aynı zamanda

dinin tamamen vicdanlara hapsedilmesine ve hayattan soyutlanmasına hizmet ederek Müslümanların edilgenleştirilmesinde büyük rol oynamıştır.

 

Tasavvuf konusunu anlamak için Tevhid-Vahdet ve Tevhid-Şirk ilişkilerini Kur’ani bir perspektifle değerlendirmemiz gerekir. Dünyada her şey Allah’ın bir parçası(vahdet) düşüncesi tasavvufun temellerini oluşturmuştur. İslam’da ise Allah benzersiz olan, eşi, benzeri ve ortağı olmayan yegâne ilah (tevhid) düşüncesi esastır.

 

Tasavvufta ‘şeriat, tarikat, hakikat’ terkibi çokça zikredilir. Bu bağlamda tarikat şeyhleri Allah’ın yeryüzünde vekilidir. Gayb dâhil her şeyi bilir ve kerametler gösterirler. Oysa Kuran’a göre peygamberler dâhil kimse gaybdan haber veremez. Gaybı yalnızca Allah bilir.

 

Tasavvuf ile ilgili merhum M.Akif Ersoy’un şu beyitlerini sizlerle paylaşmak istiyorum:

 

"Sürdüler Türk’e tasavvuf diye olgun şırayı / Muttasıl şimdi hakikat kusuyor Sıtkı Dayı!”

 

Aydın, konuşmasının son bölümünde, tasavvuf düşüncesi ile birlikte hurafe ve bid’atlerin  Kur’an ve sünnetin hakemliğinde sorgulanması gerektiğini; eklektik fikirler yumağı olan tasavvuftan arınarak, Allah’ın Kuran’da belirttiği ve Resul(a.s)’ın en güzel şekilde yaşadığı Tevhid dinine dönülmesi gerektiğini vurguladı.

 

Konferans dinleyicilerden gelen soruların cevaplanması ve Aydın’ın kitaplarını imzalaması ile sona erdi.

YORUMLAR
  • muvahhid   11-01-2010 20:04

    haksızlık değil zorda değil hani allahın sevmediği ve onun katında(!)şirk olan küfür olan bidatlar manzumesi olan bi olguya lanet dilemek...nasılki yezide zulmündan dolayı dilemeye cevaz varsa dilenmelidir tasavvuf ehli olanlarada...ve eğer ki samimiyseniz ve güveniyorsanız imanınıza aynı miskalini kendinize dilemelisiniz,batıl olana yağsın diye,hakka sövene yağsın yezid gibi zalim olana yağsın diye..lanetleşin ne olacak sanki nede olsa sıratı mustakıym üzere olanlar sizsiniz(!)davet ediyorum sizi kızmayın bana bu yazıyı okuyupta ferit aydın itikadına sahip olanlar davet ediyorum başta bu sitede bu yazıyı yayınlayanlar olmak üzere...tüm gücünüzle bi sabah vakti seherde lanet dileyin batıla...geylanilere rufailere bişri hafilere baştan sona ne kadar mutasavvıf varsa bu çığırı açtıkları için...HADİ DENEYİN BENDE BU SİTEYİ HEP ZİYARET EDECEM...KORKMAYIN AĞZINIZI DOLDURA DOLDURA LANET DİLEYİN,SAMİMİYSENİZ YAPARSINIZ...SELAM...

  • HUSEYIN SASMAZ   09-02-2009 22:58

    SLM.Sevgili kardeslerim bu konusmacilarin dogru oldugunu, Arastirmaci her insan gorebilir. Tabii arastirirsa ... Tabii dusunurse... Bu gecmis yuzyillardada simdide hep boyledir,Insanlarin cogu nankor diyor cenabi Allah,hic akletmezlermi diyor cenabi Allah. Bu akidelerinin bozuk olmasini kuran'i kerimdeki kul hu vallahu ehad suresinin icerigine,manasina ters dusmektedir. Ama bunu bilincli olarak, yahudiler muslumanlarin arasina sokmuslardir. Tarihteki ibnisebeler gibi (yillarca muslumanlarin basinda seyh olarak bulunan yahudi ) Bu gunde modern kiliftaki unuversiteler (Butun yahudi doktarinleri okutulmakta) Okulu bitiren bitirene bak neticeye...... Allah'in istemis oldugu islam varmi??? Yok... Neden ABD ilimli islam yolunu tuttu ??? Biliyor kisilerin zihniyetini,Akletmediklerini.. Biraz okuyup anlar ve tatbikatini yaparsak o zaman bu is olur. Yoksa seytanin vesveselerine cok tabii olur cehennemi boylariz. Bir toplum nefislerindekileri degistirmedikce ben o toplumun halini degistirici degilim.diyor cenabi Allah. OZGUR-DER den Allah Razi olsun halki bilinclendirdigi icin.