İlyas METİN
TESETTÜR MÜ, AKSESUAR MI?
Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.
(Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet(yer)lerini göstermesinler.
Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar.
NUR 31Allah'ın rahmetini ve esenlik yurdu cennetini uman tüm mü'mine hanımlara... Analarımız, bacılarımız, kızlarımız ve eşlerimiz sizlersiniz, toplumu doğuran, yetiştiren ve eğiten... Sizler şuurlu/bilinçli ve örnek olmalısınız. Muhterem hanımlar! Bugün örtünen kardeşlerimizden bazılarının örtünme biçimleri ne yazık ki Nur Suresi'nde ve Ahzab Suresi'nde Rabbimizin bildirdiği tesettürü biçimini yansıtmıyor.
Kur'an sadece başörtüsü demiyor, Ahzab Suresi 59. ayette bütüncül bir örtünmeden ve Nur Suresi 31. ayette baş ve yaka örtüsünden söz ediyor. Günümüzde bazı hanımlarımızın başındaki tesettür değil, eşarptır. Bu biçimde, başa sıkıca sarıp boyundan bağlamaktan ibaret kalmakta ve örtünmenin gereği tam yapılmamaktadır. Çünkü eşerp buna müsait değildir ve bu açıdan ona tesettür diyemeyiz.
Peki ne diyebiliriz? Süslü-püslü, ipekli, ebrulu, güllü, çiçekli bir aksesuar. Allah(c. c.) "zinetlerinizi gizleyin" diyor, fakat eşarbın kendisi zinet.
Bazı Müslüman hanımlar modernleşme ve şık giyinme gibi bir tuzağa düşmüş görünüyor. Örnek ve model olarak kendilerine medyatik kişileri ve lider eşlerini aldılar. Halbuki örnek, örtü ayetleri, Rasulullah'ın eşleri ve kızları olmalıydı.
Bugün giyim tasarımcıları daha şık, süslü, şeffaf modern modeller geliştirme gayreti içerisindedirler. Kadını örtme yerine kadını göstermeyi amaçlamaktadırlar maalesef. Üstelik bu "Tekbir" gibi İslami kavramlar marka adı yapılarak gerçekleştirilmektedir.
Sözde tesettür mağazalarının ürettiği pardüsü ve mantoların çoğu dar kesimli olmaya başlamıştır maalesef. Eşarp üreticileri arasından Yahudi sermayeli markalar da var ki onlar ürettikleri pahalı eşarpların en görünür yerine marka isimlerini yazıyorlar ve böylece hem tesettürü yozlaştırıyor, hem insanları sömürüyor. Bazı hanım kardeşlerimiz de bu tür eşarpları örterek, kapitalist kafirlerin ifsadına ortak oluyor ve onların reklamını yapmakta beis görmüyor.
İslam'da kazancın helal yoldan kazanılması farz oldugu gibi harcamanın da helal yolda olması farzdır. İslam düşmanı kapitalistlere de abdestli kapitalistlere de aldanmamlıyız. Analarımızın başında bulunan mükemmel örtülerin yerine cafcaflı uyduruk giyim tarzlarını üreten ve bunun üzerinden servet devşirmeye çalışanlara tavır koymamız gerekir. Bu kapitalistler daha çok tükettirip daha çok üretim yapmak için süslü-süslü eşarpları ürettiler. Her elbise rengine uygun eşarp örtme zihniyetini uydurup, elbise dolaplarını, pardesüden pahalı takım elbise fiyatına eşarpla doldurttular.
Değerli analarım ve bacılarım! Örtünmeyle ilgili sizlere iki görsel örnek tavsiye etmek istiyoprum: Ashab-ı Kehf ve Hz. Meryem dizi filmleri.
Müslümanların yaşamakta olduğu bu modernleşme batağını anlamk için Ali Şeriati'nin "Medeniyet ve Modernizm" kitabını okumanızı öneriyorum.
Mevdudi, "Hicab" adlı kitabının girişinde şunları söylüyor:
"Ey kadınlar! Herkesin dikkatini çekecek şekilde giyinmeyiniz. Başkalarını sizinle meşgul olmaya zorlamayınız. Gözleri aracılığıyla insanların gönüllerini avlayacak şekilde güzellik gösterilerinde bulunmayınız. Yürürken ağır başlı olunuz. Ellerinizle işaretler yapmayınız. Yüzünüzü göstererek kaş ve göz oyunlarına baş vurmayınız. Hele kırıtarak hiç yürümeyiniz. Yabancı bakışları üzerinize toplayıcı hareketlerden sakınınız. Mücevherlerinizi, bilezik ve sairenizi, gizleyiniz: Bunları şangırdatarak seslerini duyanların gönüllerini avlamaya kalkmayınız. Konuşmanız gerekiyorsa ciddi olunuz. Fiskos yapmayınız. Ölçülü konuşunuz. Bu kanun ve prensipleri nazarı dikkate aldığınız taktirde sokağa çıkmanızda herhangi bir sakınca yoktur."
Selam ve dua ile