TEVHİD KARDELENİ MEHMET ÖZDEMİR AĞABEY

Dün rahmeti Rahmana kavuşan güzel ağabey, teşbih yerinde ise tevhid bahçesinin kardelen çiçeğiydi.

Kardelen çiçeği sabrın, fedakarlığın, cesaretin ve gücün anlamı olarak bilinir. Kışın soğuk şartlarında karların içinde açtığı için, böyle anlam yüklenir.

Mehmet Özdemir ağabey de tevhidi çizgide sabırlı ve fedakardı. Tevhidi savunurken cesareti ve yaşının ilerlemesine rağmen hep güçlü idi.

Uzun boyluydu, her zaman temiz giyimli ve bakımlı idi.

O yaşta olmasına rağmen hiç beli bükülmemişti, çünkü Allah'tan başkasının önünde eğilmeyi kabullşenmedi, hiçbir sahte ilahın karşısında rukuya gitmemişti.

İLKAV'da  tanışmıştım, Mehmet ağabey ile Mavi Marmara şehidi Uğur Süleyman Söylemez, Şahin Özdaş, ben ve birkaç kardeş, birlikte yoksullar için akşamları yola çıkar, onların ihtiyaçlarını gidermeye çalışırdık.

Sonra Uğur Süleyman Söylemez'in işyerinde Kur'an derslerine başlatmıştık. Zaman zaman rahatsızlanır, fakat dersleri hiç aksatmaz, sürekli Kur'an'la haşır neşir olurdu.

Sahih bir din algısı için bid'atlardan hep uzak durma gayretindeydi. Son yıllarda cumalara gelemez olmuştu. Rahatsızlığı artmıştı, tek başıma gelemiyorum, tansiyonum var başım sık sık dönüyor, düşmekten korkuyorum diyordu.

Beni sık sık arardı, telefonla görüşürdük. Son konuşmamızda birileri üzmüştü. "Meclis çatısı altında bulunmak şirktir, küfürdür dediğim için yalnızım kimseye anlatamıyorum" diyordu.

"Hz. ibrahim'i düşün. Sen doğru söylüyorsun Mehmet ağabey, Allah'ın hükümlerinin olmadığı yerde, arzularını ilahlaştıranlar elbette küfür fiilini işlerler" dedim.

O da bana dönüp dedi ki, "Şahit ol Osmancığım, ben tüm tağutları reddediyorum. Bunlardan beriyim."

Allah rahmet eylesin güzel ağabey.

İnsanlar demokrasi ve laiklik rüzgarlarında solarken, sen "Rabbim Allah'tır" deyip dosdoğru oldun, küfün savurucu rüzgarları karşısında kardelen çiçeği gibiydin.