06-10-2009 14:19

Tokat Aksa`yı da Ceylan`ı da unutmuyor!

Tokat Filistin Dostları, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılara karşı sorumluluk çağrısı yaparken, Lice’de öldürülen Ceylan Önkol’u, İsrail’le devam eden ilişkileri ve Kasım ayında tatbikat için Konya’ya gelecek Siyonist pilotları da gündeme taşıdı.

Tokat Aksa`yı da Ceylan`ı da unutmuyor!

İslam ve Hayat

 

Siyonist fanatiklerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının yoğunlaşması üzerine Tokat Filistin Dostları'nın inisiyatifiyle Yeraltı Çarşısı'nın üzerinde gerçekleştirilen eylemde Filistin halkıyla dayanışma mesajı verilirken, Diyarbakır Lice'de havan topuyla öldürülen Ceylan Özkol için sessiz kalmama çağrısı yapıldı. Yeni Asya'da İbrahim Özdabak imzasıyla yayınlanan "Yavru Ceylan" karikatürleriyle "Sessiz kalma" mesajları verilen eylem, İntifada marşlarıyla başladı. Eylemde platform adına basın açıklamasını Sevil Ceyhan okurken, Siyonist ürünlerin alınmaması, halktan alınan vergilerin Siyonist firmalara silah parası olarak ihale edilmesine sessiz kalınmaması ve 2-13 Kasım tarihleri arası Konya'ya tatbikat için gelecek israil işgal güçlerine ait uçaklara karşı kamuoyu baskısı oluşturulması çağrıları yapılırken, "Mescid-i Aksa bizi çağırıyor. Peki, biz kendi coğrafyamızı özgürleştirmeden, haksızlıklara son verecek bir diriliş ve zulme karşı direniş ortaya koymadan Kudüs'ün özgürlüğünü gerçekleştirebilir miyiz?" denildi. Hükümet'e de "Şayet hem Filistin'i savunup hem de aynı anda israil'i memnun edebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Artık safınızı netleştirin!" mesajı gönderildi.

 

Mescid-i Aksa için çağrı

 

Tokat Filistin Dostları tarafından düzenlenen eylemde açıklamayı okuyan Sevil Ceyhan, Mescid-i Aksa'ya yönelik artan saldırılara şu ifadelerle dikkat çekti: "Filistin halkı, topraklarının ortasından acı bir çizgi olarak geçen duvarla kendi evinde mahpus hale getiriliyor. Kuşatma ve ambargo altındaki Gazze'de can kayıpları devam ediyor. İşgal yönetimi ise Kudüs'te Müslüman kimliğin izlerini silmek için her türlü gayreti gösteriyor... Filistinli kardeşlerimiz ise işgale ve katliamlara rağmen Mescid-i Aksa'mızı korumak için canlarını ortaya koyarak direnmeye devam ediyor. Yerel ve küresel egemen güçlerin, Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı Örgütü, Avrupa ya da Arap Birliği gibi kurumların kayıtsızlığına ve çıkarcı politikalarına rağmen teslim olmuyor, direnişten vazgeçmiyor ve Mescid-i Aksa'yı gerekirse çıplak elleriyle savunacaklarını ilan ediyorlar… Kardeşlerimiz sadece Mescid-i Aksa'yı, Kudüs'ü ya da Filistin'i korumakla kalmıyor, İntifada'yla aynı zamanda ümmetin onurunu, iffetini, namusunu, umudunu ve geleceğini de savunuyor. Bu direniş örnekliğini kendi yerelimizde diriltemediğimiz takdirde zilletin bizden pek de uzak kalmayacağını anlatmaya çalışıyor. Hâlâ ibret almayacak mıyız?"

 

Siyonist fanatiklerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının yoğunlaşması üzerine Tokat Filistin Dostları'nın inisiyatifiyle Yeraltı Çarşısı'nın üzerinde gerçekleştirilen eylemde Filistin halkıyla dayanışma mesajı verilirken, Diyarbakır Lice'de havan topuyla öldürülen Ceylan Özkol için sessiz kalmama çağrısı yapıldı. Yeni Asya'da İbrahim Özdabak imzasıyla yayınlanan "Yavru Ceylan" karikatürleriyle "Sessiz kalma" mesajları verilen eylem, İntifada marşlarıyla başladı. Eylemde platform adına basın açıklamasını Sevil Ceyhan okurken, Siyonist ürünlerin alınmaması, halktan alınan vergilerin Siyonist firmalara silah parası olarak ihale edilmesine sessiz kalınmaması ve 2-13 Kasım tarihleri arası Konya'ya tatbikat için gelecek israil işgal güçlerine ait uçaklara karşı kamuoyu baskısı oluşturulması çağrıları yapılırken, "Mescid-i Aksa bizi çağırıyor. Peki, biz kendi coğrafyamızı özgürleştirmeden, haksızlıklara son verecek bir diriliş ve zulme karşı direniş ortaya koymadan Kudüs'ün özgürlüğünü gerçekleştirebilir miyiz?" denildi. Hükümet'e de "Şayet hem Filistin'i savunup hem de aynı anda israil'i memnun edebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Artık safınızı netleştirin!" mesajı gönderildi.

 

Mescid-i Aksa için çağrı

 

Tokat Filistin Dostları tarafından düzenlenen eylemde açıklamayı okuyan Sevil Ceyhan, Mescid-i Aksa'ya yönelik artan saldırılara şu ifadelerle dikkat çekti: "Filistin halkı, topraklarının ortasından acı bir çizgi olarak geçen duvarla kendi evinde mahpus hale getiriliyor. Kuşatma ve ambargo altındaki Gazze'de can kayıpları devam ediyor. İşgal yönetimi ise Kudüs'te Müslüman kimliğin izlerini silmek için her türlü gayreti gösteriyor... Filistinli kardeşlerimiz ise işgale ve katliamlara rağmen Mescid-i Aksa'mızı korumak için canlarını ortaya koyarak direnmeye devam ediyor. Yerel ve küresel egemen güçlerin, Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı Örgütü, Avrupa ya da Arap Birliği gibi kurumların kayıtsızlığına ve çıkarcı politikalarına rağmen teslim olmuyor, direnişten vazgeçmiyor ve Mescid-i Aksa'yı gerekirse çıplak elleriyle savunacaklarını ilan ediyorlar… Kardeşlerimiz sadece Mescid-i Aksa'yı, Kudüs'ü ya da Filistin'i korumakla kalmıyor, İntifada'yla aynı zamanda ümmetin onurunu, iffetini, namusunu, umudunu ve geleceğini de savunuyor. Bu direniş örnekliğini kendi yerelimizde diriltemediğimiz takdirde zilletin bizden pek de uzak kalmayacağını anlatmaya çalışıyor. Hâlâ ibret almayacak mıyız?"

 

 

Ceylanların ölmemesi için ayağa kalkın!

 

"Türkiye'de kendi sorunlarını sahiplenemeyen, kendi İntifadasını gerçekleştiremeyen Müslümanlar, Filistin'i ne kadar savunabilir?" denilen eylemde Ceylan Özkol'un öldürülmesine ilişkin kayıtsızlığa son verilmesi çağrısı yapıldı. Ceyhan, konuyla ilgili olarak Müslüman kamuoyuna seslenerek "Diyarbakır Lice'de havan topuyla öldürüldüğü iddia edilen küçük kardeşimiz Ceylan Özkol'un hesabını sormadan, kendi bölgesindeki tüm çocukların hayat hakkını savunup dağlarda okul harçlığı için çobanlık yapan başka Ceylanların ölmemesi için ayağa kalkmadan, Kudüs'te yeni Muhammed Durra'ların, Ahmed Yusuf Musa'ların, Gazze'de İman el-Hams'ların ve daha nice binlerce çocuğun katledilmesini nasıl engelleyebiliriz? Ceylan bizim kızımız, Muhammed Durra bizim oğlumuz değil mi? Birini savunmadan, diğerini nasıl koruyabiliriz? Düşünün ki Amerika'nın zengin bir şehrinden kalkıp işgal ve yoksulluk içindeki Gazze'ye gelen Rachel Corrie adlı genç bir kız, Filistinliler için bedenini siper ederken, biz ne kendi çocuklarımızı ne de Filistinli çocukları korumak için tek bir adım atamıyoruz! Bu kayıtsızlıkla, ilgisizlikle ve tepkisizlikle nereye kadar?" dedi.

 

Katil uçaklar, Konya'ya gelmesin!

 

Basın açıklamasında Konya'da Kasım ayında yapılması planlanan tatbikata karşı kamuoyu oluşturulması çağrısı yapıldı: "Filistinli kardeşlerimizden helallik isterken borçlu kalmamak için önümüzde acilen yerine getirmemiz gereken bir sorumluluk var: 2008'de Konya'da tatbikat yapıp sonra da Gazze'ye bomba yağdıran katil uçaklar, 2-13 Kasım tarihleri arası bir kez daha geliyorlar. Genelkurmay'ı ve resmi olarak bağlı bulunduğu Hükümet'i bu tatbikatın gerçekleşmesinden vazgeçirmek için kamuoyu baskısı oluşturmamız şart. Bunun için yalnızca Konya'dan değil, Türkiye'nin tüm şehirlerinden yükselecek seslere ihtiyacımız var. Gelin, bu çağrıya ses verin ve hep birlikte "Katil israil, Konya'dan defol" diyelim! Tokat Filistin Dostları olarak AK Parti Hükümeti'ne sesleniyoruz: Davos sonrası süreçte korsan devlet israil'i ve Siyonist lobileri memnun etmek için attığınız adımları dikkatle izliyoruz. Oysa ki sahne önünde gösterdiğiniz haklı performansın sahne arkasında da devam etmesi gerekmez miydi? Şayet hem Filistin'i savunup hem de aynı anda israil'i memnun edebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Artık safınızı netleştirin! Ve bir kez daha deklare ediyoruz ki; Filistin halkının reel-politiğe kurban edilmesine kesinlikle razı değiliz ve coğrafyamızdaki güç dengelerinin halkların lehine bozmak ve özgür bir geleceği mümkün kılmak için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ceylanların ölmemesi için ayağa kalkın!

 

"Türkiye'de kendi sorunlarını sahiplenemeyen, kendi İntifadasını gerçekleştiremeyen Müslümanlar, Filistin'i ne kadar savunabilir?" denilen eylemde Ceylan Özkol'un öldürülmesine ilişkin kayıtsızlığa son verilmesi çağrısı yapıldı. Ceyhan, konuyla ilgili olarak Müslüman kamuoyuna seslenerek "Diyarbakır Lice'de havan topuyla öldürüldüğü iddia edilen küçük kardeşimiz Ceylan Özkol'un hesabını sormadan, kendi bölgesindeki tüm çocukların hayat hakkını savunup dağlarda okul harçlığı için çobanlık yapan başka Ceylanların ölmemesi için ayağa kalkmadan, Kudüs'te yeni Muhammed Durra'ların, Ahmed Yusuf Musa'ların, Gazze'de İman el-Hams'ların ve daha nice binlerce çocuğun katledilmesini nasıl engelleyebiliriz? Ceylan bizim kızımız, Muhammed Durra bizim oğlumuz değil mi? Birini savunmadan, diğerini nasıl koruyabiliriz? Düşünün ki Amerika'nın zengin bir şehrinden kalkıp işgal ve yoksulluk içindeki Gazze'ye gelen Rachel Corrie adlı genç bir kız, Filistinliler için bedenini siper ederken, biz ne kendi çocuklarımızı ne de Filistinli çocukları korumak için tek bir adım atamıyoruz! Bu kayıtsızlıkla, ilgisizlikle ve tepkisizlikle nereye kadar?" dedi.

 

 

Katil uçaklar, Konya'ya gelmesin!

 

Basın açıklamasında Konya'da Kasım ayında yapılması planlanan tatbikata karşı kamuoyu oluşturulması çağrısı yapıldı: "Filistinli kardeşlerimizden helallik isterken borçlu kalmamak için önümüzde acilen yerine getirmemiz gereken bir sorumluluk var: 2008'de Konya'da tatbikat yapıp sonra da Gazze'ye bomba yağdıran katil uçaklar, 2-13 Kasım tarihleri arası bir kez daha geliyorlar. Genelkurmay'ı ve resmi olarak bağlı bulunduğu Hükümet'i bu tatbikatın gerçekleşmesinden vazgeçirmek için kamuoyu baskısı oluşturmamız şart. Bunun için yalnızca Konya'dan değil, Türkiye'nin tüm şehirlerinden yükselecek seslere ihtiyacımız var. Gelin, bu çağrıya ses verin ve hep birlikte "Katil israil, Konya'dan defol" diyelim! Tokat Filistin Dostları olarak AK Parti Hükümeti'ne sesleniyoruz: Davos sonrası süreçte korsan devlet israil'i ve Siyonist lobileri memnun etmek için attığınız adımları dikkatle izliyoruz. Oysa ki sahne önünde gösterdiğiniz haklı performansın sahne arkasında da devam etmesi gerekmez miydi? Şayet hem Filistin'i savunup hem de aynı anda israil'i memnun edebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Artık safınızı netleştirin! Ve bir kez daha deklare ediyoruz ki; Filistin halkının reel-politiğe kurban edilmesine kesinlikle razı değiliz ve coğrafyamızdaki güç dengelerinin halkların lehine bozmak ve özgür bir geleceği mümkün kılmak için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz."

 

 

Kudüs'ün özgürlüğü için dua

 

Platform adına okunan açıklamanın ardından İHH Tokat Gönüllüsü Doğan Özlük, Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün, Filistin'in ve ümmetin özgürleşmesi için dua yaptırdı. Duaya çevreden de geniş bir katılım gerçekleşirken, eylem boyunca sık sık "Katil israil, Filistin'den defol!", "Hükümet israil'le ilişkiye kes!", "Yaşasın Küresel İntifada", "Katil uçaklar, Konya'dan defol!" şeklinde sloganlar attılar. "Katil uçakları Konya'dan, Büyükelçiliği Ankara'dan, Konsolosluğu İstanbul'dan kovmak için daha ne bekliyorsunuz?" yazılı pankartla birlikte "Mescid-i Aksa işgal altında! Seyirci kalma!", "Katil israil pilotları Konya'dan kovulsun!", "Direnen Filistin kazanacak!", "Filistin halkı yalnız değildir!" dövizleri taşındı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
  • Selim   07-10-2009 16:51

    Mescidi AKsa Üç Kutlu mescidden biri... Mahzun değil çünkü onurlu bir mücadeleyle beklenen günü beklemekte.... Ancak bugun görüyoruz ki, İsraile kucak açanları iktidara taşıyanlar sonra da hiçbir suç işlememiş gibi ön saflarda bu onurlu mücadeleye sözüm ona Tokattan destek yağdıyorlar... Siz ey avaz avaz bağırıp sonra da pişmiş kelle gibi Siyasi iktidarın peşinde cirit atan Sendeika Başkanı beyefendi Ekerem Özer bey Vicdanınız nasıl rahat ediyor.... Nasıl göz yumuyor ve Seyrediyorsunuz. Onurlu davranın ve peşinden koştuğunuz bu iktidara önce siz dur diyin. Böyle olmuyor beyler...! sizin sözcülüğünüzü eğer ki ben bu hatayı işlemekte devam edeceğim diyen bir başkana verirseniz, Dualarınız Tokat il sınırından öteye geçemez. Bunuda bilesiniz. Vesselam. Nurettin Şirinleri Eleştirenler, acaba hiç Nurettin ağabeyin şu an yürümüş olduğu yoldan ayrı düştüklerini anlamadılarmı ?

  • HUSEYİN SASMAZ   06-10-2009 16:34

    AH MESCİDİ AKSA AH! Biliyoruz, Mescidi Aksa çok zor günlerdesin. Ümmete mahzun mahzun bakıyorsun. Aslında sen kendine değil bu ümmetin haline ağlıyorsun. Mayan taştan yoğrulmuş ama kalbi katılaşmış ümmetin kalbi kadar katı değilsin. Onlar seni görmese de sen onları görüyorsun. Doğrusun onlar dünya ile meşgul. Senin taştan yapına, renkli fotoğraflarına bakarak sadece ve sadece "ne güzel" demekle yetiniyorlar. Mescitlerde, evlerde, velhasıl her köşede boy boy posterlerin asılı... Sadece taş olmadığını, sadece posterlerde kalmak istemediğini anlatmak istiyorsun aynen Hacerül Esved gibi. İstiyorsun ki; Hacerül Esved gibi Müslümanlar seni hatırlasın (!) ve sürekli yanında olsunlar. Ah, onlar Hazreti Ömer'in Radıyallahu anh Efendimizin Hacer-i Esvet taşını öperken söylediği şu sözünü bir hatırlasalardı elbette sana taştan ve posterlerden öte bir değer verirlerdi: "Bilirim ki sen bir taşsın; ne faydan dokunur, ne ziyanın. Eğer Peygamberin seni öptüğünü görmemiş olsaydım, öpmezdim." Eteğindeki bir-kaç Filistinli ile derdini anlatmak istiyorsun bu ümmete. Ama onlar senin taşıdığın manayı anlamaktan yoksun, seni taş yığını olarak görenler senin Mirac'ın gölgesi olduğunu nereden bilsin?! Hele hele hayata sımsıkı sarılan Müslümanlar senin Müslümanların ilk kıblesi olduğunu nasıl aklede bilsin?! Dahası; seni akidevi bir mesele göremeyip te sadece Filistinlilerin meselesi gibi görenler seninle nasıl ilgilene bilsin?! Necis, Allah'ın lanetlediği yahudi varlığına tahammül edemediğini anlatmaya çalışıyorsun bizlere... Doğrusun, ümmet tükürse bu tükürükte boğulur İsrail soytarısı... Sen ümmeti bekliyorsun ümmeti... Fakat ümmet çok meşgul çok... Dünya için nefes alırken ahiret boyutunu hiç mi hiç düşünmeyen ümmeti... Onlar öyle meşgul ki; kimileri zenginliklerine zenginlik katmakla, kimileri tatilini hangi güzel yerlerde geçirmekle... Ha, sakın hepsini öyle zannetme... Kimileri sömürgeci kafirlerin düşürdüğü hayat sıkıntısından şikayetçi, maişetle meşgul. Kimileri bölgesel meselesine hapsolmuş, kimileri de işgal altında... Liderleri mi soruyorsun?! Onlar değil mi seni böyle mahzun bırakan, Yahudi varlını çizmek isteyenlerin önünde set olan... Aldanma o; "one minüte-van minüt" kahramanlarına. O öyle meşgul ki; dakikaları küfrün simgesi olan "demokratik açılımlarıyla" meşgul... O şimdi IMF patronlarını nasıl, nerde ve en güzel şekilde ağırlamakla meşgul. Hangi birini san anlatayım! Kimisi Amerikan kafirinin Pakistan'da, Afganistan'da işlerini yapmakla meşgul, kimisi krallığını korumakla... Ha, orduları mı soruyorsun?! Orduların kimileri zincirlere vurulmuş kimileri de Amerikan, İngiliz kafirinin emrinde kardeş kıyamıyla meşgul. Ah Mescidi Aksa ah! Bu ümmet sana acımıyor sen olsun bu ümmete acı! Kıyamette Allah'ın huzurunda şikâyetçi olma bu ümmetten... Sakın ha sakın, bütün bunları görerek hüzünlenme, umutsuzluğa düşme... Seni gören, hatta ümmetinin bu halini gören ve köklü çözüm için "Hilafet" diyen birileri var. Onlar seni ve bu ümmeti hiç mi hiç unutmadı. "Ümmetimden hak üzere zahir olan bir tâife daima var olacaktır. Kendilerini yardımsız bırakanlar onlara hiçbir zarar veremeyecektir. Ta ki onlar bu haldeyken Allah'ın emri gelinceye kadar." (Sünen-i İbni Mace)