22-03-2018 09:45

Toplumu, bütüncül kulluk anlayışından uzaklaştıran suni tatmin aracı olarak `Kandiller`

“Regaib Kandili” ve bu formda üretilmiş olan diğer özel gün ve geceler inanış ve pratikleri, bir merasim dini değil hayat dini olan, hayatın içinden konuşan ve hayatın bütününe hitap eden İslam’a ait olmadığı bilinmesine rağmen pragmatist mülahazalarla savunulmakta ve sürdürülmektedir. Söz konusu özel gün ve gecelerin, toplumların İslam’la bağ kurmasına vesile olduğu, insanların bu vesilelerle unuttukları bazı değerleri hatırladıkları gibi gerekçelerle, Kur’ani ve Nebevi bir referanstan yoksun olan bu gelenekler muhafaza edilmektedir.

Toplumu, bütüncül kulluk anlayışından uzaklaştıran suni tatmin aracı olarak `Kandiller`
“Regaib Kandili” ve bu formda üretilmiş olan diğer özel gün ve geceler inanış ve pratikleri, bir merasim dini değil hayat dini olan, hayatın içinden konuşan ve hayatın bütününe hitap eden İslam’a ait olmadığı bilinmesine rağmen pragmatist mülahazalarla savunulmakta ve sürdürülmektedir.
 
Söz konusu özel gün ve gecelerin, toplumların İslam’la bağ kurmasına vesile olduğu, insanların bu vesilelerle unuttukları bazı değerleri hatırladıkları gibi gerekçelerle, Kur’ani ve Nebevi bir referanstan yoksun olan bu gelenekler muhafaza edilmektedir.
 
İslam'da "kandil gecesi" diye bir şey olmadığı, Ramazan ayı içindeki günü tam olarak bilinmeyen Kadir gecesinden başka da belirli bir mübârek gece bulunmadığı (Kur'an'la, namazla ihya edilen her gece Mü'min için mübârek gecedir) yıllardır bu topluma onbinlerce defa ekranlar da dahil çeşitli platformlarda söylendi, izah edildi.
 
Sonuç: Toplum bildiğini (daha doğrusu atalardan devraldığını) okumaya devam ediyor. İşittiği doğrular ise bir kulaktan girip diğerinden çıkıp gidiyor.
 
Meselenin en önemli yönünü oluşturan referans kısmı bir yana, sadece kâr-zarar ekseninde ele alınması durumunda bile aslında “kandil” geleneğinin hiç de hayırlı olmadığını söyleyebiliriz.
 
İddia olunduğu gibi kandiller toplumları İslam'a bağlayan bir bağ mıdır, yoksa toplumların İslam’la sahici bağlar kurmasını engelleyen birer aldatıcı tatmin aracı mıdır? İnsanları İslami hayata yönelten bir arınma vesilesi midir, yoksa İslami sorumlulukların yerine ihdas edilmiş günah çıkarma seansları mıdır?
 
“Kandil”lerin bizim toplumumuzda daha çok, İslami bir hayat tasavvurunun yerine ihdas edilmiş birer aldatıcı arınma seansları işlevi gördüğünü ve öylece sahiplenildiğini görmek zor olmasa gerek. Kısacası “kandil”ler insanların İslam’a yönelişinde bir köprü olmaktan çok, İslami hayatın yerine ikame olunan birer günahlardan arınma ve sevap toplama seansları işlevi görüyor. Bu anlamda kandillere “halkın afyonu” demek yanlış olmaz.
 
Ne diyelim: Atalarının değil Rablerinin dinine talip olanlara, tüm gecelerini Kur'an'la, namazla ihya edenlere selam olsun.
 
(Şükrü Hüseyinoğlu / İslam ve Hayat)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !