Ukrayna`dan kaçanların sayısı şimdiden yarım milyonu aştı
Birleşmiş Milletler, Rusya’nın işgali sonrasında Ukrayna’dan kaçanların sayısının yarım milyonu aştığını açıkladı.
Ukrayna’da aralarında Kiev, Harkov ve Çernihiv’in de bulunduğu büyük kentlerde Rus saldırıları devam ediyor. Bir hükümet yetkilisi, topçu ateşinin sürdüğü Harkov’da onlarca sivilin yaşamını yitirdiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Ukrayna’da milyonlarca insanın patlamalar nedeniyle metro istasyonları ve derme çatma sığınaklarda kaldığını söyledi.
BM’ye göre işgalin başladığı 24 Şubat Perşembe gününden bu yana yedisi çocuk 102 sivil hayatını kaybetti. 300’den fazla da yaralı var. Bachalet, “Korkarım, gerçek sayılar çok daha yüksek” dedi.
İngiltere Savunma Bakanlığı’na göre Rus birlikleri başkent Kiev’in 30 kilometre kadar kuzeyinde bulunuyor. Bakanlık, Ukraynalıların direnişinin Rus birliklerinin ilerleyişini yavaşlattığını söylüyor.
Fakat kentin bazı kesimlerinde sokak çatışmaları yaşanıyor. Tehlikeye rağmen, iki günlük sokağa çıkma yasağının kaldırılmasından sonra kent sakinleri yiyecek almak ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için yer altı sığınaklarından çıkmaya başladı.
Sığınakta 36 saatten fazla kalan Kasenya adlı bir Ukraynalı kadın BBC’ye bugün evine geldiğini söyledi: “Ne kadar iyi hissettiğimi anlatamam. Hayatta ve güvende olduğum, muhteşem Kiev’imi görme fırsat elde ettiğim için mutluyum. Yer altındayken bile insanlar birbirlerine yardım etmeye çalışıyor, ordumuzun daha güçlü olmasına ve sesimizin duyurulmasına yardımcı oluyor.”
Kuzey’de ve kuzeydoğuda Harkov ve Çernihiv de gece Rus toplarının ateşi altında kaldı. Harkov’da sokak çatışmaları devam ederken bir alışveriş merkezinin yakınlarına top mermisi düştü.
İçişleri Bakanlığı danışmanlarından Anton Haraşçenko Facebook mesajında, “Harkov’a, Grad’larla (çoklu roket fırlatıcısı) yoğun bir saldırı düzenlendi. Onlarca kişi öldü, yüzlerce yaralı var” dedi.
Güneyde ise Rus güçleri stratejik öneme sahip Kırım yakınlarındaki liman kenti Mariupol’ü almaya çalışıyor. Ukrayna Hükümeti Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporizhzia’nın Rusların eline geçtiği haberlerini yalanladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, işgalin başlamasından sonraki dört gün içinde 16 çocuğun öldüğünü söyledi.
10 aylık kızıyla Almanya’ya giden Liza Graç, yaşadıklarını BBC’ye böyle anlattı: “Korkunçtu. Ama şanslıydım. Ya da kendimi şanslı sayıyorum. Çünkü bu kararı füzeler gelmeye başladıktan sonra aceleyle aldık. “Ukrayna’nın batısında yaşıyorum. Bu yüzden sınıra gelmek için çok fazla zamanın yoktu. Savaşın başlamasını beklemiyorduk. 24 Şubat sabahı yediyi biraz geçmişti. Pencerede sarı bir ışık çaktı. Sonra şiddetli bir patlama duyduk. Ardından havaalanının üstünü kalın bir duman tabakasının kapladığını gördük. “Evimiz havaalanına yakın. Hemen eşyalarımızı topladık. Kocam, ‘Sizin gitmeniz lazım, tartışacak zamanımız yok’ dedi. Size o an neler hissettiğimi anlatamam. 10 aylık bebeğimle gittik, kocamı arkada bıraktık. Kızım şimdi rahat uyuyabildiği, bombaların ve patlamaların sesini, çığlıkları duymadığı için çok şanslı. Her şeyi kızım için yaptık.”
Tanya Borislavska ise iki kızıyla birlikte Polonya’ya gitti: “Kocam bizim Polonya’ya gitmemiz gerektiğini söyledi. Ama kendisi Ukrayna’da kaldı. Bize evimizi kurtarma sözü verdi. Evimizde çok mutluyduk. Ama şimdi yarın ne olacağını bilmiyoruz. “Trende kocamla vedalaşırken büyük kızım ağladı. Sonra bütün tren ağlamaya başladı. Bir daha onu görüp göremeyeceğimizi bilmiyorum.”
Çocuklarıyla Polonya’ya giden Olga Yatskeviç annesi ve babasının evde kaldığını söylüyor. “Nasıl hissedebilirsiniz ki? Bir gün evinizdesiniz, ertesi gün nereye gittiğini bilmiyorsunuz. Annem-babam evde kaldı. Evlerini terk etmeye cesaret edemediler. (Burada kızı Sonia araya girip ‘Anneannem şimdi evde molotof kokteyl yapıyor’ diyor). Bir Rus tankı görürse elinden geleni yapacağını söylüyor. Ülkesini böyle savunacak.”
(İktibasdergisi.com)