15-01-2009 11:27

Utan Tayyip Erdoğan

Halkı Müslüman olan ülkelerin yapamadığını iki Latin Amerika ülkesi yaptı. Venezuella ve Bolivya soykırımcı işgal rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesti.

Utan Tayyip Erdoğan

İslam ve Hayat

Halkı Müslüman olan ülkelerin yapamadığını iki Latin Amerika ülkesi yaptı. Venezuella ve Bolivya soykırımcı işgal rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesti.

Dünya Bülteni sitesinde yer alan habere göre, daha önce İsrail Büyükelçisini geri çağıran Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez, bir adım daha atarak siyonist çete rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesti.

Ağlamadılar, icraat yaptılar

Venezuella Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Venezuela hükümetinin, siyonist işgal rejiminin Gazze'deki saldırılarını protesto etmek amacıyla bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini kestiği belirtildi.

Hugo Chavez, daha önce yine aynı nedenle ülkesindeki siyonist işgal rejimi büyükelçisini sınır dışı etmişti.

Venezuella'dan sonra Bolivya da, siyonist çete rejimiyle diplomatik ilişkileri kestiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Evo Morales, ülkesinin bu kararı siyonist işgalcilerin Gazze sürdürdüğü saldırı nedeniyle aldığını açıkladı.

YORUMLAR
  • zeynep ışık   25-01-2009 11:24

    habere benden başka kişilerinde tepki göstermesine rağmen, haber sitenizde ilk haber sırasına çıkmış.tebrikler.müslüman müslümanın düşmanı oldukça ve siz böyle davrandıkça daha çok çileler çekeriz biz.sitenizde okuduğum yazarlar vardı.okumama uğruna bu son girişim.bir daha girmem.selametle.....

  • murat   24-01-2009 08:47

    türkiyeye yıllardan sonra ihl mezunu,eşinin başı kapaşı,alnı secdeye gelen bir başbakan geldi.iyi kötü geçmişin izleri geleceğin endişesiyle elinden geleni yapmaya çalıştığını düşünüyorum.ne yani deniz baykal olsa ya da diğerleri ne olacaktı.onları mı istiyorsunuz?yapmayın Allah aşkına.biz birbirimize dost olmadıkça daha çok işler gelir başımıza.sitenin adı ne güzel islam ve hayat.ama bu haber oldu mu şimdi.kaynağı ne bunun? kim yazmış? belli bile değil.ne malum o ülkelerin gerçekten bunu yaptığı.ben inanmıyorum.bakın mısıra refah sınır kapısını açıyo mu? neden komşusuna yardım etmiyor.filistine en çok yardım en çok dua bizim ülkemizden gitmiştir.lütfen biibirimize düşman değil dost olalım.yoksa başımıza geleceklere hiççççççç üzülmeyelim.selametle.(ilgili kişiler lütfen haberi düzeltelim.YAKIŞMAMIŞ!)

  • Berk Akyüz   23-01-2009 22:57

    Bence bu yazının başlığı çok ağır olmuş.SIRA SENDE SAYIN BAŞBAKANIM olmalıydı.En azından bu sitede böyle olmalıydı.Çok üzüldüm.Lütfen bu yalnışı düzeltin.

  • zeynep ışık   23-01-2009 22:51

    haberin başlığı biraz ağır olmamış mı? bu haberleri kim hazırlıyor? kaynağı ne? Hitap ettiğiniz kişi bakkal mehmet efendi değil ki! Önce birbirimize saygı lütfen. Sonra bakın emine hanım lider eşlerini topladı.bizim başbakanımızın eşinden başka islama uygun biri var mıydı aralarında.yoktu.peki bizden fazla ses çıkaran oldumu? olmadı.Başbakan açıkladı.bakkal dükkanı değil ülke yönetiyoruz.herşey bizim karşıdan gördüğümüz kadar basit olmayabilir.bahsedilen ülkeler ne kadar yardım etmiş ya da ne kadar dua.ülke insanı ne kadar ekonomik savaş açmış israile.herşeyi başbakana yükleyip kolaya kaçmayalım lütfen.haberin başlığı ve içeriği değişmeli.lütfen......

  • Mesut ŞAŞMAZ   23-01-2009 22:44

    Ya bu ne biçim bir başlık.Sanki Kanal D nin sitesine girmişim gibi.Siz bari yapmayın.Başbakan açıkladı.'Bakkal dükkanı işletmiyoruz' biz dedi.Kınıyorum.Bu haber kaldırılmazsa sitenizi bir daha ziyaret etmiyeceğim.

  • HUSEYIN SASMAZ   20-01-2009 20:32

    1860 Sayılı Karar, İslâmî Beldelerdeki Yöneticilerin Alınlarında Bir Utanç Lekesidir; Zîra Ordularıyla Gazze’yi Yüzüstü Bırakmakla Kalmayıp Onu, Devletlerarası Kararlarla Yahudilere Teslim Ettiler Bugün sabah, Gazze Şeridi'ne yönelik vahşî saldırıya ilişkin Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararı yayınlandı. Bu kararın metninde, daha önce 1967 saldırısı üzerine yayınlanan 242 sayılı kararda kullanıldığı gibi, habîs siyasî bir kurnazlık kullanılmıştır. Zîra o vakit "topraklardan" çekilmesi ifadesi yerine "topraktan" çekilmesi ifadesi kullanılmıştır ki böylece sözde Yahudi varlığının dilediği topraklarda kalması için bir alan bırakılmıştır. Bu kararda da aynısı olmuş; Gazze'den çekilme hususu belirtilmeyip çekilmeye "götürecek" ateşkes belirtilmiştir. Ne zaman ve nasıl olacaksa?! Ayrıca daha net kararlarda bile saldırılarını durdurmadığı halde kasıtlı olarak müphemlikle kuşatılan bir karar, nasıl olur da bu saldırıyı durdurabilir? Güvenlik Konseyi'nin kararları ne aç bırakıp ne doyurmasına, dahası sözde Yahudi varlığının uygulamadığı bu kararlarla gırtlaklarına kadar tıka basa doymalarına rağmen Amerika ile müttefikleri, Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir karar çıkarmasını engellemiştir! Bu da maksatlarını gerçekleştirene dek Gazze'ye yönelik vahşî saldırısında kan akıtması için sözde Yahudi varlığına yeterli zaman vermek içindir... Müslümanların beldelerindeki yöneticiler, gerek Amerika'ya tabi olarak, gerek onu örnek alarak gönüllü-gönülsüz Amerika'nın "iradesine" boyun eğerek parçalandılar, ihtilafa düştüler ve bir araya gelemediler. Ancak sözde Yahudi varlığı, karşı karşıya kaldığı çetin direnişi görüp maksatlarını askerî eylemlerle gerçekleştiremediğini, seçimlere doğru gittiklerini dolayısıyla savaş yada barış yoluyla "zafer" atmosferine muhtaç oldukları bir sırada işin uzadığını anlayınca Amerika, onlar adına Güvenlik Konseyi üzerinden bunu gerçekleştirmek için devreye girmesiyle "Rice", toplantılarda ve görüşmelerde odak noktası haline geldi ve yöneticilerden olan kuyruklarını harekete geçirdi. Böylece bu yöneticiler, Güvenlik Konseyi'ne gitmek üzere yola koyuldular ve yoğun bir uğraş içerisinde gecelerini gündüzlerine kattılar... Hâlbuki onlar, orduları ile birlikte Gazze'ye yardım edilmesine ölüm baygınlığı ile bakıyorlardı. Şayet sözde Yahudi varlığını sarsmak için bu yöneticilerin açmış olduğu bir veya birkaç cephe olsaydı, bu varlık yok olup gidecekti. Bu yöneticiler, sözde Yahudi varlığının saldırılarla gerçekleştiremediğini gerçekleştiren bu kararın "manevi babası" oldular! Zîra bu karar, İsrail ordusunu Gazze'de bırakırken, güçlenmesi ve silahlanması açısından Gazze Şeridi'ne ambargo dayatmakta ve gıda ambargosunun delinmesi hakkında biraz rötuşlama dışında açıklamada geçen hiçbir şeyi değiştirmemiştir...! Bu kararın pazarlanması için Amerika, arkasında değilmişçesine görünmek amacıyla oylanmasına karşı çıktı ki yöneticiler onu, Amerika'dan bağımsız bir şekilde kazanılmış kesin bir zafer şeklinde göstersinler. Doğrusu onlar yalancıların tâ kendileridir. Zîra akıl-fikir sahibi herkes, arkasında Amerika olmamış olsaydı, kesinlikle bu kararın çıkmasını engelleyeceğini bilirdi. Ey Müslümanlar! es-Sâdık-ul Masdûk SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem'in şu kavli gerçekten de doğrudur: إذا لم تستح فاصنع ما شئت "Haya etmiyorsan dilediğini yap!" Zîra bu yöneticiler, Gazze-ti Hâşim'in masum kanlarının akıtıldığını gördükleri halde, ne ona yardım etmek için orduları harekete geçiriyorlar ne de bir füze atıyorlar. Daha beteri ona yardım etmek için can atanları da engelliyorlar...! Gazze'nin silahlanmasına ve güçlenmesine yol açan faktörleri engelleyen ve Yahudi ordusunun topraklarında kalmasını sağlayan bir kararın çıkarılmasına gelince, adeta birbirleri ile yarışıyorlar ve rekabete giriyorlar. Allah onları katletsin nasıl da döndürülüyorlar? Filistin'i gaspeden bu Yahudi varlığına -ki o, bu yöneticilerin devletleri ile kuşatılmıştır- bakan bir kimse, bu varlığın bekasının, bu yöneticilerin bekasına bağlı olduğunu kesinlikle fark eder. Zîra onlar, kendilerinden daha çok onu korumaktadırlar. Şayet bu yöneticiler arasında aklı başında biri olsaydı, bu varlığa destek veren Amerika ile diğer batılı devletlere rağmen onun hiçbir etkisi olmazdı! Ey Müslümanlar! Defalarca tekrarladık, yine tekrarlıyoruz; Yahudi varlığını yok etmek ve Filistin'i bir bütün olarak İslâm diyarına döndürmek isteyen herkesin muhlis bir yöneticiyi, sadık bir devleti; Râşidi Hilâfet'i ortaya çıkarmak için çalışması kaçınılmazdır. Nitekim SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به "İmâm [Halife] bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur." İşte o zaman sözde Yahudi varlığının, hatta ondan daha güçlü ve daha büyük olan Sömürgeci Küfür devletlerinin esamesinden bir eser kalmayacaktır. إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ "Şüphesiz bunda, aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır." [el-Kâf 37]

  • yiğit   18-01-2009 21:08

    bizim başbakanımızda yapar aynısını inanıyorum ve merakla bekliyorum.utandırma bizi sayın başbakan.biz halk olarak kestik ilişkilerimizi....sıra sende.........

  • Ahmet Örs   15-01-2009 19:46

    yapılması gereken budur! yapmayanlara yazıklar olsun!

  • Lokman Ciğerci   15-01-2009 18:28

    hakikaten ibretlik bir davranış islam ülkelerinin özellikle türkiyenin yapması gerekeni kimler yapıyor evet gerçekten utanılması gereken bir durum sayın başbakan siz ancak kısık sesle dile getiriyorsunuz ne zaman çağlayanda yüzbinlerce duyarlı türk halkı israile lanet filistine destek için meydanda haykırdı sizde bu mitingten 2 gün sonra sesinizi yükseltmeye başladınız ama bu böyle sitemle,kınamayla olacak gibi değil.sizde venezuella, ve bolivya devlet başkanları gibi somut bir icraat yapabiliyormusunuz,yok ancak konuşma icraat yok birde o olmertin kanlı elini nasıl öyle okşadınız, sıktınızda 2 gün sonra olmert filistine kan kusturmaya başladı. bu ne iştir.sonra bu güne kadar bu israilli milletvekilleriyle nedir o dostluk grubu,nasıl iyi dostlarmı. gördünüz dimi bunlardan dost olmayacağını, onun için size çağrım en etkili icraat derhal israil büyükelçiliğini geri çağırınız, bakın sizden sonra diğer islam ülkeleride cesaretlenip aynı şeyi yapacaklardır meclis laf üretme ve,ağlama yeri değildir orası icra makamıdır icraat gerekir.bakın seçimlerde geliyor iyi puan alırsınız yapın bu cesaretide çekin şu israil elçiliğini geri,birde israilli yahudi kuruluşundan aldığınız o neyin cesaretiyse işte o cesaret madalyasınıda derhal geri veriniz.tabi sayın başbakan benim bu yorumumu okumayacaktır ama ben en azından üzerime düşeni yerine getirip biz müslüman kardeşlerimizinde bazı şeylerin farkına varacağını düşünerek yazdım başbakan okumaz ama bu yorumu okuyan kişiler neyin ne olduğunu daha iyi anlamıştır inşallah.

  • Şükrü Hüseyinoğlu   15-01-2009 16:45

    Çünkü Arap rejimlerinin başındakilerin çoğu Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi dille dahi tepki göstermiyorlar. Lakin sözlü tepki ve ağlamak, yöneticilerin bu soykırım karşısnda yetinecekleri tepki olmamalı. İşte bakın, Latin Amerika'dan eloğlu fiili tepkisini ortaya koyuyor. Tayyip Erdoğan Gazze'ye sahip çıkma konusunda samimiyse, ki buna inanıyorum, o halde uluslararası dengelerden önce vicdanının sesini dinlemeli ve siyonist katillere yönelik fiili adımlar atmalıdır.

  • okyanus   15-01-2009 16:00

    madem öyle;neden islam ülkeleri filistin için yaptıkları her mitingde;yaşasın tayyip erdoğan diye bağırıyorlar