Yaşı ne olursa olsun ‘çocuklarınızla konuşun’
Uzmanlar, bebeklerle ilgilenilmesini ve yaşı ne olursa olsun onlarla konuşulmasını tavsiye ediyor.
Bebeklerin zamanında konuşmaya başlaması konusunda ailelere büyük görev düştüğünü belirten uzmanlar, bebeklerle ilgilenilmesini ve yaşı ne olursa olsun onlarla konuşulmasını tavsiye ediyor.
Bursa Zübeydehanım Doğumevi doktorlarından Psikolog Derya Akgül, bebeklerin ‘anne’ ya da ‘baba’ diyeceği anı sabırsızlıkla bekleyen ebeveynleri sabırlı olmaları ve bebekle daha fazla zaman geçirmeleri konusunda uyarıyor. Konuşma ve dil gelişiminin iletişim ve sosyal hayatın en önemli öğesi olduğunu vurgulayan Akgül, çocuğun ilk doğduğu günden sonra sürekli olarak psikososyal ve psikomotor gelişim süreci içerisinde olduğunu kaydetti.
Dil gelişiminin de belli ölçüde doğumdan itibaren gelişmeye başladığını aktaran Akgül, en ideal olanın çocuğun yaşına uygun konuşma becerisine kavuşması ve bu yönde herhangi bir gelişimsel sıkıntı oluşmaması olduğunu dile getirdi.
Akgül, çocuğun zamanında konuşması, psikososyal gelişimin aşamalarının düzenli olması, çocuğun sosyal ilişkilerinin ve gelişiminin normal olması, zeka ve öğrenme kapasitesinin normal seviyeye gelmesinin, ulaşması gereken gelişimsel dönemlere varması için gerekli olduğunu ifade etti. Derya Akgül, herhangi bir sorun bulunmadığı halde hâlâ konuşamayan çocuklar için neler yapılması gerektiği konusunda ise ailelere şu önerilerde bulundu: “Çocuğa sevgi ve huzur dolu bir aile ortamı hazırlamak. Çocuk ile ilgilenmek ve sevildiğini hissettirmek. Çocuğun bedensel ihtiyaçlarına cevap vermek. Çocuk ile yaşı ne olursa olsun sık sık konuşmaya çalışmak. Yaşına uygun bir şekilde onunla oyun oynamak. Çocuk ile birlikte vakit geçirmek. Onun dengeli ve çeşitli beslenmesini sağlamak. Onun kendi haline kalmasına izin vermemek. Mümkün olduğunca yaşıtları ile birlikte oyun oynamasını sağlamak. İnsanlar arasında sık sık bulundurmak. Ona hikâye anlatmak, ninni söylemek.
Onun size gönderdiği konuşma ve ses mesajlarına cevap vermek. Bir nesneyi eline aldığında onunla ilgili bir şeyler anlatmak. TV karşısında çok uzun süre kalmasını engellemek. Onunla konuşurken ses tonunu iyi ayarlamak. Onun işaret ile gösterdiği istekleri, konuşarak yönlendirmek, anlatmasını sağlamak. Onun fikirlerine değer vermek ve sık sık dertleşmek. Onun kendine güvenini artırmak. Onun sık sık sosyal ortamlarda bulunmasını sağlamak. Kalabalık içinde onun konuşmasını teşvik etmek. O konuştuğunda onu cesaretlendirmek, teşvik etmek. Onun yaşına uygun bir eğitim almasını sağlamak. Günlük belli bir zaman ayırarak onunla resimler üzerinde bol bol konuşmak. Ondan yaşına uygun olarak hikâye, masal anlatmasını istemek. Konuşma zorlukları gördüğünüzde onun dikkatini konuşma zorlukları üzerine çekmemek.” (Vakit Ailem)