Yeni kutsalımız (!) Çanakkale: Ne kadar doğru, ne kadar yalan?
Bu ordu nasıl bir cihad yapmaktadır ki, batıcı kadrolar eliyle emperyalist savaşta taraf olmuş ve başında emperyalizmin taraflarından Almanya`nın atadığı General Liman von Sanders bulunmaktadır.
İslam ve Hayat
Bir 18 Mart'ı daha geride bıraktık. Muhafazakar kesimin "yeni kutsallıklar icad etme" gayretkeşliğinin bir sonucu olarak son yıllarda Çanakkale'yle yatıp Çanakkale'yle kalkmaya başladık. Peki Çanakkale aslında ne ifade ediyor. Hz. Peygamber'in bu savaşa katıldığınıu öne sürecek kadar sınır tanımaz masallar eşliğinde propaganda edilen bu savaşla ilgili yapılan propagandaların ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış?
Enver Paşa’yla İttihatçılar’ın ihtirasları sonucu katıldığı I. dünya savaşında Osmanlı Devleti yenildi. Bu savaşın büyük cephelerinden biri de Çanakkale’ydi. Çanakkale’deki zorlu savaş bugün farklı çevreler tarafından ideolojik amaçlarla kullanılıyor ama asla sorgulanmıyor.
Mustafa Kemal bu savaşta görevli olmasaydı Çanakkale savaşı muhtemelen devlet tarafından asla gündeme getirilmeyecekti. Osmanlı Devletinin kazandığı hangi zafer böylesine abartılarak anlatılıyor? Bugün okullarda tarih öyle bir anlatılıyor ki bir öğrenciye "Çanakkale Savaşı'nı kazanan ordunun başkomutanı kimdi?" diye bir soru sorsanız, alacağınız cevap, o zaman yarbay rütbesinde olmasına ve komuta kademesinde ancak 15'inci sırada yer almasına rağmen kesinlikle M. Kemal olacaktır. Yani resmi ağızlar ideolojik amaçla bu savaşı kullanmaktadırlar.
Çanakkale savaşını cihad mantığıyla değerlendirenlerin anlayışlarında da tutarsızlıklar vardır. Bu ordu nasıl bir cihad yapmaktadır ki, batıcı kadrolar eliyle emperyalist savaşta taraf olmuş ve başında emperyalizmin taraflarından Almanya'nın atadığı General Liman von Sanders bulunmaktadır. Olayın bir diğer boyutu da, her iki tarafın kayıp rakamlarının resmi belgelerdekinini nerdeyse 5-6 katı daha fazla gösterilerek abartılmasının yanında savaşın anlatımı hurafelere boğulmaktadır. Öyle ki, güya Medine'de kabrini ziyareti sırasında Rasulullah'a (a.s.) selam verip cevap alamayan bir Hindli Müslümanın, rüyasında Rasulullah'ın kendisine Çanakkale'de olduğu için selamını alamadığını söylediği gibi masallar da anlatılıp durmaktadır.
Çanakkale savaşı, yükseltilmeye çalışılan ulusalcılık/milliyetçilik için de büyük bir fırsat olarak görülüyor. Hemen her yerde, her türlü yazılı ve görsel araçla Çanakkale savaşı milliyetçiliğin (ulusçuluğun) hizmetinde tüketilen kutsal bir malzeme oldu. Pek yakında ters tepmesi mümkündür. Kabe’nin yanında ikinci hac bölgesi kabul edilirse şaşırmamak lazım!
Birilerinin hırsı, siyasi ihtirasları için heder edilen mustazaf halkın çocukları da kahramanlık nutuklarıyla avutuluyor, devran böylece dönüp duruyor. 18 martta işgalin yıl dönümünü yaşayan Irak için, milliyetçi saplantılardan kurtulup da tepki göstermek kimsenin aklına bile gelmiyor.
-
dahicle 26-03-2008 17:34
öncelikle atatürk ün yarbaylığı ve savaşta ona izafe edilen yorumlarınıza katılıyorum.. AMA diğer yorumlarınıza pek katılamıyacağım.. sizin masal dediğiniz hintli müslüman Hindistanda yaşayan bir alimdi ve Adnan Menderes hindistana gittiğinde onu ziyaret etti.. bu eminim devlet arşivlerinde vardır.. çanakkale zaferine verilen değer ortaya yeni çıkmış birşey değil..merhum mehmet akif ersoy bunu şiirleriyle dile getirmiş..hemde savaşın olduğu sene..NE BÜYÜKSÜN Kİ KANIN KURTARIYOR TEVHİDİBEDRİN ARSLANLARI ANCAK BU KADAR ŞANLI İDİ..Yine sayın editörün gözden kaçırdığı şey 1. dünya savaşının asıl amacının osmanlı devletini parçalamak olduğunu gözden kaçırmasıdır.253 bin şehidin kanıyla sulanmış bir zafer(destan) için talihsiz bir yazı bence...
-
ibrahim ethem 20-03-2008 16:11
sa. editörün kalemine sağlık. güzelce gerçekleri dile getirmiş Geçenlerde bir yakınım davet etmişti bir konferans var gidelim diye. konuyuda sormadım. gittik ki meger konu Çanakkale ymiş. Anlatıyorlar anlatıyorlar anlatıyorlar. anlamak mümkün değil bu kadar kalem ehli olan aydın geçinen insanlar nasıl oluyorda bu kadar saftirik olarak İnanacak batıl arıyor anlamıyorum. Deniyorki Osmanlı askeri karşı tarafa kağıda bağlı taş atarmış. kağıtta asakiri osmaniye ( osmanlı askeri) yazıyormuş. dediklerine göre. ama nedense sunum yapılırken defalarca türk askeri diye sunum yapılmaktadır.. o kadar büyük bir fark gözden kaçıyor ki . O savaşı yapan askerler türkiye cumhuruyeti askerleri değildi ki. Onlar osmanlı askeriydi.ve onlara sorulduğunda osmanlı askeriyiz diyorlardı. yani günümüze pay çıkarmak hadlerine değil. Ayrıca bir de yakın tarihten not bildirelim. Mekke de, Ecyad kalesi yıkılırken bazıları osmanlı eserlerine saldırı falan söylenip durdular. O zamanın kralı şimdinin ölüsü olan abdullah çok doğru bir ifade kullanmıştı. dedi ki Türkiye osmanlı mirsına sahip çıkacak konumda değil. bu ssavaşı nasıl kazandık gibi düşenenlere verilecek cevabı arap kralı vermitşi.