11-02-2008 09:47

Zulüm Cerrahpaşa Tıp’ta başladı  

Türkiye, “üniversitede başörtüye saldırı”nın ilk somut örneğine 1964’te şahit oldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren öğrenci, sırf başörtülü olduğu için kürsüye çıkartılmadı.

Zulüm Cerrahpaşa Tıp’ta başladı  

Türkiye, “üniversitede başörtüye saldırı”nın ilk somut örneğine 1964’te şahit oldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren öğrenci, sırf başörtülü olduğu için kürsüye çıkartılmadı. 
 
Üniversitelerde başgösteren, yüzlerce gazete sayfasına sığmayacak zulmün, özetle 40 yıllık öyküsü şöyle:

1950 yılında Adnan Menderes hükümeti tarafından uygulanan ekonomik programların bir neticesi olarak kırsal kesimdeki insanların büyük bölümünün şehirlere göç etmesiyle okuma yazma oranı kadınlarda hızla artmış, Menderes, 1924’te kurulan, 1933’te tamamen kapatılan İmam Hatipleri 1950’de tekrar kurmuştu. Üniversitelerde başörtülü öğrencilerin sayılarının giderek artmaya başladığı 60’lı yıllardan itibaren tartışmalar, başörtülü öğrencilerin sayılarının artışına paralel seyretti. İmam Hatiplerin kapıları kız öğrencilere açıldı.

Müslüman kadınların kılık-kıyafetleri etrafındaki tartışmalar, 1964 yılında yeni bir boyut kazandı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren Gülsen Ataseven isimli öğrencinin kürsüye çıkma hakkı elinden alındı. 1968’de ise Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne devam eden Ali Babacan’ın halası Hatice Babacan, başını örttüğünde, fakülte idaresi ve bazı öğretim üyeleri Babacan’ın “tarikatlar tarafından yönlendirildiğini ve başka amaçlar için örtündüğünü” söyleyerek, başörtülü olarak derslere devamına karşı çıktılar. Yaşanan bu ikinci olayla birlikte, “üniversitelerde başörtüsü özgürlüğüne yönelik linç ve yasaklama girişimleri de, başörtüsüne özgürlük mücadeleleri de” başlamış oldu.

BAŞÖRTÜLÜ TALEBE Mİ OLURMUŞ!
1969 Şubat. Bir kasabada lise müdürü ve devletten yana tavır takınan bazı öğretmenler, okula tesettüre uygun giyinerek gelen kız öğrencilerin başörtülerini ve mantolarını parçalayarak, okuldan kovdular. Kasaba halkı saldırgan müdürü ve öğretmenleri protesto etti.
26 Ocak 1971. Kız öğrenci almaya başlayan İmam Hatip Liseleri’nde de benzeri olaylar baş gösterdi. Isparta İmam Hatip Okulu’nda matematik öğretmeninin okul bahçesinde gördüğü tesettürlü öğrencinin başörtüsünü çekip yırtması, bu olaylardan yalnızca biriydi. İşin en ilginç yanıysa bu olay üzerine bir konuşma yapan Isparta Müftüsü’nün “Bu asırda da başörtülü talebe mi olurmuş?” diye beyanat vermesiydi!

TOPLUM POLİTİKADAN UZAKLAŞTIRILIYOR
12 Mart 1971. 12 Mart Muhtırasının ardından başörtüsü yasağıyla ilgili somut örnekler artmaya başladı.

12 Eylül 1980. Askerî darbenin ardından uzun yıllar başörtüsü, ülkenin gündem maddelerinden biri oldu. 1980 askeri müdahalesi ile Türk toplumu politikadan arınma sürecine sokuldu. Bu süreçte devlet, toplumun hemen her alanını totaliter bir biçimde kontrol altına aldı. (Vakit)
 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !