RAMAZAN, KUR’AN VE MÜSLÜMANLAR
Emrullah AYAN
13-04-2021 06:48
“O Ramazan ayı ki, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin.” (Bakara: 185)Kardeşlerim, bugün Hicrî Şaban ayının 27’si 1442/Cuma
Yine bir Ramazan ayının arefesindeyiz, Rabbimizin inâyetiyle bu sene de, kendisinde mubârek kitabımız Kur’an’ın doğduğu Ramazan ayına eriştik elhamdulillah…
İslâm toplumlarının bozulma ve kaynaktan uzaklaşma süreci, birçok konuda olduğu gibi Ramazan algısında da önemli sapmalara yol açmış bulunmaktadır. Rabbimiz, Kur’an’ı “bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinde”, Ramazan ayında indirmeye başladığını beyan etmektedir. “O Ramazan ayı ki, insanlara yol gösteren, hakkı batıldan ayırma ölçüsü ve hidayetten belgeler taşıyan Kur’an O’nda indirilmiştir…” âyetiyle de Ramazan’a değer ve anlam kazandıran olaya vurgu yapılmıştır. İnsanlar için hidayet rehberi olan, hakkı batıldan ayırma ölçüsü furkanı ve hidayet için belgeleri ihtiva eden Kur’an’ın bu ayda indirildiği bildirilmiştir. O halde, Ramazan’ın ve Kadir Gecesi’nin değerli ve mübarek oluşu, insanlığı kurtaracak mesajın bu ay ve bu gecede indirilmesinden kaynaklanmakta ve bu değere bizzat Kur’an işaret etmektedir. Bu açıklama şu sonucu doğurmalıydı; madem Kur’an’ın indirilmeye başlandığı gece bin aydan hayırlıydı, o halde Kur’an’ı okumaya, anlamaya ve yaşamaya tahsis edilmiş bir gün de yine bin aydan daha hayırlı olarak algılanıp, her günün ve gecenin Kur’an’a uygun olarak ihya edilmesi için seferber olunmalıydı. Buna rağmen yüzyıllar süren, kaynaktan kopuş ve bozulma süreci sonunda, Kur’an bir kenara bırakılmış, Ramazan ve Kadir Gecesi ise içi boşaltılarak yüceltilmiştir. Böylece, anlamın tüketilmesi sonucunda içeriksiz formları yücelten bir süreç başlamıştır. Bu süreç, vahyin özne olmaktan çıkarılmasına, bu durum da insanların rehbersiz kalmasına, hak ile batılı ayıramaz hallere sürüklenilmesine yol açmıştır.
Gelinen noktada, “Müslümanım” diyenlerin büyük çoğunluğu, Kur’an’ı hayat dışına çıkarırken, pek çok bid’at ve hurafeyi Kur’an’ın getirdiği dinin yerine ikame edip kutsallaştırmışlar, Ramazan ayı ile Kadir Gecesi’ni de, vahiyden soyutlanmış bir kutsallıkla ihya etmeye yönelmişlerdir. Kadir Gecesi’ni ve hele çoğu bid’at olan diğer “kandil geceleri”ni kutlamak ve sonradan icad edilmiş bu gecelere has bid’at ibadetlerle “ihyâ etmek” öne çıkarılmıştır. Ne Kur’an’da ne de sahih sünnette yer alan kutlamalar, bid’at ibadetler, bu gecelerde ısrarla ve yaygın olarak yaşanırken, Kadir Gecesi’nde inen ve bu geceye anlam ve değer kazandıran, okunup amel edilmesi ve insanları kurtuluşa götürecek rehberlik için indirilmiş bulunan Kur’an ise terk edilmiş bulunmaktadır. Yani, insanları, zulumâttan nura, karanlıklardan aydınlığa çıkaracak Kur’an’ın indiği ay ve gece, Kur’an’dan daha çok önemsenirken, Kur’an ihmal edilmiştir. Bu durum çok büyük bir çelişki oluştursa da, ancak Kur’an’ın sağlayabileceği bilinçten yoksun olmak, bu çelişkinin fark edilmesini de engellemiştir.
Ramazan ve oruçla yüzeysel ve formel boyutta kalmayan, özlü, derinlikli, kalbî boyutu ve tefekkürü, arınmayı öne çıkaran doğru bir ilişki kurabilmek için, Ramazan’a anlam ve değer kazandıran Kur’an’la samimi, ilkeli ve ciddi bir ilişki kurmak gerekir. Tıpkı ilk neslin Kur’an’la kurduğu nitelikli ve ihlaslı ilişki gibi bir bağ kurulmadan, Kur’an’ın doğduğu ay olan Ramazan ve onda tutulan oruç gerçek anlamına kavuşturulamaz.
Oruç, ruhun ve kalbin Kur’an’ın nuruyla aydınlatılması, mutmain hale getirilmesi sonucunu elde etmek amacıyla bedenin açlıkla ve şehevi arzulara sınırlar koyarak terbiye edilmesidir. Kulluk ve ibadet bilincimizi yükseltmek, imanın, arınmanın, tekâmülün yolunu açmak, akleden kalbi harekete geçirmek, dünyanın süslerinin azdırıcı etkisinden, şehevi arzuların, hevânın, hırsların etki alanından kurtulmak için bir terbiye yöntemidir. Beşerî, hayvânî arzuları, vahyin ölçüleriyle kontrol ve denetim altına alarak, nefsini ve Rabbini bilmenin bilincine vardırarak insanlaşmanın yolunu açar.
Bu sebeple her Ramazan’ı bu önemli uyanış ve dirilişin, yeniden ihyâ ve inşânın vesilesi kılmak gerekir. Ramazan’ı fırsat bilerek, her Ramazan’ı, kendisine anlam ve değer kazandırmış bulunan Kur’an’la çok yakın ve kopmaz ilişkilerin kurulmasının başlangıcı kılmak gerekir. Ramazan vesilesiyle, nefsânî arzu ve isteklerimizi denetim altına almalı, dünyevîleşmeye yönelik sapkın eğilimleri terbiye etmeli, kendimizi, hayatımızı vahyin yeniden inşâ etmesinin zeminini hazırlamalıyız.
YORUMLARHenüz Yorum Yok !Diğer Yazıları
- 08-11-2021 SEKÜLER-LAİK ANLAYIŞ, İNSANİ BİR DEĞER ÜRETEMEZ
- 28-10-2021 SABİKÛNDAN BİR İSİM: AHMED KALKAN
- 10-10-2021 KALPLERİ KATILAŞANLAR GİBİ OLMAMAK
- 27-09-2021 KUR'ANÎ BİR HAYATA BAKIŞ
- 23-04-2021 RAMAZAN, KUR’ÂN’IN KENDİSİNDE İNDİRİLDİĞİNDEN DOLAYI MÜBÂREKTİR
- 13-04-2021 RAMAZAN, KUR’AN VE MÜSLÜMANLAR
- 03-04-2021 DÜNYA HAYATI VE MUTTAKÎLER
- 24-03-2021 MÜ'MİNLER BOŞ ŞEYLERDEN YÜZ ÇEVİRİRLER
- 04-03-2021 MÜ'MİNLER ALLAH'A AİTTİR
- 07-02-2021 HELÂLİ VE HARAMI RABBİMİZ OLAN ALLAH BELİRLER
- 19-01-2021 CÂHİLİYE, GELENEKSELİ VE MODERNİYLE KUR’AN’LA YOK EDİLECEKTİR
- 12-01-2021 TEVBE SAMÎMİ OLURSA KABULE ŞÂYAN OLUR
- 26-12-2020 KENDİMİZİ VE AİLEMİZİ ATEŞTEN KORUMAK
- 19-12-2020 GÜZEL SÖZ; KÖKÜ SAĞLAM, DALLARI GÖĞE YÜKSELEN MEYVELİ BİR AĞAÇTIR
- 08-12-2020 DÜNYA HAYATI VE MUTTAKİLER
- 01-12-2020 YERYÜZÜNDE İLÂHÎ ADALETİ GERÇEKLEŞTİRME GÖREVİ MÜ’MİNLERİNDİR
- 21-11-2020 İLİM, İSLÂMÎ HAREKET VE ULEMÂ
- 28-05-2018 İBADET; ALLAH’IN İSTEDİĞİ GİBİ YAŞAMAKTIR
- 15-05-2018 KÂFİRLER HOŞLANMASALAR DA ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR
- 06-05-2018 KUR'AN'LA YAŞAMAK
- 29-04-2018 EY İMAN EDENLER, İMAN EDİNİZ
- 08-04-2018 DÂVETÇİ VE UZLAŞMA TEKLİFLERİ
- 18-12-2017 MESCİD-İ AKSA ÖZGÜR OLANA DEK
- 04-07-2017 GERÇEK BÜYÜK BAŞARI
- 01-01-1970 VELÂ İLE MÜSAMAHAYI AYIRT ETMEK
- 24-11-2015 MUTLAK GÜÇ VE HİKMET SAHİBİ ALLAH'TAN BAŞKA İLAH YOKTUR
- 04-06-2014 ŞEHİDLİĞİN YOLU ŞAHİDLİKTEN GEÇER
- 29-04-2014 BEŞERİN BEŞERE KULLUĞU CAHİLİYEDİR
- 07-04-2014 KUR'AN'I YAŞAMAK
- 21-03-2014 HAKLA BÂTIL UZLAŞTIRILABİLİR Mİ?
- 13-03-2014 ULUHİYET VE RUBUBİYET BİLİNCİ
- 04-03-2014 KUR'AN'I YAŞAYANLARIN VASIFLARI
Makaleler
Hava Durumu