Geçtiğimiz günlerde yani 14 Mayıs 2024’de fazla gündem olmasa da, Batı balkan ülkelerinde bir anket yapıldı. Sorulan sorular arasında bir soru vardı ki, bu soru bölge insanının düşünce yapısını ve kimliğini ortaya koymaya yeterde artar nitelikteydi. Yapılan anket sonuçlarından çıkan sonuca göre bizi en çok şaşırtan bir ülke vardı aralarında o da Kosova’dan başkası değildi. Yaklaşık iki milyon nüfusa sahip bu ülke halkının %95’i Müslüman olmasına rağmen en beğendikleri lider kim dersiniz? Bu soruya alacağınız cevap acı da olsa Joe Biden’dan başkası değil elbette. İkinci sırada ise Recep Tayyip Erdoğan yer almaktaydı.

Yani bu ankette dünyayı kana bulayan zalimlerin önderi olarak Müslüman mahallesinde hatırı sayılır rakamlarda oy almaları akıllara durgunluk veren bir olay aslında. Gerek Biden, Gerek Vladimir Putin ve gerekse Çin devlet başkanı Şi’nin aldığı oylar bölge ülkelerine göre farklılık göstermektedir. Ama biz bunların ayrıntısına girmeyeceğiz. Biz sadece dikkatimizi daha çok çeken ülke olarak Kosova halkının yaptığı tercihle ilgileneceğiz. Müslüman bir insan olarak sormadan edemiyoruz, neden Biden? Daha dün balkanları kana bulayan Sırplara arka çıkan ABD ve Batı değil mi? Kosova bu katliamlardan nasibini hiç mi almadı? Veya Bosnalı Müslümanların katledilmesinde, kadınlarının namuslarının kirletilmesinde ABD ve Batı’nın oynadığı rol ne çabuk unutuldu? Sorulacak o kadar çok soru var ki.

Uluslararası ilişkilerde bir takım kirli işlerin döndüğü herkesçe malum. Yani arka planda gizli vaatlerin, anlaşmaların ve ihanetlerin olduğunu aklıselim her insan bilir. Ama biz diyoruz ki halkının %95’i Müslüman olan bir ülkenin en beğendiği lider dünyanın en kafir adamlarından biri olan Biden olmamalıydı. Üstelik Filistin/Gazze savaşı yaşanırken ve safların bu kadar netleştiği bir ortamda. Siyonist katillere silah ve para yağdıran bu eli kanlı Biden, olsa olsa dünyanın en istenmeyen ve en aşağılık adamı olma unvanını almalıydı. Bu ankete katılan bölge ülkelerinin, dünya Müslümanlarına ve özelliklede Filistin davasına veya Siyonist kafirizme nasıl baktıklarının bir özeti değil mi?

1995’te yaşanan savaşta tüm dünya Müslümanları Sırp ve Batılı kafirlere öfke kusmuş, mümin kardeşlerinden yana saf tutmuş, maddi ve manevi her türlü desteği vermiş, hatta savaşa bizzat katılıp şehit düşmüş, ama bugün Kosova’da ve hatta Bosna Hersek’te bile bu eli kanlı katillere lider olarak imrenen bir halk var. Tıpkı Karun’un malı mülkü yerin dibine geçirilmeden önce ona imrenenler gibi. Kusura bakmayalım ama bunun adı olsa olsa tecavüzcüsüne aşık olan kızın hikayesine benziyor.  İslam ümmeti olarak içimizin kan ağladığı, izzet ve şerefimizin ayaklar altına alındığı, çok az sayıda mümin insanın kafire karşı kıyam ettiği bir dönemden geçiyor ve katliamdan geçiriliyoruz. Tüm dünyanın gözü önünde ve dünyanın her köşesinde Müslüman kanı akıtılırken ve nasıl olur da ‘orada bir İsrail devleti olmasaydı bile bugün bir İsrail devletini biz kurardık’ diyen İslam düşmanı, aşağılık, kafir bir adamı Müslümanlar beğenebilir?  Bu beğeniyi yaparken hangi psikolojiyle ve nasıl bir Allah tasavvuruyla oy kullandın ey Kosovalı insan? Filistinli bebekler ve kadınlar hiç mi aklına gelmedi. ABD’ye nasıl bir diyet borcun var ki bunu yapabildin?

Sonuç olarak diyebiliriz ki eğer bu ümmet hakkı ve batılı, tevhid ve şirki, dostu ve düşmanı, doğruyu ve yanlışı, Müslüman’ı ve kafiri ayırt etmeyi beceremezse, Rabbimiz olan Allah’ta bize vaat ettiği rahmetini üzerimize yaymayacaktır. Ne zaman ki Allah’tan yana saf tutar Allah’ın dinine hakkıyla yardım edersek işte o zaman Allah’ta bize yardım edecektir, bu Allah’ın değişmez sünnetullahıdır. Dua ve eylemlerimiz o ki: Allah’ım içimizdeki gavur seviciler, güce tapanlar ve beyinsizler yüzünden bizi helak etme.

Amin.

(Venhar)