20-04-2010 20:13

Akif Emre`den referandum değerlendirmesi

`Demokrat muhafazakarların halkın önüne koyabildikleri tek şey ise, jakoben laiklik uygulamalarına karşı anglo sakson sekülarizm oldu`

Akif Emre`den referandum değerlendirmesi

İslam ve Hayat

İktidarın eski seçkinleriyle yeni taliplileri arasındaki mücadele kızışırken, Türkiye’deki değişimin zihinsel kodlarına ilişkin tartışmalar da devam ediyor. Halkın beklentileri üzerinden yürütülen fakat zamanla belirli zümrelerin rant kavgasına doğru mevzilenen bu siyasetin sureti halktan görünse de nihai tahlilde halktan yana olmadığı söylenebilir. Fakat statükonun rijit ve dirençli halleri yüzünden rüzgârı sürekli lehine döndürmenin politik hesaplarını yapan AK Parti, bu noktada ciddi kafa karışıklarına ve gelgitlere yol açıyor.

Akif Emre, Yeni Şafak’taki yazısında üstü kapalı bu konuya işaret ederken, referandum tartışmalarına ilişkin olarak da “Referandum yolunun açılması halkın isteklerini mi yoksa halka istetilen düzenlemelerin mi önünü açtığı sorusu atlanacak olursa meselenin özü kaçırılır…” tespitini yaptı.

KÜRESEL LİBERALİZMİN CİLALI YÜZÜ

AK Parti sürecindeki değişime ilişkin “Yeni oluşmakta olan siyasal erkin liberal entelijansiya ile kurduğu koalisyonun küresel boyutu ihmal edilerek yeni süreçlerin anlaşılması da mümkün değil. Laikçi bir zihniyetten şikayeti olanların hayatın tümünü daha kabul edilebilir yada daha demokratik yöntemlerle sekülerize edilmesi bu dönemin en büyük özelliği... Demokrat muhafazakarların halkın önüne koyabildikleri tek şey ise, jakoben laiklik uygulamalarına karşı anglo sakson sekülarizm oldu.” diyen Emre, iktidarın değişen yüzüyle ilgili olarak da “Referandum sonuçlarından rahatsız olan statükoyu elinde tutan donmuş zihniyete karşılık küresel liberalizmin cilalanmış yüzü devreye giriyor. .” yorumunu yaptı.

REFERANDUMUN REFERANSI NE? 

Emre yazısını şöyle tamamladı: “Sorun ne zamanın ruhu ne de toplumla ortak yanı olan, bu toplumun değerleriyle kan uyuşmazlığı yaşayan seçkinlerin devre dışı bırakılması olduğu kadar bir toplumun tarihi, kültürü, değerleriyle kurduğu ilişkisini yabancılaştıracak olmasıdır.

Türkiye kendi köklerine dönme imkânını zorladığı, bunun fırsatlarını yakalar gibi olduğu anda sahte bekleyişlerin tuzağına düşebilir. Referandumda neyi reddettiğinizden çok referandumda hangi kültürel değerleri referans aldığınız daha bir önem kazanacak bu dönemde…”

Akif Emre'nin yazısı için...



YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !