Başörtüsü Platformları direnişten vazgeçmiyor
Kocaeli, Sakarya, Ankara, Konya, Akyazı, Van, Antalya, Kütahya ve Bursa`daki başörtüsüne özgürlük eylemleri devam ediyor
İslam ve Hayat
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 242.hafta basın açıklamasında Danıştay'ı ve İsviçre’deki minare yasağını protesto etti. Açıklamada "İsviçre’de yaklaşık 400 bin civarında Müslümanın yaşadığı varsayıldığında sadece 4 tane minareli caminin bulunması ve yeni yapılacak minarelere de izin verilmemesi çok düşündürücüdür. Ayrıca minarelerin yasaklanması kampanyasında kullanılan afişlerde minareler arka planda gösterilmiş olup, önde peçeli bir bayan resmi bulunmaktadır. Bu kampanyada amaçlanan sadece minareler olmayıp Müslümanların varlığını kabul etmeme yada reddine yönelik bir yaklaşım söz konusudur." denildi. Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu'nun 221. eyleminde ise Danıştay kararına atıfla "Hukukun yerine siyaseti işleten yüksek mahkemelerin bu ve benzeri kararları artık halkımıza tuhaf gelmiyor. Hukukun, vicdanların adaletten yana tavır almadığı bir garip ülkede yaşıyoruz. Hukukun sadece efendiler için işletildiği bu oligarşik düzen yıkılmadığı sürece mazlumlar için gelecekten ve aydınlıktan bahsetmek mümkün olmayacaktır." denildi.
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu'nun 202. eyleminde Bursa’nın Kestel ilçesinde İlçe Millî Eğitim Müdürü’nün Okul Aile Birliği Başkanı Sevda Can’ı okulun kamusal alan, kendisinin ise başörtülü olduğu için toplantıya almamasıyla ilgili olarak “Yasakçıların sınır tanımadığını zaten biliyoruz. Ancak; yasakçılar nasıl oluyor da bu hükümet tarafından bürokrat olarak atanıyor, bunu anlamakta zorlanıyoruz.” denildi. Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu da 148. eyleminde katsayı adaletsizliğini protesto etti.
Van Hak ve Özgürlükler Platformu, her ay sürdürdüğü “Başörtüsüne Özgürlük” eylemlerinde 146. kez meydanlardaydı. Eylemde "Danıştay 8. dairesinin kararı, evrensel ve özgürlükçü hukuk anlayışının gerisinde kalmıştır. Yasakçı zihniyet, katliam sanığı Milli Şeflik zihniyetinin İstiklal Mahkemelerini hatırlatmaktadır." denildi.
Özgür-Der Antalya Temsilciliği'nin de her ayın ilk Pazar günü gerçekleştirdiği “Başörtüsüne Özgürlük” eylemlerinde ise bu ayki gündem maddelerinden biri de Afganistan'a asker gönderilmesi talebi idi. Eylemde "Afganistan yıllardır emperyalist güçlerin işgali altında. Afganistan halkı yıllardır en temel insan haklarından mahrum, binlerce masum kadın, çocuk katledildi. Afganistan da asker bulundurmak ek asker göndermek işlenmekte olan insanlık suçuna ortak olmaktır. İslami direniş mücadelesine işgalcilerin talepleri doğrultusunda takviye asker gönderilmek istenmesini lanetliyoruz. İmar ve eğitim gibi görevler işgale ortak olma gerçeğini ortadan kaldırmaz." denildi. Mazlumder Kütahya Şubesi, başörtüsüne özgürlük eylemlerinde 8.’sini geride bırakırken, Danıştay’ın kararını hukukun hiçe sayılması olarak nitelendirdi.
Direniş Bursa'da da başladı
Mazlumder Bursa Şubesi, Orhangazi Parkında başörtüsüne özgürlük direnişine katıldığını deklare ederek ilk eylemini yaptı. Eylemde "Türkiye’nin dört bir yanında başörtüsüne özgürlük için direniş gösteren tüm kardeşlerimizi buradan selamlıyoruz. Bursa, Kocaeli, Sakarya, Akyazı, Konya, Antalya, Ankara, Kütahya, Afyon ve Van’daki kardeşlerimize selam olsun. Zulüm bitene kadar eylemlerimize devam edeceğiz ve biz biliyoruz ki hakk ve doğru olan budur. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler, her ayın ilk Cumartesi günü başörtüsü başta olmak üzere tüm özgürlükler için bu meydanda olacağız.
Bir zamanlar Amerika’da Rosa Parks adında ki zenci bir kadının oturduğu koltuktan yerini bir beyaza vermek üzere kalkmasını isteyen otobüs şoförüne karşı direniş göstermeseydi zenciler hala otobüslere arkadan binip, kendilerinden yerini isteyen beyaz efendilerine yerlerini köle gibi vermek zorunda kalacaklardı. Özgürlükler cesur ve kararlı direnişlerle elde edilir. bizler bu direnişi özgür ve ülkemizde tek bir başörtüsü mağduru kalmayana dek sürdürmeye hazırız ve buna kararlıyız. Başörtülüler okula ve devlet dairelerine hizmet alan-hizmet veren, yüksekokul-lise ayırımı yapılmaksızın girinceye ve özel kabinlerde başları açtırılarak değil, başörtüsüyle, başları dik ve özgürce girinceye dek mücadelemiz devam edecektir. " denildi.