Veysi SELİMOĞLU
BİRLİKTE İŞ YAPMA FIKHINA GİRİŞ
Geleceğe yönelik asgari de olsa fıkıh belirlemede sağlıklı değerlendirmeler yapmaya çalışmak ve ona göre yola devam etmek, bir mücadele sürecinin teğet geçmemesi gereken bir zorunluluktur.
Mücadelede usul ve üslup hatalalarına düşmemek için her sürecin belirli zaman dilimlerinde değerlendirmeler yapmak, geleceğe ilişkin belirlemelerde bulunmak önemlidir. Tabii, bu değerlendirmeler İslami mücadelede tecrübe ve birikim sahibi kişilerin katılımıyla daha da faydalı hale gelecektir. Bu anlamda istişare kanallarının sürekli açık tutulması gerekir.
Değerlendirme, yorum veya öz eleştiri yaparken şahıs veya kurumların isimlerini vermekten çok; olumlu veya olumsuz yaklaşımları/tutumları ortaya koymak daha hayırlıdır. Nefsin yönlendirmesiyle (dürtüsüyle) yapılacak yorumlardan ve eleştirilerden Allah’a sığınalım. Aksi bir yaklaşım bizi Allah’ın rızasından uzaklaştırır, içten hesaplı bir yaklaşıma götürür.
1- İslami mücadelede birlikte hareket edecek bireylerin, vahiy kaynaklı tevhidi mücadeleye bakışları, bu mucadelenin temsilcileri peygamberlere, o mücadelenin yoldaki işaretlerine inanışları, tasavvur ve telakkilerinde benzeşme olmalı. Dini algılamadaki bulanıklık ve farklılıkların giderilmesine yönelik, daha yolun başında çalışmalar yapılmalı ve önemli konularda Kur’an endeksli mutabakata varılabilmeli. İnsanlar nasıl bir din anlayışına sahiplerse ona göre pratik sergilerler. Yapılması gereken ilk iş doğru bir din anlayışına ulaşmak olmalıdır. Doğru bir din anlayışına sahip olmayan insandan doğru bir pratik beklemek yanlıştır. Sağlıklı anlayış olmayınca sağlıklı kişilik ve amel olmaz. (Bilindiği gibi, Hz. Peygamber'in vefatından kısa bir süre sonra saltanat geleneği başladı. Siyasi ve mezhebi hizip çatışmaları baş göstermesiyle dini anlayışlarda bulanıklık dönemi başladı. Herkes iddiasının ve yorumunun doğruluğunu ispat için fetvalar üretmeye başladı, kendi yorumunun doğrululuğunu dayatır oldu.) Yakın geçmişe kadar İslami anlayışlar bu yanlışlarla devam etti. İslami mücadelenin İslami bir özellik taşıması yakın dönemde örnek şahsiyetlerin çabaları sayesinde İslami bir renge bürünerek İslam coğrafyasına yayıldı. Ancak bu yayılma ve ithalde yerel koşullar dikkate alınmadan düşünce ve yöntemler aynen taklit edildi. Destekleme ve haklı görme ayrı şey, mücadele yöntemi ayrı şeydir. Bu manada mücadele yöntemlerimizi de iyi tahlil edip istişare ederek birlikte yola koyulmalıyız.
2- Geçmişte veya bugün devam eden eksikler ve zaaflarımız olabilir. Bunları özeleştiriye tabi tutarken mutedil olmakla birlikte cesaretli de olmalıyız. Meseleleri şahıslaştırmadan, varsa olan tabularımızı kimseyi kızdırmadan yıkmaya çalışmalıyız. Kişileri eleştirmekten ziyade yaklaşımlarını eleştirmeliyiz. Eleştirilmesi gereken tutum ve davranışların yeri zamanı ve ortamı önemlidir. Geciktirilmemeli, biriktirilmemeli. Aksi halde zamanla dostlara olan sevgiyi azaltır, içten hesaplaşmaya götürür. Eleştiride, açık olma samimiyet ve Allah rızası gözetilmelidir.
3- Fikri, yöntem, hedef ve pratikte belirsizlikler olmamalı. Rastgele katedilmiş mesafeler bizi ters köşelere yönlendirir. Yola çıkmış bir hareketin “nasıl bir yöntem” sorusu yanlıştır. Fakat yolda var olan yöntemi revize etmek gerekebilir. “kervan yolda düzülür” atasözü buna işarettir.
Daha yolun başında yapılması gerekenlerden biri; sorun ve problemlerin ortaya çıkması veya farklı görüşlerin oluşması durumunda, nasıl bir çözüm metodu izleneceğinin konuşulup bu konuda mutabakata varılması ve yola öyle çıkılmasıdır. Bu yolda yürürken, aynı davaya baş koyduğunuz kardeşleriniz arasında gerek fikri gerek pratikte zaman zaman farklı düşünceler ortaya çıkabilir. Yeri geldiğinde farklı yaklaşımların ortaya konulması, mücadeleye ve kimliğe karşı çıkıldığı anlamına gelmez.
Beraber yola koyulmuş Müslümanlar çözüm noktasında istişari gruplar oluştururlar. Sorunları kişiselleştirmeden orada müzakere ederler. Çıkan karar sorumluluğu birlikte yüklenmiş bütün bireyleri bağlayıcı olur. Muhalif düşünen dostları da alınan kararları verilen görev ve paylaşımları aynı içtenlikle kabul ederler. Bir meselede (dini algılamadaki bulanıklıklar hariç) muhalif veya farklı düşünmek mücadelede gevşemeyi gerektirmez. Kardeşlerimiz istişare edip çözümde bir karara varmışlarsa, bize düşen sorumluluk bilinci; onlarla birlikte kol kola omuz omuza yürümeyi ve gücümüzün en üst limitinde kardeşlerimize yardımcı olmaktır.