Mehmet KÜLTÜR

16 Mayıs 2021

BİZİM HİÇ Mİ SUÇUMUZ YOK?

Bizler;Allah’ın ipine toptan sarılabilseydik,dağılıp parçalanmasaydık (Âl-i İmrân 103),tefrikaya düşüp kuvvetten düşmeseydik (Âl-i İmrân 105),aramızda çıkan ihtilafları Allah’a ve resulüne  götürseydik (Nisâ Suresi 59. Ayet),kardeşler olabilseydik (Hucurât Suresi 10. Ayet),Allah’a  resulüne ve bizden olan ulu’l emre itaat etse idik (Nisâ Suresi 59. Ayet ),düşmanlara karşı atlar besleyip gerekli kuvvetleri toplayarak hazırlık yapsa idik (Enfâl suresi 60),Hakk’ı ortaya koyabilecek güçlü bir ümmet olabilseydik (Âl-i İmrân Suresi 104. Ayet),savaşanlar arasında tarafımızı ortaya net olarak koyabilse idik (Hucurât Suresi 9. Ayet),Allah Sübhan Teala’nın yardımını hak edebiseydik (Saff Suresi 13. Ayet )…..

Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.

Bizlere düşen işe,annemize-babamıza,akrabalarımıza komşularımıza iyilikte bulunmak ile başlamaktır.(Nisâ suresi 36) Kendi yakınlarına maddî/manevî/ilmî destekte bulunmayanlar uzaktakilere hiçbir faide sağlayamazlar.İçinde bulundukları toplumda,çevresindeki  zulme karşı çıkmayanların, uzakta olanlara  fâide sağlaması nasıl düşünülebilir?

İhtiyaç sahibi olan bizleriz,tüm  noksanlıklardan münezzeh  olan Allah (cc)’ü değildir (Fâtır Suresi 15).Allah sübhan Teala nurunu tamamlayacaktır (Saff Suresi 8. Ayet). Allah zalimlere mühlet vermesi (İbrahim Suresi 42),onların cezalarının bizim ellerimizden vermek istemesi ve böylece bizlerin kurtuluşunu sağlamak içindir (Tevbe Suresi 14).

Bugün Filistin için,ve yarınlarda yapılması muhtemel tüm zulümler ve en büyük zulüm için (Lokman Suresi 13),Müslümanların Allah’a ve resulüne tekrar imanını yenilemesi (Nisâ Suresi 136),Allah ile ticaretlerinde mallarını ve canlarını ortaya koyarak (Saff Suresi 11),Cennet karşılığında satması (Tevbe Suresi 111) , sadece O’na tevekkül etmesi (Âl-i İmrân Suresi 160),O’nun yolunda ölümsüzlüğü  tercih ederek güç oluşturması (Bakara Suresi 154) ,bu gücü ile gerektiğinde kendisinden yardım isteyenler için kullanması gerekmektedir ki (Nisâ Suresi 75),zalimler zulmetmeye cesaret bulamasınlar.

Bizler Rahman’ın buyruklarını,hakkı ile yerine getirmeyerek,vahdetten değil tefrikaya düşerek,ümmetin gücünü kuvvetini zayıflatarak zalimlerin ekmeğine yağ sürmüş olmuyor muyuz?

Kendi iyiliğimiz için bu soruyu hepimizin vicdanlarına sorması gerektiği kanaatindeyim.

Unutmayalım ki,Allah’tan başka dayanak/dost/kuvvet arayanların evleri/kaleleri zayıftır (Ankebût Suresi 41) Onların karşısında sinekleşenler müstesna.Mü’minler iman ederler ki,Allah onların işlerini boşa çıkaracaktır (Muhammed Suresi 1),yeter ki bizler Allah (cc)’ü velî edinelim (Bakara Suresi 257) ve gerekenleri yapalım ki sünnetullah tecelli etsin (Ra’d Suresi 11).Çünkü ışığın olduğu hiçbir yerde karanlık barınamaz;

De ki: "(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl yok olucudur.” (İsrâ Suresi 81)

Bizlerin Hakk’ı hakkıyla ortaya koymayarak,zalimlere  fırsat veriyor olma ihtimali,başka bir deyiş ile,zalimlerin suçlarına ortak olma ihtimali hepimizi korkutmalı ve kendimize getirmeli değil mi?

Bizler gereği gibi bir imanı ve gereğini ortaya koyarsak,Allah Sübhan Teala’nın vaadi Nûr suresi 55. Âyettir;

“Allah, içinizden iman edenlere ve salih ameller işleyenlere  va’ad etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, bunları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirip (huzura ulaştıracaktır.Çünkü) Onlar, yalnızca Bana ibadet yaparlar ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.”

Rabb’im bizleri Hakk’ı hakkıyla bilip hakkını veren kullarından eylesin.

Selam ve duâ ile.