Ömer YANIK

18 Şubat 2009

ÇOCUKLARA GÜZEL ÖRNEK OLMALIYIZ

Topluma bırakacağımız en güzel mi­ras, arkamızdan içtenlikle dua edecek tek varlık, aile bahçemizin gülleri duru­mundaki çocuklarımızdır. Hiç bir ana-baba bu güllerin solmasını istemez. Zira çocuklarımızı çok severiz. Bu bakımdan onların iyi olmalarını isteriz. Başarısız olmalarını hiçbir zaman istemeyiz. Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ: "Ey İman edenler nefsinizi ve ailenizi yakı­tı insanlar ve taşlar olan Allah'ın ate­şinden koruyun" (Tahrim 66/6) buyurmaktadır.

 

Bu ayetteki; Allah'ın ateşinden korunmak, O'nun emirlerini, yerine getirmek ve ya­saklarından sakınmakla olur. O halde ana-babaların çocuklarına karşı ilk göre­vi; onların iyi şekilde eğitimlerini sağla­mak, hayata hazırlamak ve sorumluluk bilinci içinde onlara davranışlarıyla gü­zel örnek olmaktır.

 

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s), İslâm dinini tebliğ etmiş ve dinimizin emirlerini bizzat uygulayarak bizlere örnek olmuştur. Bir hadislerinde; "Ben güzel ahlâkı tamamlamak ve öğret­mek için gönderildim." buyurmuştur. Kur'an-ı Kerim'de de; "Andolsun ki, Rasûlullah sizin için, Allah'a ve Ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Al­lah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir" (Ahzab 33/21) buyurulmuştur.

 

Başkalarına örnek olmak sözden ziyade davranışlarla olur. Yapmadığımız, yaşamadığımız ko­nularda başkalarına, özellikle yavruları­mıza nasihat etmek yeterli değildir. Ni­tekim Cenab-ı Hak; Ey iman edenler ! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük bir nefretle karşılanır" (Saff 61/2-3) buyurmaktadır.

 

Bu nedenle çocuklarımıza güzel örnek olmak için sözümüz ve davranışlarımız bir bütünlük arz etmelidir. Helal-haram tanımayan bir ana-babanın çocuklarına yalanın, rüşvetin, içki ve kumarın kötü­lüğünden söz etmeye hakkı olur mu? Ol­sa da etkisi bulunur mu? Aile bahçemi­zin gülleri olan çocuklarımızı, zamanın soldurmaması için; onları İslami konularda bilgilendirmeliyiz. Çocukları­mıza nasihat ederken uygun bir ortam hazırlamalıyız ve onların kabul edebile­ceği bir üslup kullanmalıyız. Doğruları kırmadan, incitmeden öğretmeliyiz. Ata­larımız, konuşmaya başladığı andan iti­baren çocuklarına doğruyu öğretiyor, İslami duygularını güçlendirici tel­kinlerde bulunuyorlardı. Onları, yapması veya yapmaması gereken konularda yu­muşak ve tatlı sözlerle bilgilendiriyor­lardı. Kendileri de söylediklerine uygun davranıyorlardı.

 

Çocuklarımızı insanlığa faydalı olacak şekilde eğitmeliyiz. Unut­mayalım ki, çocukların ilk eğitildiği yer aile yuvasıdır. Bu yuvanın öğretmeni de anne ve babadır. Ana-babalar olarak ço­cuklarımıza daima sevgi ile yaklaşarak doğruları anlatmalıyız. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirip; her konuda onlara iyi örnek olmalıyız. Bugünün çocukları yarının gençleri ve geleceğimizin teminatı olduğuna göre onları en güzel bir şekilde yetiştirmek İslami ve vicdani birer görev olduğunu aklımızdan hiç çıkarmayalım. Bütün bunları yaparken de erkek veya kız ayırımı yapmadım evlatlarımıza sahip çıkıp onları dünyevi ve uhrevi ilimlerle donatarak geleceğe hazırlamalıyız. Böyle yapanların amel defterleri de kapanmayacaktır. Çocuklarımıza öğretmenlik yaparken onları sevgi ortamında yetiştirmeli, şiddetten ve kaba davranışlardan da uzak bir şekilde eğitmeliyiz.