27-01-2008 12:52

Gazze`yle İlgili Komplolar

Şunu özellikle belirtelim ki kafaların işgal edilmesi toprakların işgal edilmesinden tehlikelidir.

Gazze`yle İlgili Komplolar

Ahmet VAROL / Vahdet.com.tr

İşgalci saldırgan devletin cumhurbaşkanı Peres, Gazze'ye yönelik vahşi uygulamalarını haklı çıkarmak için ilginç bir açıklama yaptı. "Gazzeliler İsrail'i suçlamasın, kendilerini suçlasınlar. Çünkü HAMAS'ı iktidardan indirecek olanlar onlardır." Böyle bir açıklama neye benziyor biliyor musunuz? Bir babanın boğazına bıçak dayayıp: "Oğlunu neden kendi elinle öldürmüyorsun? Eğer canını kurtarmak istiyorsan oğlunla beni uğraştırmamalı ve onu kendi elinle öldürmelisin; aksi takdirde beni suçlamaya hakkın olamaz" demeye.

Ama işgalci Siyonist böyle bir zihniyeti nasıl da dünya kamuoyuna "makul" olarak yutturabiliyor? Çünkü hizmetinde bir yığın medya organı, onun hesabına çalışan besleme yazarlar var. Onlar bu anlayışı öyle bir üslup ve çerçeveye sokarak yutturuyorlar ki birçokları bu anlayışın etkisinde kalarak Siyonist vahşeti haklı, sırf siyasi tercihlerini kendi özgür iradeleri doğrultusunda yapmalarından dolayı böyle bir vahşete maruz kalan kitleyi ise haksız çıkarabiliyorlar.

Şunu özellikle belirtelim ki kafaların işgal edilmesi toprakların işgal edilmesinden tehlikelidir. O yüzden özgür düşünmenin önemini bilenlere kafalarının işgal edilmesine fırsat vermemek için çağımızın yalancı, hileci ve sahtekâr medyası karşısında son derece dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum. Bunu başarabilmeleri için de Yüce Allah'ın verdiği akıl nimetinin muhakeme kurallarını ve Kur'an-ı Kerim'de bildirdiği ilkelerini düşünce alanlarının giriş kapılarına bekçi olarak dikmeleri, o bekçilerin görevlerini eksiksiz yerine getirmeleri, yerlerinden ayrılmamaları için sık sık kontrol etmeleri gerekir. Çünkü uluslar arası emperyalizmin ve Siyonizmin hizmetindeki medyanın şeytanları işte o kapılardan girerek kafaları, düşünce alanlarını işgal etmeye çalışıyorlar.

İşgalci saldırgan devletin Gazze'ye uyguladığı insanlık dışı abluka ve ambargonun haklı gösterilmesi için çeşitli iddialardan ve saptırmalardan yararlanılmaya çalışılıyor. Biz bu konuda aylık Ribat dergisinin Şubat 2008 sayısı için bir yazı yazdık. İnşallah o yazı dergide yayınlandıktan sonra Web sitemizde (www.vahdet.com.tr) de yayınlayacağız. Bugün Gazze'deki son gelişmeler üzerine gündeme getirilen bazı iddialar üzerinde kısaca durmak ve özet bilgiler vermek istiyoruz.

İşgalci Siyonist devlet yerine göre askerî ve siyasî imajının yıpranmasına yol açan gelişmelerin zihinlerde oluşturduğu kanaati değiştirmek amacıyla komplo teorilerinden yararlanıyor. Yahut gerçekleri saptırmak suretiyle olayları zihinleri bulandıracak şekilde vermeye çalışıyor.

İşgalcilerin 2005 yılında Gazze'den çıkmaları bir yenilgiydi. Ama o zaman Siyonist devletin Filistin direnişi karşısında yenilgiye uğratıldığı kanaatinin değiştirilmesi amacıyla bir sürü komplo teorisi üretildi. İsrail'in aslında yenildiğinden dolayı değil yeni birtakım hesapları için ve artık Gazze'de kalması onun menfaatine olmadığı için çıktığı iddiaları gündeme getirildi.

23 Ocak Çarşamba sabahı Gazze ahalisinin Rafah sınırındaki duvarı yıkıp büyük kalabalıklar halinde Mısır tarafına geçmesi üzerine, bazı haber kaynaklarında bu geçiş Gazze'den kaçış olarak lanse edildi. Oysa Gazzeliler isteselerdi kaçabilirlerdi. Ama öyle yapmadı zorunlu ihtiyaç maddelerini satın aldıktan sonra yine kendi istekleriyle geri döndüler.

Bir ajansın yayınladığı haberde işgal devletinin Gazze ahalisinin Mısır tarafına geçmesine kendisinin imkân tanıdığı, bunu da bir oyun için yaptığı iddiası yer aldı. Bu iddiaya göre işgal devleti Mısır'la anlaşmıştı ve Gazze ahalisinin bölgeyi boşaltmasına fırsat verilecek, Mısır'a geçenlerin geri dönmesi için zorlama yapılmayacak, etkin kalabalığın çekilmesinden sonra da işgal devleti Gazze'ye operasyon düzenleyerek HAMAS'ı çökertecekti. Bu iddianın tamamen saçma olduğunu da gelişmeler gözler önüne serdi.

Şimdi işgal devletinin Gazze'yle tüm bağlantılarını kesmesi planı üzerinde duruluyor. Bu, emperyalizmin çok eski bir planıdır. İki yıldır ölümle hayat arasında bir yerde bekleyen Şaron'un ısrarla üzerinde durduğu bir plandı. Ama böyle bir plan gündeme getirilse de Filistin topraklarının bütünlüğünün bozulmasını Filistin direnişi asla kabul etmeyecektir.


 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !