14-02-2008 19:27

İslam`la Sentez Olur mu?

İslam diniyle sentez girişimleri, son yüzyılda sık sık karşılaştığımız bir vakıadır. “İslam sosyalizmi”, Türk-İslam sentezi, Kürt-İslam sentezi veya Arap-İslam sentezi gibi şeyler, duyageldiğimiz sentez girişimlerindendir.

İslam`la Sentez Olur mu?

Analiz kelimesi herhangi bir bütünü parçalara ayırma, çözümleme, tahlil, ayrıştırma manasına geldiği gibi, bunun karşıtı olan sentez kelimesi de çeşitli unsurları birleştirme, terkip, birleşim manasına gelmektedir.

Ne yazıktır ki İslam’a karşı bu iki yaklaşımda da bulunulmaktadır. Kimileri İslam’ı analiz ederek, İslam’ı parçalayarak bir parçasını almakta ve bu parçayı İslam’ın bütünlüğü sanmaktadır. Kimileri ise İslam’a sentez mantığıyla yaklaşıp, İslam’ı başka başka şeylerle birleştirmeye kalkmaktadır.

İslam diniyle sentez girişimleri, son yüzyılda sık sık karşılaştığımız bir vakıadır. Senteze yönelik bu girişim, ya herhangi bir ideolojiyi veya herhangi bir izmi İslam dinine nisbet ederek, mesela “İslam sosyalizmi” diyerek aynilik yaklaşımından kaynaklanmakta; ya da sözkonusu ideoloji veya izmi, İslam dininden ayrı kabul ederek, bunları birleştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdan kaynaklanmaktadır. Nitekim Türk-İslam sentezi, Kürt-İslam sentezi veya Arap-İslam sentezi gibi şeyler, duyageldiğimiz sentez girişimlerindendir.

Tabi ki bütün bu sentez girişimlerinin arkasında, müstekbirler  ve müstekbir zihniyetler bulunmaktadır. İslam’ı ve müslümanları kullanmak isteyen faşist müstekbirler, kendi faşist ideolojilerinin yanına “İslam” kelimesini de ekleyerek, meseleden gafil olan müslümanları faşist amaçları doğrultusunda kullanmışlardır. Mesela yakın tarihte “Türk-İslam sentezi” adı altında Türk faşistlerce, Türk olan müslümanlara atılan ve tekrar tekrar atılmak istenen kazık ne ise; günümüzde de “Kürt-İslam sentezi” adı altında Kürt faşistlerce, Kürt olan müslümanlara atılmak istenen kazık da aynıdır.

Aynı şeytanî yaklaşımların,

aynı faşist beklentilerin göstergesidir..

Meseleyi İslam’a göre değerlendirdiğimiz zaman, böylesi yakıştırmalar İslam gerçeğiyle hiç bağdaşabilir mi?

Yüce İslam dini başka bir ideolojiyle, başka bir izmle

veya başka bir batıl dinle sentez olabilir mi?
Elbetteki hayır!..
Çünkü İslam’ın öncelikli şartı, dinin yalnız ve yalnız Allah’a halis kılınmasıdır. Bu gerçeği açıkça beyan eden birçok ayet-i kerime bulunmaktadır..

Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı da bulamazsın.

Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allah’a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü’minlerle beraberdirler. Allah, mü’minlere büyük bir ecir verecektir. 4/Nisa 145,146.

Hiç şüphesiz, Biz sana bu Kitab’ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O’na halis kılarak Allah’a ibadet et.

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah’ındır...

39/Zümer 2,3.
De ki:“Ben, dini yalnızca O’na halis kılarak Allah’a ibadet etmekle emrolundum.”

39/Zümer 11.
Öyleyse, dini yalnızca O’na halis kılanlar olarak Allah’a dua (kulluk) edin; kafirler hoş görmese de.

40/Mü’min 14.
Dini Allah’a halis kılmak demek; Allah’ın razı olacağı dine, bu dinin tabiatına aykırı olan şeylerin katılmaması demektir.

Hem neden katılacak ki?
İslam eksik, İslam yetersiz bir din de, söz konusu katmalarla bu yetersizlik, bu eksiklik mi giderilecek?

Yoksa beşeri ideolojilerin veya beşeri izmlerin çatlaklarına, İslam ile yama mı yapılacak? Oysa İslam, kendi bütünlüğü içersinde kemale ermiş bir dindir.

Herhangi batıl bir din veya batıl bir ideoloji, bir başka ideolojiyle sentez yapabilir. Hatta ve hatta birbirine tamamen zıd gözüken beşeri ideolojilerin bile sentez yapabilmesi mümkündür. Bu sentezi yapanların isimleri ”Sosyalist Liberaller“, ”Milliyetçi demokratlar“ veya ”Muhafazakar ateistler“ olabilir. Böylesi sentezlerde bulunan kimselerin, bu gibi sentezlerde kaybedecekleri pek bir şey de yoktur. Zaten batıl olan ideolojileri, zaten batıl olan dinleri, yine batıllık vasfını muhafaza etmektedir.

Ancak İslam öyle değildir!..
Hak olan İslam, başka bir dinle veya başka bir ideolojiyle sentez edilmek istenir ve sentez yapılabildiği zannedilirse, senteze dahil edilen bu din, kesinlikle ve kesinlikle İslam değildir. Çünkü hakkın bütünlüğünde, batıla zerre kadar yer yoktur. Hak olan bir şeyde batıla yer verildiği zaman, bu şey haklık vasfını kaybederek kendisi de batıl olur. Dolayısıyle ”Türk-İslam sentezi“ veya ”Kürt-İslam sentezi“ ifadeleriyle öne sürülen saçma görüşler, İslam’ın münezzeh olduğu görüşlerdir. Bu görüşlerde yer aldığı söylenilen din, kesinlikle ve kesinlikle İslam değildir.

Netice olarak İslam’la sentez, İslam’la koalisyon olmayacağını belirtiyoruz. Çünkü İslam dinini va’zeden ve bu dinin gerçek sahibi olan Allah (c.c.), alemler üzerinde mutlak hakimdir. Mutlak hakim olan yaratıcının bu hakimiyeti,

yaratılmış mahluklarla
ve bu mahlukların batıl görüşleriyle koalisyonu kabul edebilecek bir hakimiyet değildir.

(Kaynak: Mehmed Alagaş; Din Gerçeği ve İslam, Insan Dergisi Yayınları)

 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !