Kalkan: Hayata müdahil olmayan bir Allah inancı hâkim
Cahiliye devrinde hayata müdahil kılınmayan, hükümranlık ilişkilerine karıştırılmayan, kısacası insanların işine karıştırılmayan fakat ne olduğuna, neye müdahil olabileceğine karışılan bir belirlenen Allah inancı bulunduğunu hatırlatan Kalkan, “Günümüzdeki Allah inancı da ne yazık ki bu minvaldedir” tesbitinde bulundu.
İslam ve Hayat
Kur'an Nesli Kültür Merkezi"Alternatif Eğitim Dersleri"nde bu hafta Ahmed Kalkan’ın ayda bir sunduğu “Kur’an’ın Ana Konuları” serisinde “Allah İnancı” konuşuldu.
Allah’a işaret ve delalet etmeyen hiçbir şey bulunmadığını ifade eden Ahmed Kalkan, Allah’ı zikretmenin O’nun isimlerini saymakla sınırlı olmadığını kaydetti. Allah’ı zikretmenin O’nu hayatın her alanında belirleyici edinmek demek olduğunu vurgulayan Kalkan, “İşimizden - gücümüzden, ailemizden, her şeyden daha çok Rabbimiz’i gündemleştirmeliyiz. Rabbimize olan sevgimizin ve bağlılığımızın önüne hiçbir şeyi geçirmemeliyiz” diye konuştu.
Kalkan şöyle devam etti:
“Kur’an mü’minleri tanımlarken “Allah’ın adı anıldığında onların kalpleri ürperir” diye buyuruyor. Allah’ın adı anıldığında hiç heyecenlanmayan, ürperti duymayan insanalrın Allah inancını sorgulamak gerekir.”
Cahiliye devrinde hayata müdahil kılınmayan, hükümranlık ilişkilerine karıştırılmayan, kısacası insanalrın işine karıştırılmayan fakat ne olduğuna, neye müdahil olabileceğine karışılan bir belirlenen Allah inancı bulunduğunu hatırlatan Kalkan, “Günümüzdeki Allah inancı da ne yazık ki bu minvaldedir” tesbitinde bulundu.
Kalkan, sunumunu şu tesbitlerle noktaladı:
“İnanç esasalrını sadece Rabbimiz Allah belirler. Kendisine nasıl iman edeceğimizi de O belirlemiştir. Allah inancı yanlış olan bir kimsenin diğer inançları da yanlış olmaya mahkumdur. Dolayısıyla öncelikle doğru bir Allah inancına sahip olmalıyız.”
Kur’an Nesli Kültür Merkezi “Alternatif Eğitim Dersleri” inşaallah 29 Aralık Cumartesi Saat: 20.00’da Ahmed Turgut Ulucak’ın sunacağı “Ümmet Bilinci” konusuyla devam edecek.