Son birkaç ayın günceline ve sâbitelere dair
İstanbul`da bir hayat nizamı, fert ve toplum hayatında belirleyici olacak bir yön/kıble seçimi yapılmadı. Sadece, neo-liberal kapitalist sosyo-ekonomik işleyişin sağ-muhafazakârlar tarafından mı, yoksa sol-kemalistler tarafından mı yönetileceğine dair bir seçim yapıldı. AKP kazansaydı AVM`leri sağ-muhafazakârlar dikmeye devam edecekti, CHP kazandı ve Beylikdüzü`nde olduğu gibi AVM`leri onlar dikecek, rantına onlar ortak olacak. Gerisi işin esasına dair olmayan ayrıntılardır.
Bizim duruşumuz akidevi temellidir ve politik konjonktür ve aktörlere göre değişmez. Bu sâbiteyi bir kez daha ifade ettikten sonra, bugüne dair şu politik yorumu yapmaktan geri durmak istemem:
İstanbul seçmeni, CHP adayını seçerek AKP'yi ve onunla birlikte kendisini de cezalandırmış oldu. Ki cicim ayları geçince bu gerçek ortaya çıkacak ve seçmen de bu gerçeği kavrayıp pişman olacaktır.
Zira CHP zihniyeti yıkar ve fakat asla yapamaz. "Dindar"-Muhafazakâr kesimler ve politikacılar bu düzenin hamallığını yapmaktan vazgeçip CHP'nin eline bıraksa bu düzenin birkaç yılda tepetaklak olduğunu görürüz. En son Ecevit liderliğindeki 28 Şubat hükümetlerinde görmüştük bu durumu.
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !