`Bahreyn halkı krallık rejimini devirecek`
Press TV Bahreyn İnsan Hakları Merkezi’nden Meryem Havaja ile Bahreyn’deki protestolar ve ordu tarafından uygulanan şiddet içeren taktikler hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV, Bahreyn İnsan Hakları Merkezi’nden Meryem Havaja ile Bahreyn’deki protestolar ve ordu tarafından uygulanan şiddet içeren taktikler hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV: Şimdi bize ülkede neler olup bittiğini aktarması için Manama’daki Bahreyn İnsan Hakları Merkezi’nden Meryem Havaja’ya bağlanıyoruz. Buradan gösterileri izliyoruz. Bize Bahreyn’de neler olduğunu anlatın. Binlerce kişinin monarşi karşısında gösteri yaptığını biliyoruz.
Şu anda Bahreyn’de olmadığım için son gösteriler hakkında haber alamadım. Bugün erken saatlerde kralın sarayının önünde gösteri yapıldığını biliyorum. Bizim ülkemizde halkın kraliyet sarayının karşısında dikilip rejimin devrilişini talep etmesi eşi görülmemiş bir hadisedir.
İlginç olan, bir BM yetkilisinin Bahreyn’deki insan hakları aktivistleri karşısında ölüm tehditlerinde bulunulduğunu söylemesi. Bu konu hakkında bir şey biliyor musunuz?
Evet, bu konu hakkında bilgiler aldım ve durumu uluslararası insan hakları teşkilatına rapor ettim. Sosyal medya şebekelerinde insan hakları eylemcilerini öldürülmesi çağrıları uçuşmaktaydı. Öldürülmesi istenenlerin iki tanesi Bahreyn İnsan Hakları Topluluğu üyesi. Bu mesajlar etrafta uçuşuyor ve tam isimler içeriyorlar. Bu bilgiler sadece kimlik kartları üzerinden elde edilebilir. Yani resimleri, meslekleri ve kimlik numaralarını da kapsıyor. Özel telefon numaraları ve ev adresleri de veriliyor ve insanlara onları nasıl bulacakları anlatılıyor.
Bu durum hükümetle bağlı olabilir mi?
Şimdiye kadar bu şekilde enformasyon sunumunun rejim inisiyatifinde gerçekleştiğini açık bir şekilde ispat edemedik. Fakat gönderilen bu bilgilerin nüfus cüzdanlarında bulunacak cinsten bilgileri içermesi endişe verici. Bu nedenle birisi bu bilgilere ulaşmış ve yaymış olmalı. Endişe ettiğimiz şeyse bunun devletten sızmış olması. Hükümet yayınladığı bir bildiriyle bu tehditleri incelediklerini ve gerekeni yapacağını ilan etti gerçi. Fakat dediğim gibi sızdırılan bilgi herkese açık türde olan bir bilgi değil.
ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in Bahreyn’de yaptığı –kendisi Obama kabinesinin, gösterilerin başladığı günden bu yana Bahreyn’i ziyaret eden ilk üyesi- görüşmeler hakkında konuşalım. Bize bu konu hakkında ne diyeceksiniz? Monarşinin kendi başına yapamadığı ne gibi bir fayda sağlayacak bu durum merak ediyorum.
Bugün işittiğime göre ABD savunma bakanı durumun yatışmasını istiyorlarsa reformları başlatmaları gerektiğini söylemiş. Protestocular ise bu hafta başında Amerikan büyükelçiliği önünde bir protesto gösterisi yaparak ABD’den, ordusunu halkına karşı kullanmayı seçen Bahreyn rejimini desteklemeyi durdurmasını talep etmişlerdi. Halk rejimin yıkılmasını istiyor ve tek talepleri de bu. Razı olacakları tek çözüm bu. Bu nedenle bakanın ziyaretinin halkı yatıştırmakta etkili olup olmayacağını bilmiyorum.
Dışişleri Bakanlığı Bahreyn’deki muhalefetle görüşmüş. Hangi muhalefetle, kimle görüştüler?
Muhalefet partilerini kastettiklerini tahmin ediyorum, fakat tekrar belirtmek zorundayız ki bu protestolar gençlik tarafından düzenleniyor. Bu nedenle eğer hükümetle müzakere etmemeleri bile istense gençliği muhatap almak zorundalar. Bunu son birkaç günde gördük. Bazı politik partiler dün gençliğe kralın sarayı önünde protesto yapmamalarını tavsiye ettiler fakat gençler kendi yollarında devam ettiler. Bu durum bu ayaklanmaya siyasal partilerin değil de gençliğin önderlik ettiğini ispatlıyor.
Yine de başka bir ülkenin –her ne kadar beşinci filosu burada olsa da- Bahreyn’e gelip muhalefetle görüşmesini ilginç buldum. Bu durum Bahreyn’in içinde bulunduğu ayaklanma düşünülecek olursa, ülkenin içişlerine karışmak olarak yorumlanamaz mı?
Bu durumun kendilerine ortaya gelip iki grup arasında bir çeşit uzlaşma yaratma hakkını verdiğine inanıyorlar. Bunun pek çok boyutta sorunlu olduğuna inanıyorum. Özellikle Bahreyn’deki duruma müdahale etmeye çalışan başka ülkelerin de varlığını göz önüne alırsak ki bu durum kabul edilemez. Bence uluslararası toplum Bahreyn hükümetine barışçıl gösteriler karşısında şiddet uygulamamak noktasında baskı uygulamalı ve seçimle gelen hükümet isteyen protestocuları desteklemelidirler.
Veliaht prens protestoculara umabilecekleri en iyi anlaşmayı sunduklarını ve ön şart olmadan diyaloga gidebileceklerini söylüyor. Bu konu hakkında bize daha ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?
Evet, şüphesiz ki en büyük problemlerden birisi de ordunun ikinci adamı olan veliaht prensin kendisi. Bir numaraysa babası Kral Hamid. Bu nedenle onun için anlaşmalara liderlik etmek büyük sorun çünkü ordunun ne yaptığını, barışçıl göstericiler üzerine ateş açtığını gördüler. Bu durum ondan ve babasından kaynaklandı. Bu nedenle diyalogla oyalanmak onlar için tercih edilir bir durum, nasıl bir diyalogsa bu. Eğer konuştuğunuz ikinci bir parti yoksa bu diyalog değildir. Bu karşıdan cevap almadığınız için tek taraflı bir konuşmadır. Taleplerini dillendiren kendi grupları var ama bu gruplar hâlihazırdaki protestolarda yer almıyorlar. Eğer bu diyalogda protestocular yoksa bir fark doğacağını sanmıyorum.
Yani bu durumda halkın hala dışarı çıkıp rejimin yıkılışını talep etmeyi sürdüreceğini söylüyorsunuz, öyle mi?
Evet, duyduklarımız tam da bu yönde. Kraliyet sarayının dışındaki halk rejimin yıkılışını talep ediyor.
Bize işitmediğimiz ne gibi insan hakları ihlalleri gerçekleşiyor olabileceğinden bahsedin?
Hala hapishanelerden salınmamış kişiler hakkında endişelerimiz olduğunu kastediyorum. Protestocular karşısında kullandıkları silah çeşitleri hakkında, bugün kullandıkları göz yaşartıcı gaz gibi, hala endişelerimiz var. Bu gaz açık bir şekilde sıra dışı etkilere neden oluyor. Kaygı duymak için birçok neden var. Ne yazık ki tüm bu ihlalleri belgelendirmeye yetecek kadar insan çalıştıramıyoruz, fakat çalışmalarımız bu yönde.
(Press TV'den tercüme eden Kemal Saral / Velfecr)