12-10-2021 22:46

İslam’ın Araçsallaştırılıp Laik “Statüko” İçin İstismarında Son Merhale: TSK ve Yargı’nın Törenlerinde Dua – III

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NIN YARGITAY VE TSK TÖRENLERİNDE YAPTIĞI DUALARI DA İSLAMÎ ÖLÇÜ VE İLKELER BAKIMINDAN DEĞERLENDİRELİM.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, zina, kumar, faiz ve alkolü meşru görüp devlet kontrolünde bu haramları kurumsallaştırarak helal sayan, Kur’an’ın toplumsal, kamusal, ekonomik, siyasî hukukî hükümlerini reddeden ve İslam şeriatıyla hükmetmeyi suç sayıp laik şirk hukukuyla hükmeden ve İslam şeriatıyla hükmedilmesine dair isteklerini açıklayanları da yargılayıp mahkûm eden yargının en tepe kuruluşu Yargıtay’ın toplantısında yaptığı duanın içeriği ibret vericidir.

A. Laik Yargıtay’ın Yeni Yılını “Besmeleyle ve Rahmet, Bereket Duası”yla Başlatmak Ne Anlama Geliyor?

 “…Ya Rab, kuruluşundan bugüne kadar Yargıtay’da nice hâkimler, nice savcılar Senin emrettiğin adaleti yerine getirmek için gayret ettiler, kendilerine rahmetinle muamele eyle. Bugün hayatta olan binlerce hakim, savcı kardeşimiz var, onları adaletten ayırma Allah’ım. Kendilerine yardım eyle Allah’ım. Sen buyuruyorsun ki, “Ey iman edenler, adaleti ayakta tutun.” “Allah adaleti emreder.” “Allah adil olanları sever.” Ya Rab, hakimlerimizi, savcılarımızı, milletimizi, hepimizi adalette daim eyle. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki, “Mahşer günü hiç bir gölgenin bulunmadığı anda Allah’ın arşının gölgesi altında gölgeleneceklerden birisi olanlar, adaleti elden bırakmayanlardır.” O müjdeye nail olanlardan eyle bizleri Allah’ım. Neslimizi, “Adalet mülkün temelidir.” düsturu doğrultusunda yetiştirmeyi bizlere nasip eyle Allah’ım. Ya Rabbel alemin, mülk Senin, idare Senin, biz Senin yeryüzünde adaletini gerçekleştirmek üzere bulunan kullarınız, bizlere yardım eyle Allah’ım. Bu eserin açılışını besmele ile gerçekleştiriyoruz, hayırlı, mübarek, bereketli eyle Allah’ım.”[1]

İslam’ı Kur’an ve sünnet eksenindeki sahih boyutuyla biraz anlamış olan bir mü’min şu cümleyi asla kurmaz; “Ya Rab, kuruluşundan bugüne kadar Yargıtay’da nice hâkimler, nice savcılar Senin emrettiğin adaleti yerine getirmek için gayret ettiler, kendilerine rahmetinle muamele eyle.”

Laik sistemin laiklikle hükmeden Yargıtay’ında “hâkimler, savcılar, Allah’ın emrettiği adaleti” mi “yerine getirmek için gayret etmektedirler”? Bu nasıl bir saptırma ve ne büyük bir zulümdür. TC Yargı sistemi, Allah’ın hükümlerini reddedip hevaya göre yapılan laik yasaları egemen kılma gayreti içinde değil mi? Allah’ın âyetinde de “…Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimlerin ta kendileridir.”[2] denilmiyor mu? Bir başka âyette ise, “Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah’ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için onlardan sakın.”[3] emri verildiği halde, laik Kemalist sistem ve Yargı kurumu Allah’ın indirdiği ve gerçek anlamda adaleti sağlayacak hükümlerini dışlayarak hevaya göre seküler aklın ürünü olarak yapılan yasaları esas almış değil midir?

Mehmet Pamak'ın makalesinin devamını okumak için tıklayın...

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !