07-09-2008 14:09

Abhazya`da İslam ve Müslümanlar üzerine

Abhazya Müftüsü: Gerçekten de bizim temel sorunumuz kendisini Müslüman ya da Hıristiyan diye isimlendiren insanların dini vecibeleri yerine getirmemesidir. Bunun esas sebebi ise insanların dini eğitim hakkından yoksun olmasıdır. Abhazya`da İslam eğitim merkezi bulunmuyor.

Abhazya`da İslam ve Müslümanlar üzerine

Abhazya eski Hıristiyan toprağıdır. Burada Ortodoksların tarihi merkezleri bulunmaktadır. Her şeyden önce Novoafonski manastırı Abhazya'da bulunmaktadır. Ancak bugün çok az insan Abhazya'daki toplumun önemli bir kesiminin Müslümanlardan oluştuğunu bilmektedir. Abhazya'daki Müslümanları durumu hakkında Abhazya müftüsü Timur Dzıba ile bir söyleşi yaptık.

– Bugün Abhazya halkının ne kadarı İslâm inancını taşımaktadır?

– Abhazaların tahminen yüzde 35'i Müslümandır. Ülken nüfusunun tamamını göz önünde tutacak olsak da bu oran değişmez. Çünkü Abhazya'da Abhazlardan başka da Müslüman halklar yani Kuzey Kafkasyalılar, Tatarlar, Başkırlar, Türkler yaşamaktadır. Tarihi olarak Müslümanlar toplu olarak yaşadığı bölgeler Gudait, Suhum ve Oçamsirski'dir. Bu bölgelerin ayrı ayrı Müslüman köyleri bulunmaktadır. Gudait'in beş altı diğerlerinin ise birkaç Müslüman köyü var.

– Bazı devletlerde çeşitli dini kurumların meclis ve hükümette temsil hakkı bulunmaktadır. Abhazya'da bu durum nasıldır?

–Bizim toplumda insanlar Hıristiyan ve Müslümanlar diye bölünmemiştir. Yani kesin bir ayrışma söz konusu değildir. Ayrı ayrı dini teşkilatların siyasi talebleri de bulunmuyor. Dolayısıyla da böyle bir temsil hakkına da ihtiyaç duyulmuyor. Ayrıca dini farklılığa göre her hangi partinin de oluşturulmasına gerek yoktur. Abhazlar açısından din kişisel bir konudur.

Ancak dini faaliyetleri yerine getirmek için yasal temellerin oluşturulmasına yönelik proje çalışmaları bulunmaktadır. Tahminen iki yıldır ki toplumumuz bunun üzerinde görüş alış verişi yapmaktadır. Abhazya'da dedelerinin dinine yönelen insanların sayısı giderek artıyor. Dini yaşam biçiminin bir kısmı cumhuriyet Anayasası tarafından düzenlenmekte. Abhazya'da esas iki din ortadoksluk ve Müslümanlık resmen kabul edilmiştir. Başlıca dini bayramlar ülkede tatil sayılmaktadır. Kurban bayramı da buna dahildir. Ancak yine de biz laik bir devlette yaşıyoruz ve yeni yasanın oluşturulmasında laik düzenin göz önünde tutulması gerekiyor.

– 19. yüzyılda Abhaz-Abaz halkının önemli bir hissesi Kafkasya'nın Kara Deniz kıyısını terk etti ve gönüllü olarak Müslüman ülkelerde sürgün hayatı yaşamağa rıza gösterdi. Bugün Abhazya halkının dışarıda yaşayan hemvatanları ile ne tür bir irtibatları vardır?

– Sürülen Abhaz muhacirlerin önemli bir hissesi Türkiye'de yaşamaktadır. Bundan başka Suriye, Ürdün ve Mısır'da da diasporamız bulunmakta. İkinci göç dalgasından sonra ise Almanya, ABD ve İngiltere'de de teşkilatlar oluştu. Ahbazya'nın dışında tahminen yarım milyon Abhaz yaşamaktadır. Ancak şu ana kadar kimse kesin sayım yapmamıştır. Abhazya'nın kendisinde ise 80-85 arasında Abhaz bulunuyor. Abhazya'nın toplam nufuzu ise 300 bindir.

1992-1993 savaşından sonra birinci devlet başkanı Vladislav Ardzinbe'nin zamanında özel bir kurum oluşturuldu. Kurumun işi yurt dışında yaşayan Abhazların vatanlarına dönüşünü temin etmek idi. Kurumun faaliyeti devlet tarafından desteklenmekte. Bu yıllar içerisinde Abhazya'ya binden fazla Abhaz geri geldi. Bu o kadar da büyük bir rakam değil. Bunun da bazı sebepleri var: ülkenin siyasi durumu belirsizliğini korumaktadır. Böyle bir ortamda insanların geri dönüşünü temin etmek oldukça zordur. Ayrıca insanları endişelendiren başka bir mesele de ekonomik şartların çok ağır olması ve ülkede fakirliğin hüküm sürmesidir. Rusya'nın Abhazya'nın bağımsızlığını tanımasından sonra ülkenin durumunun olumlu yönde değişeceğine inanıyorum. Halkımız Türkiye'de yaşayan akrabalarını rahat bir şekilde ziyaret edecek, orada yaşayanlar ise Abhazya ve Rusya'ya gelebilecekler.

Alakalar giderek kuvvetlenecek, sonrasında ise ülkeye geri dönenlerin sayısı da artacaktır. Bağımsızlığın tanınması vize rejimini kolaylaştıracak. Türkiye ile 1994'de milletlerarası yaptırımlar yüzünden durdurulan deniz ulaşımı tekrar oluşturulacak.

Kanaatimce, siyasiler yurt dışında yaşayan Abhazların Rusya'ya gelişini temin etmek için vize rejimini kolaylaştırma konusunda da ortak fikre gelecekler. Zaten Abhazya'ya geri dönenler ilk olarak Abhazya vatandaşlığını alıyorlar. İlk adım atıldıktan sonra diğerinin de atılması gerekiyor.

Devlet yurt dışında yaşayan hemvatanları ile irtibatı sağlamak maksadıyla özel birim tesis etmiştir. Ancak insanlar bir birileriyle özel ilişkileri sayesinde – özellikle de akrabalık ilişkileri sayesinde – bir araya geliyor. Bizim birim Türkiye, Alamanya ve diğer ülkelerde bulunan Kuzey Kafkasya halklarının teşkilatları ile irtibat sağlıyor. Onların Abhazya'da da temsilçileri bulunmakta. Rusya'nın bağımsızlığımızı tanıdığı gün birçok insan yurt dışından arayarak akrabalarını kutladı. Hamd olsun uzun yıllar süren sürgün hayatı irtibatların devam etmesine engel teşkil etmedi.

– Mühacirler, Rusya imparatorluğunun Kafkasları, Osmanlı imperatorluğu ile savaşarak ele geçirmesinden sonra vatanlarını terk etmek zorunda kaldılar. Bugün bağımsız Abhazya'nın sâdık müttefiki modern Rusya'ya karşı tarihi olaylar yüzünden mühacirlerin bakışları nasıldır? Onlar vatanlarından sürülmenin kırgınlığını hala hissediyorlar mı?

– Gerçekten de bu bizim tarihimizin trajik bir sayfasıdır. Ancak olayların gerçekleştiği dönemin tarihi ve siyasi şartlarının da göz önünde tutulması gerekiyor. Zaman değişiyor. Bugün Rusya komşularına ve vatandaşlarına karşı çok farklı bir tutum sergilemekte. Dolayısıyla da mühacirlerin Abhazya'ya geri dönüşü Abhazların Rusya'ya karşı tutumlarını kesinlikle değiştirmeyecek. Kendi tarihimizi iyi hatırlıyoruz ve hiçbir şeyi unutmuş değiliz. Ancak bugün biz Rusya'nın Osetin ve Abhaz halklarının soykırımına müsade etmediğini ve devletlerimizin bağımsızlığını tanıdığına şahit oluyoruz. Tüm bunları yurt dışında yaşan diasporamız da görmekte. Bugün onların tarihi bir kin taşıdıklarını düşünmek yalnış olurdu.

– Abhazya Müslümanlarının diğer ülkelerin Müslümanları ile ne türlü bir irtibatı var?

– Bu konuda bizim esas dikkatimiz Rusya Federayonu'nun Müslüman teşkilatına yönelmiştir. 2006 yılında Rusya Müftüler Sovyeti ile işbirliği yapılmasına dair anlaşma imzalandı. Tüm dini edebiyat Moskova, Kazan, Ufa, Kabardino-Balkarya'dan gelmekte. Türkiye ile dini meselelerdeki irtibatımız en aşağı düzeydedir.

– Modern araştırmacılar Abhazya halkının dini yaşantısının çok aşağı bir düzeyde olduğunu belirtiyor ve bu konuda sadece Müslüman ülkelerde muhacirat hayatı yaşadıktan sonra geri dönenlerin istisna teşkil ettiğini öne sürüyorlar. Muhtemelen muhacirlerin toplu bir şekilde geri dönüşü Kur'ân'ın öngörüsü doğrultusunda yaşayan Abhazların da sayısını hızlı bir şekilde artıracaktır.

– Gerçekten de bizim temel sorunumuz kendisini Müslüman ya da Hıristiyan diye isimlendiren insanların dini vecibeleri yerine getirmemesidir. Bunun esas sebebi ise insanların dini eğitim hakkından yoksun olmasıdır. Abhazya'da İslam eğitim merkezi bulunmuyor. İki cami var. Ancak onlara da camiden daha fazla mimari yapı olarak dua edilen (namaz kılınan) mekan dememiz daha doğru olurdu. Buraya insanlar sadece ibadet etmek için değil günlük ihtiyaç duydukları temel dini (İslâmî) bilgileri öğrenmek için de gelebiliyorlar. Bu maksatla Gudaute'de eski şehir Sovyet'in binası geçici olarak mescit olarak kullanıma sunulmuştur. Bundan 12 yıl önce ise Suhum'da devletin resmi binasını ibadet yeri olarak kullanmıştık. Bizim hayalimiz Suhum'da hakîki bir cami inşa etmektir. Resmiler bize gereken toprak alanını vermeye hazır olduklarını bildirdi. Bu mesele başbakan seviyesinde çözülüyor. Yurt dışında yaşayan hemvatanlarımız ve Rusya Müftüler Sovyeti ise mali destek için hazırlar. Hıristiyanların dini vecibelerini tam olarak yerine getirmek için daha fazla imkanları bulunmakta. Onların mabetleri ve monastırları var. Ancak Abhazya Müslümanları içerisinde de inançlarına gerçek manada bağlı olan insanlar var. Artı onların çoğu hiç bir zaman Abhazya'yı terk etmiş insanlardır. Bizi sevindiren mesele ise gençlerin daha fazla dine ilgi duymasıdır.

Kesin bir şekilde söyleyebilirim ki muhacirlerin ülkeye geri dönüşü durumu iyileştirecek. Ancak hiç bir zaman şunun düşünülmemesi gerekiyor: Muhacirler geldikten sonra din devleti kurulacak. Ülkede aşırı grupların geleceğine ve demogragik dengelerin bozulacağına dair yapılan söylentilerin hiç bir dayanağı yoktur.

(Çeviri: İbrahim Ali / Dünya Bülteni)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !