Amerikan emperyalizminin `İslamilik Endeksi` üzerine

Erol Çam'ın, Amerikan emperyalizminin şeytanca bir algı operasyonu olan "İslamilik Endeksi"ne dair değerlendirmesini paylaşıyoruz:

"İslam’a en uygun yaşayan ülkeler listesi açıklanmışmış. İlk 40'ta Müslüman ülke yokmuşmuş!

● Büyük Şeytan ABD’deki George Washington Üniversitesi’nden ( büyük ihtimalle CIA'ye çalışan) iki akademisyen 2010 yılında “İslam Ülkeleri Ne Kadar İslami?” başlıklı bir araştırma yayımlamışmış. (Bizden bazıları da ne hikmetse bunu 9 sene sonra farketmiş.)

● Araştırma giderek genişleyerek Müslüman olmayan ülkeleri de kapsayacak şekilde, İslama en uygun yaşanılabilir ülkelerin değerlendirildiği 'İslamilik Endeksi Listesini' açıklamışmış!!

● Listede batılı ülkelerin ilk sıralarda, Müslüman ülkelerinse son sıralarda yer alması dikkat çekmişmiş.

● Türkiye geçtiğimiz yıla göre 14 sıra gerileyerek 95. sırada yer almışmış..

Öncelikle belirteyim; evet, İslâm dünyasının ahlâkı, çalışma kültürü, bilimsel çalışmaları istediğimiz gibi değil..

Ancak Batı ülkelerinin durumunu nasıl bariz bir şekilde üste çıkartıyor bu kiralık akademisyenler?!

KRİTER NE?!

İslâmî kriter diye belirlediğiniz şeyler nedir ve bunların her biri matematiksel olarak 1'i mi ifade ediyor. Yani şirk ile çevreye zarar vermenin ikisi de eksi 1 olarak mı değerlendiriliyor?

Afrika, Asya ve Yakındoğu ülkelerini sömürmek ile trafik kurallarına uymamak aynı şekilde 1 puan mı?!

Batı'nın sömürmek istedikleri ülkelerde çıkardıkları savaşlarda milyonlarca insanın katledilmesi, milyonlarca insanın mülteci durumuna düşmesi ve yüzbinlerce insanın sakat kalması ile caddelerinin temiz olması 1'er puan mıdır?!

Batı’daki gayrimeşru ilişkiler, aşırı yaygın zina olayı, homoseksüellik, lezbiyenlik, az da olsa ensest ilişkiler, 11-12 yaşlarındaki kızların bekaretlerine göz dikerek Uzakdoğu ülkelerine yapılan turistik geziler ile yine bizde de fazla görülmeyen kızların 13-15 yaşlarında evlendirilmeleri kötülük olarak aynı şekilde 1’er puan mıdır?

Dünyada milyonlarca insanın öldüğü savaşlar, açlık, sömürü, sapkınlık varken keyfine bakan Batılı insanın vurdumduymazlığı kaç puandır?

Batı’da kendi dinlerinden, ırklarından olmayanlara karşı gösterilen aşağılama, baskı ve şiddet kaç puan olarak belirlendi acaba?

Fok balıklarına yardım etmek ile milyonlarca mülteciye kucak açmak aynı puan mıdır?

Ya da İnsan haklarından dem vurup, mültecilere sığınma hakkı tanıdığını söyleyip savaş mağduru Suriyeli, Iraklı mültecileri ülkesine almamak kaç kötülük puanıdır?

Fakir ülkeleri, ilaçlarını deneme tahtası olarak kullanmaları kaç kötülük puanıdır?

Yoksul insanların organlarını çalmak, çocuk kaçırmak kaç puandır?

Afrika’da önce aç bırakıp, sonra da “kiliseye gel, sana ekmek vereyim” diyerek insanları Hristiyanlaştırmak kaç puandır?

Afrikalı insanın elindeki bütün madenleri, enerji kaynaklarını, petrolü alıp sonra o insanları hor ve hakir görmek, aşağılamak kaç puandır mesela?

Türkiye’deki birkaç sapık tarafından yapılan taciz ve tecavüz ile bir kısım Hristiyan din adamlarının yaptığı yüzlerce çocuk tacizi ve tecavüz olayına eşit puan mı verilmiştir?

Başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkelerin kendi yoksulluklarına bakmadan dünyadaki mazlumlara, mağdurlara en fazla yardımı götürüyor olmasına, yaralarını sarmaya çalışmasına acaba kaç puan verdi bu çakma akademisyenler?

İnsanı ebedi cehenneme sürükleyecek olan Allah’ı inkar/O'na eş koşmak ile yerlere çöp atmak aynı puanda mıdır?

Öyleyse tüküreyim ben sizin hesabınıza/kriterlerinize!

Devletin yaptığı zulümler ayrı, halk ayrı diyebilirsiniz ancak bu da tam doğru olmaz. Çünkü devletlerinin dünyada yaptığı zulümleri görüp de sessiz duruyorlarsa alçaktırlar, bilmiyorlarsa aptaldırlar ve bu da oldukça kötü bir puandır.

Batı hayatını düzene koymuş, maddi anlamda rahat yaşıyorsa, caddeler temiz ve düzenliyse bu; asırlardır doğuyu ve Afrika’yı sömürmelerinden elde ettikleri kazançlarladır. Ve bunun da kötülük olarak puanı bir hayli yüksek olmalıdır.

Batı bilimsel olarak ileri seviyedeyse buna katkı sağlayan bir unsur da; sömürüden elde ettikleri paralarla farklı ülkelerden beyin göçüyle zeki insanları kendi ülkelerinde toplamalarıdır. Ve en önemlisi diğer ülkelerde bozdukları eğitim ve kültürle bu alanda ilerlemelerini engellemeleridir. Yıllarca bu ülkede Amerika’nın piyonu hükümetlerin ve yapıların eğitim ve bilimsel çalışmaları nasıl ihmal ettiklerini/görmezden geldiklerini gayet iyi biliyoruz.

Dünyada Amerika, İsrail, Avrupa Birliği, Rusya, Çin gibi ülkeler olmasa ya da bu şekilde zulümle var olmasalar, bütün eksikliklerine ve yanlışlarına rağmen Müslüman ülkeler söz sahibi olsalar; emin olun yeryüzünde bu kadar barbarlık, sömürü ve zulüm olmazdı.

Bizler Kur'an’dan ve Peygamberimizin ahlakından uzak kaldığımız için pek çok yönden geri durumdayız ama unutmamak lazım ki bunun yarı suçu bizdeyse, yarı suçu da bizi bu hale getiren emperyalist planlar ve uygulamalardır.

Batı ülkelerini iyi, kendimizi kötü görüp aşağılık kompleksine devam etmektense, kendimizi değersiz görmektense, kendi manevi değerlerimize/özümüze dönüp yanlışlarımızı düzeltmek ve eksiklerimizi tamamlamak durumundayız.

Çare Kur'an’a Dönüştedir! 

Çare Peygamberimizin Kur'an Ahlakına sahip olmaya çalışmamızdadır!

Bu amaç için çalışanlara selam olsun!