Asparagasın mumu ne kadar yanar?
Geçmişi 3 bin 300 yıl önceye dayanan yalan haber, günümüzde o kadar sıradanlaştı ki neredeyse haberciliğin bir türü olarak anılmaya başlanacak.
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
"Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun aslını araştırın. Yoksa bilmeden bir topluma sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz." (Hucurat 49/6)
"Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkar!" Asparagasın, yani düzmece haberin bir anlamda felsefi alt yapısını oluşturan bu söz, Hitler'in Milli Eğitim ve Propaganda Bakanı Dr. J. Göbels’e ait. Yalan haberin arka planında iki şey bulunabilir: Ya Göbels’in bu sözünde formüle edilen bilinçli dezenformasyon çabası, ya da cehalet. Fakat bu ikisinin birarada bulunduğu düzmece haberler de yok değildir. Mesela Taha Kıvanç’ın 1980’li yılların sonundan bir gazetenin manşetinden aktardığı "Türkiye'nin irtica haritası" başlıklı şu haber: "İrticâî gruplar son zamanlarda eşgüdüm arayışındalar; Rufai tarikatının lideri Ahmed Rufai ile Kadiri tarikatı lideri Abdülkadir Geylani'nin, geçtiğimiz ay içerisinde Siirt'in bir kazasında buluşarak birlikte hareket etme kararı aldıkları istihbar edildi." Oysa Abdulkadir Geylani ve Ahmed Rufai 12. yüzyılda yaşamışlardı ve dolayısıyla söz konusu haber cehaletin sınırlarını zorluyordu.Tıpkı meşhur, “Bu yıl Kurban Bayramı Hac mevsimine denk geldi!” haberi gibi.
YENİ BİR GAZETECİ TÜRÜ MÜ?
Asparagas haber konusu en son Hürriyet gazetesinin sürmanşetten verdiği ve kısa süre içerisinde düzmece olduğu ortaya çıkan “Mini etekli kızı diri diri yaktılar” asparagasıyla gündeme geldi. Fransa’daki başörtüsü yasağı tartışmalarıyla ilgili hazırladığı dizide bu yalan habere imza atan Özdemir İnce’nin, yazdıklarının düzmece olduğu ortaya çıkınca “Ben anlatanın yalancısıyım” mealinde bir savunmayla işin içinden çıkmaya çalıştığı görüldü. Peki gazeteci birilerinin yalanlarına çanak tutan kimse midir? “İliştirilmiş gazeteci”, “müşteri gazeteci” ve ”akredite gazeteci”den sonra şimdi bir de “anlatanın yalancısı” gazeteci türü mü doğuyor? Üstelik söz konusu yalan habere kaynak gösterilen Gaye Petek, daha sonra yaptığı açıklamada Sohane Benziane olayının başörtüsü konusuyla herhangi bir alakası olmadığına belirtti ve “Bu olay modern Fransa’nın bir gerçeği olan gettolaşma sürecinin sonucudur” dedi. Pinokyonun yalan söyleyince burnu uzuyordu. Hiç düşündünüz mü, asparagas haber yapan gazeteci ve medya yöneticilerinin de Pinokyo gibi burunları uzasaydı ne olurdu?
MÜFTÜ KEÇİ ÇALDI!
“Türkiye’de en çok yalan haber dinle ilgili konularda yapılmaktadır” şeklinde bir yargı herhalde abartı olmaz. Öyle ki bizde yalan haber denilince akla ilk gelen örnek, keçisi çalınan müftünün gazetelerde “Müftü keçi çaldı” şeklinde yer almış olmasıdır. Bu yargıyı kuvvetlendiren yeni kanıt da, yeni Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun, hakkında yapılan yalan haberlerin çokluğundan şikayetçi olması. Kısa görev süresi içerisinde yeni başkanla ilgili asparagas haberler, kalın bir dosyayı doldurmuş durumda. Din söz konusu olduğunda Türk basınında yalan haber sayısının artmasında önyargının yanı sıra cehaletin de büyük payı olduğu bir gerçek.
TÜRK BASINININ TAVRI KÜRESELLEŞTİ
Türk basınının artık alışılmış hale gelen İslami konularda yalan haber yapma alışkanlığı artık küreselleşme yolunda görünüyor. 11 Eylül saldırılarından sonra Batımlı medya organlarında İslam ve Müslümanlarla ilgili sık sık görülen asparagas haberlere 2003 Aralık ayı başında bir yenisi daha eklendi. İngiltere'nin en yüksek tirajlı gazetesi The Sun, British Airways'in Londra-İstanbul seferi sırasında 7 Türk yolcunun namaz kılması üzerine uçakta panik yaşandığı şeklinde bir asparagas haber yaptı. Haberin düzmece olduğu kısa zamanda ortaya çıkarken, habere olduğu gibi yer veren başlığını kullanmaktan çekinmeyen Türk basını da böylece ters köşeye yatmış oldu. Daha önce haberi “Namaz paniği” başlığıyla sayfalarına taşıyan Hürriyet gazetesi, birkaç gün sonra 05.12.2003 tarihli nüshasında “Uçakta namaz haberi Sun'ın palavrası çıktı” başlığı altında şu habere yer vermek zorunda kaldı: “İngiliz The Sun Gazetesi'nde, British Airways'in geçen pazar günkü Londra-İstanbul seferi sırasında 7 Türk yolcunun namaz kılması üzerine uçakta panik yaşandığı şeklinde çıkan haberin palavra olduğu ortaya çıktı.” Asparagas haber denilince, Amerikan’ın 1991 yılında Irak’a ilk saldırısı sırasında CNN televizyonunun ekranlarına sıkça yansıyan karabatak görüntülerini hatırlamamak mümkün mü? CNN’de Irak’ın Kuveyt’i işgalinin vahametini simgeleştirmek adına yayınlanan petrole bulanmış karabatak görüntülerinin daha önceki bir gemi kazasından kaldığı ortaya çıkmıştı.
ASPARAGAS FİRAVUN’DAN MİRAS KALDI
Bundan 3300 yıl önce Mısır Firavun’u 2. Ramses, Hititler tarafından yenilgiye uğradığı Kadeş savaşını halka zafer olarak lanse etmek amacıyla tapınakların duvarlarına bu savaşla ilgili asparagas haberler yazdırmıştı. Günümüzün emperyalist güçleri de kurdukları dezenformasyon merkezleriyle, dünyaya yaydıkları kasıtlı yalan haberlerle Firavunların izinden gidiyorlar. “Savaşın ilk kurbanı gerçeklerdir” sözü de bu gerçeğe bir vurgu aslında. Geçen yılın başında ABD Savunma Bakanlığı, Stratejik Etkileme Bürosu adı altında bir yalan haber merkezi kurmak için harekete geçmişti. Görevi dünya çapında ABD çıkarlarına uygun dezenformasyon ağı oluşturmak olan bu merkez tepki toplayınca, ABD’li yetkililer, Pentagon tarafından kurulan 'Asparagas (Uydurma haber) Bürosu'nun kapatılacağını açıklamışlardı. Oysa günümüzde dünya çapında birçok medya organının ABD çıkarlarına hizmet eden haber ve programlar yapmayı temel politika edindikleri göz önüne alınırsa söz konusu ‘Dezenformasyon Bürosu”nun kapatıldığına inanmak saflığın a ötesinde bir şey olur.
İLK ASPARAGAS HABER
Mısır’ın Luxor kentindeki ünlü Karnak tapınağının duvarlarında yer alan 3300 yıl önceki Kadeş savaşıyla ilgili düzmece haberler, tarihin günümüze kadar gelen en eski asparagası olma özelliğine sahip. Kadeş savaşında Hititliler tarafından yenilgiye uğratılan Mısır Firavun’u 2. Ramses, bu yenilgiyi halkından gizlemek için tapınakların duvarlarına, savaşı kendilerinin kazandığına dair asparagas haberler yazdırır. M.Ö. 1200’lü yılların sonunda yaşanan bu savaşla ilgili Mısır’daki tapınakların duvarlarında yazılanların düzmece olduğu, 19. yy’da Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkar. Arkeologlarca çözülen resmi Hitit kayıtlarına göre, Kadeş savaşında 2. Ramses ve ordusu bırakın zafer kazanmayı hezimete uğramıştır. Böylece tarihin ilk yalan haberi 3 bin yıl sonra da olsa aydınlanmış olur.
ASPARAGAS NEDİR?
Asparagas : "Makaraya sarmak, çapraz iki sırığa germek, eziyet etmek" anlamlarına
gelen İspanyolca aspar kelimesine dayanan ve basında yayınlanan düzmece haberler için kullanılan bir sözcüktür. Asparagas, masa başında haber uyduran gazetecinin yaptığı iş İçin, uydurma haber, masa başında yazılmış senaryo anlamında gazeteciler arasında söylenmektedir. demek. Gazeteci Abdülkadir Yücelman 'Asparagas haber' türünün literatüre girişini şöyle açıklıyor: "1970'li yıllardayız. Bir gün, o dönemin en büyük gazetesinin birinci sayfasında bir haber yayınlandı: 'Genç çift parasızlıktan Mecidiyeköy'de köpek kulübesinde yatıp kalkıyor.' Bir de çiftin fotoğrafı ile yaşadıkları köpek kulübesinin fotoğrafı. Köpek kulübesinin üstünde de (galiba köpeğin adı) 'Asparagas' yazıyordu. O günlerin en ilginç haberiydi. Tüm Babıâli Mecidiyeköy'e taşındı; aradılar, taradılar ama ortada ne kulübede yaşayan bir çift, ne de böyle bir olay vardı. O gün, palavra yani asılsız haberin adı konulmuştu: Asparagas.