23-04-2011 23:49

Baas katliamı İstanbul`da da protesto edildi

Özgür-Der mensupları, çeşitli kuruluş temsilcilerinin ve Suriyelilerin de desteğiyle Fatih`te yolu trafiğe kapatarak bir protesto yürüyüşü düzenlediler. Protestoda Suriye`de akan kanın durması ve diktatörlüğün son bulması çağrısında bulunuldu.

Baas katliamı İstanbul`da da protesto edildi

Özgür-Der mensupları, çeşitli kuruluş temsilcilerinin ve Suriyelilerin de desteğiyle Fatih'te yolu trafiğe kapatarak bir protesto yürüyüşü düzenlediler. Protestoda Suriye'de akan kanın durması ve diktatörlüğün son bulması çağrısında bulunuldu.

T.C. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığına Suriye'ye nota verme ve ilişkileri gözden geçirme taleplerinin yer aldığı bir mektubun da gönderildiği eyleme İstanbul'da ikamet eden Suriye kökenliler katılarak destek verdiler.

PROTESTO YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI

Fatih Postanesi'nde kortej oluşturan topluluk, buradan sloganlar atarak Saraçhane Parkı'na doğru yürüyüşe geçti. "Baas Diktasına Hayır! Suriye'de Katliama Son!" yazılı Özgür-Der imzalı bir pankartın taşındığı eylemde Arapça-Türkçe-İngilizce "Suriye'de Katliama Hayır!", "Suriyeli Kardeşlerimizin Yanındayız!", "Suriye'de Diktatörlüğe Son!", "Suriyeli Kardeşlerimizin Direnişine Bin Selam!" dövizler taşıyan topluluk sık sık "Suriye Halkı Yalnız Değildir!", "Diktatörler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!", "Uyan, Diren, Özgürleş!", "Mazlumların Kanı Zalimleri Boğacak!", "Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Esed-Baas!", "Zulme Seyirci Kalma, Katliama Karşı Çık!", "İntifada Ateşi Tağutları Yakacak!", "Mazlumlar Tutsak, Ateş Altında; Yaşasın Küresel İntifada!" vb. sloganlar attılar.

Yöneticiliğini Murat Ayar'ın yaptığı eylemde Suriye kökenli Dr. Halid Hoca, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve gazeteci-yazar Ahmet Varol da birer konuşma yaptılar.

Yazar Nehir Aydın Gökduman'ın Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığına gönderilen mektubu okumasının ardından ilk olarak söz alan Dr. Halid Hoca, başlangıcından bu yana Suriye direnişinde rejimin takındığı tutum sonucunda yaşanan kayıplara dikkat çekti. Sadece dünkü olaylarda yaşanan can kayıplarının şuana kadar edinilen bilgilere göre 112 olarak kaydedildiğini belirten Hoca, Suriye rejiminin halkına karşı katliam politikaları icra ettiğini söyledi.

Olağanüstü Hal Kalktı Ama Tehditler Sürüyor!

Olaylar öncesi Esed'in yabancı bir gazeteye verdiği demeçte Suriye halkının reformlara hazır olmadığını belirttiğine dikkat çeken Hoca, haftalardır istikrarlı bir şekilde sokağa dökülüp reform talebinde bulunan halk ayaklanmasının Esed'i yalanladığını ancak rejimin halkın sesine kulak vermek yerine dozajı giderek artan baskı ve şiddet politikalarına yer verdiğini söyledi.

Bu bağlamda dünkü olağanüstü halin kaldırılışı kararına atıfta bulunan Hoca, bu kararın göstermelik olduğu üzerinde durarak rejimin direnen halka dönük tehditlerinin sürdüğünü ifade etti.

Öncelikle Bürokratik Yapı Militarizmden Arındırılmalıdır!

Son olarak Suriye'de olayları asıl çıkmaza sokan olgunun sistemin derinliklerine kök salmış istihbarat olduğuna dikkat çeken Hoca, Suriye istihbaratının bir militarist vesayet türü olarak halkın yaşamanın her alanını hakimiyeti altına aldığını belirterek öncelikle bürokratik yapıya kök salan bu olgunun giderilmesinin elzemiyetini vurguladı.

Suriye Rejimi Yeni Hamalara Hazırlanıyor!

Suriye rejiminin halkına karşı takındığı şiddet politikasına dikkat çeken Rıdvan Kaya ise konuşmasında rejimin izlediği politikalarla adeta yeni Hamaların provasına soyunduğunu söyledi.

Rejimin direnişi boşa çıkarmak için başvurduğu taktiklerden biri olarak olayları dışarıdan planlandığı iddia eden açıklama tarzına dikkat çeken Kaya, bunun bir aldatmaca olduğu, Suriye'de direniş sancağını dalgalandıran halkın Müslüman olduğunu ve ABD-İsrail ile irtibatlandırılamayacağını ifade etti. Kaya, zalim-baskıcı rejimlerin dış parmak vurgusunu bir manipülasyon aracı olarak kullandıklarını ve böylece halklarına karşı giriştikleri katliamları meşrulaştırmak istediklerini söyledi.

Asıl Baas rejiminin ABD-İsrail karşıtı politikasının göreceli olduğunun söylenebileceğini belirten Kaya, halkına zulmeden bir rejimin antiemperyalistlik iddiasının tutarlı olamayacağını kaydetti.

Direniş Örgütlerini Barındırması Baas Diktatörlüğünü Meşrulaştırmaz!

Baas diktatörlüğünün Filistin ve Lübnan kökenli direniş gruplarına verdiği kısmi desteğin tek başına bir meşruiyet ölçüsü olamayacağına dikkat çeken Kaya, Suriye rejiminin bu tutumunun kendi halkına karşı giriştiği katliamları örtemeyeceğini söyledi.

Hükümet Suriye Devleti Üzerinde Bir Etkisi Varsa Bunu İspatlasın!

Ayrıca hükümetin son zamanlarda Suriye devleti ile ilan ettikleri yakınlaşma üzerinde de duran Rıdvan Kaya, bu yakınlaşmanın hükümete mevcut süreçte sorumluluklar yüklediğini ve dolayısıyla eğer gerçekten etkisi varsa Suriye devletinin halkına karşı giriştiği katliamların kabul edilemezliği yönünde ültimatom vermesi, Esed yönetiminin tavrını devam ettirmesi halinde ilişkileri gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Bunu bir talep olarak ortaya koyan Kaya, ayrıca hükümetin bunu salt diplomatik planda değil, Türkiye ve Ortadoğu halklarına açıktan deklare etmesinin önemini vurguladı.

İran da Tutumunu Gözden Geçirsin!

Son olarak söz alan Ahmet Varol yaptığı konuşmada Suriye intifadasının Ortadoğu'daki intifadaların bir halkası niteliğinde olduğunu belirterek olayları dış parmakla açıklayanların İslami direnişi lekelemeye haklarının olmadığını söyledi.

Bu meyanda İran'ın tutumuna dikkat çeken Varol, söz konusu ülkenin Mısır ve Tunus'ta yaşananları devrim olarak gördüğünü ve süreci desteklediğini ancak Suriye'deki olayları ise fitne olarak nitelemekle İslam dünyasında imaj kaybına uğradığını söyledi. Varol, İran'ın bu tutumuna son vermesi çağrısında bulundu.

Eylem, Suriye kökenli katılımcıların Arapça sloganlarıyla sona erdi.

(Kaynak: Haksöz Haber)    

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !