Beyazıt`ta, Baas zulmüne lanet yağdı
Suriye`deki katliamlar bugün Beyazıt Meydanı`nda protesto edildi. Suriye`ye özgürlüğün emperyalist güçlerin eliyle değil, direnen halkın mücadelesiyle geleceği vurgulandı.
Baas diktatörlüğüne karşı direnen Suriye halkıyla dayanışmak, şehit düşen kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılmak ve Esed rejimini protesto etmek için Türkiyeli Müslümanlar bugün Beyazıt Meydanı’ndaydı. Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Cuma namazında Beyazıt Camii’nde toplanan Müslümanlar, namaz sonrasında Baas diktatörlüğünü telin ettiler.
Özgür-Der, İHH, Mazlumder, Anadolu Platformu, Medeniyet Derneği, Araştırma Kültür Vakfı, Akabe Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Hikmet Vakfı, Gençlik-Der ve İMKANDER gibi birçok kuruluşun desteklediği etkinlik Beşir Eryarsoy’un, Suriye’de şehit edilen kardeşlerimiz için kıldırdığı gıyabi cenaze namazı ile başladı.
İstanbul’da son yıllarda yaşanan en soğuk havaya denk gelmesine rağmen önemli oranda katılımın olduğu eylemde “Esed Diktası Yıkılacak, Suriye Halkı Kazanacak!” “Katil Rusya Suriye'den, Katil ABD Ortadoğu’dan Defol!” “Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu” “Zulüm, Katliam, İşkence Karşısında Susmak, Baas Despotizminin Suçuna Ortak Olmaktır!” vb. yazılı pankartlar açıldı. Ayrıca “İnsanlık Onuru Suriye'de Ölmesin!” “Golan İşgal Altında, Esad’ın Tankları Dera’da, Humus’ta, Hama’da!” “Kerbela'yı Tarihte Arama, Zamanın Kerbelası Hama'da!” “Suriye'ye Özgürlük Direnişle Gelecek” “Baas Despotizmine de, Emperyalist Müdahaleye de Hayır!” yazılı dövizler taşındı.
ÇÖZÜM “ALLAHU EKBER” NİDALARIMIZDADIR!
Namaz sonrasında platform adına katılımcılara hitap eden Ramazan Kayan, Suriye direnişinin BM’ye, ABD’ye ya da Rusya’ya dayanmadığına dikkat çekti. Kayan, şunları söyledi: “Çağın Yezidlerini ve despotlarını lanetlemek için buradayız. Humus’taki annelerden, bebeklerden özür dilemek için buradayız. Şanlı Suriye direnişimiz kendimize dönüşümüzün bir sembolü olmuştur. Bu direniş küresel güçlerin, emperyalizmin ve sömürgecilerin sonu olacaktır. Bu ümmet sorunlarının çözümü için Birleşmiş Milletler’i görmemektedir. Bu ümmet sorunların çözümünü birleşmiş yüreklerde görmektedir. Çözüm Washington’da, Moskova’da değil, çözüm zulüm karşısında göğe savrulan yumruklardadır. Çözümün adresi hançeremizden kopan ‘Allahuekber’ nidalarımızdadır. İnşallah ümmetimizin sabahı yakındır.”
DİRENİŞ, ÖZGÜRLÜK ve ŞEHADET DE İSLAM’IN ŞARTLARINDANDIR!
Kayan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu izzetli direniş bize şunu öğretmiştir. İslam’ın 5 şartının dışında 6. şartının direniş, 7. şartının özgürlük 8. şartının ise şehadet olduğudur. Oluk oluk kan akarken direnişin arkasında başka güçlerin olduğunu iddia edenler ve bu durumdan komplo teorileri üretenler utanmalıdır. Gün mazlumların acısına ortak olma günüdür. 8000 şehit verilmişken sivil toplum kuruluşlarının ve STK’larımızın işi ağırdan alanları acaba ne zaman harekete geçecekler? Bugün Hüseyin’in ruhu, Kerbela ruhu burada olmaktır. Geçmişte Somali, Bosna ve Çeçenistan ile imtihan eden Rabbim bugün bizleri Suriye ile imtihan etmektedir. Suriye direnişimiz duyarsızlaşan, dünyevileşen Müslümanlara bir dirilme mesajı vermiştir. Ne mutlu hayatlarını ortaya koyanlara ve direnenlere.”
SURİYE HALKI BU TAVRINIZI UNUTMAYACAK!
Eylemde Hamalı İslam âlimi ve mücadele adamı Hatem Tabşe de söz aldı. Tabşe, Suriye direnişine sahip çıkanlara teşekkür ettiği konuşmasında şunları söyledi: “30 yıl önce Hafız Esed Suriye halkına ve İslam’a karşı savaş açtı. Bunu Hama’yı vurarak yaptı. Şehri yerle bir etti. 35.000 insanımızı şehit etti. 60.000 insanımızı esir etti. O savaş aslında siyasi bir savaş değildi. İslam’a karşı yapılmış bir savaştı. Aslında bu Hama’da işlenen ilk katliam değildir. Daha öncede 1974 yılında bir grup Hamalı camideyken bombardımana tutulmuş ve cami yerle bir edilerek katledilmiştir. O günlerde muazzam bir medya karartması vardı. Dünyanın yapılan katliamlardan haberi yoktu. Bugün sizin gibi özgür bir medya yoktu. Bugün Suriye’den gelen rakamların abartıldığı iddia edilmektedir. Aksine bu rakamlar abartılmamaktadır. Bugüne kadar 20.000’e yakın şehidimiz vardır. 70.000’in üzerinde tutsak kardeşlerimiz vardır. Bu tutsak kardeşlerimiz akla gelmeyecek türde işkencelere maruz kalmaktadır. Tutuklanıp serbest kalabilenler tekrar ölüme yürümektedirler. Yaşlı- genç, kadın-bebek demeden işkence yapmaktadır. Suriye halkı bu tavrınızı unutmayacaktır. Bu tavrınız direnişimize destek sağlayacaktır.”
Konuşmaların ardından Rüştü İzgören’in öncülüğünde yapılan duaya hep bir ağızdan “âmin” diyen topluluk eylem boyunca tekbirler getirdi ve şu sloganları attı: “İstanbul’dan Humus’a Direnişe Bin Selam!” “Ya Allah Menne Ğayrak Ya Allah” “Yaşasın Suriye İntifadası!” “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah!” “Katil Rusya Suriye’den Defol!” “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol!” “Eş’şab, Yurid, İskat’en Nizam!” “Katil Esad Suriye’den Defol!” “Hama’ya, Humus’a Direnişe Bin Selam!”
(Haber: Kürşat Okur / Haksöz Haber)