Kadir TURAN
BİR BİLİNÇ ve FARKINDALIK: "ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM"
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
“Yaratan Rabb’inin adıyla oku. ...Gerçek şu ki; insan kendini yeterli gördüğü vakit azar.”*Alak/1. ..6-7. ayetler
“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Çünkü; kulak, göz ve kalp... Bunların hepsi ondan sorumludur.”*İsrâ/36.ayet
Her insan İslâm fıtratı üzerine doğar. “Allah sizi hem daha önce, hem de bu Kur’an’da müslüman diye isimlendirdi.” (*Hacc/78) Daha sonra anne-babası onu hristiyan/yahudi/mecusî/putpe rest ya da bir yaratıcının yokluğunun, tanrı tanımazlığın ifadesi olan ateizm/ateist yapar. Bir yaratıcı varsa bile, aklımızı ya da teknolojiyi kullansak da hiç bir şekilde bu Yaratıcı’ya nüfuz edemeyeceğimizi savunur bir başka ideoloji de. Agnostizm/Agnostik
Tüm bu evrenin ve evrenin bir düzen dahilinde çok hassas dengeler/sabiteler üzerinde hareket etmesi sebebiyle arkasında olması mutlak gerekli akıllı/güçlü/iradeli bir yaratıcı yerine rastlantı ve tesadüflerin bileşimiyle oluştuğunu iddia eder belli bir grup da. Naturalizm/naturalist...
Ya da insan ürünü ideolojik doktrinler olanmarksist ideolojilerin, Lâikcumhuriyetler ve liberal demokrasilerin sempatizanı/savunucusu...(Buideolojilerden ve bu ideolojilerin Kur’an penceresinden nasıl değerlendirildiğine kısaca değinmek istiyorum.)
Ülkemize baktığımızda devletin resmi ideolojisinin de Lâik-liberal demokrasi olduğunu ve bu mevcut statükonun bir din gibi hayatın her alanına hükmedip, insanlarınilişki halinde olduğuher sahayı kendi hükümleri ile şekillendirdiğini görüyoruz.
Bu ideolojileri, “hayatın her alanını İslâm’a aykırı hareket etme şiarıyla şekillendiren ve bu şekliyle küresel/emperyal politikalara hizmet eden bireyler/milletler/toplumlar yetiştirme girişimidir.” Şeklinde tanımlayabiliriz.
Kur’an’ı ve bu sebeple de Rabbimiz Yüce Allah’ı gereği gibi anlamadığımız/takdir edemediğimiz için bu sistemlerin de bir din olduğunu fark edemiyor, buna karşın şükürler olsun ki müslümanım mahiyetinde ‘Elhamdülillah Müslümanım’ dememize rağmen bu ideolojileri destekliyoruz. Rejimin içeriğini ve sınırlarını belirlediği mevcut düzen, ne ekonomide, ne siyasette, ne hukukta, ne sosyal hayatta fıtratımıza uygun bir içerik ihtiva etmiyor. Yani Kur’an’ın tanımıyla “cahiliye”...
Rejimin Allah’ın kitabında nasıltanımladığını, nasıl İfade edildiğinianlayabilmek için Nisâ/60, Mâide/50 ayetleri üzerinde gereğince düşünüp gerekli mütalaayı yapmalıyız.
‘Elhamdülillah müslümanım’ ifadesi, ‘şükürler olsun ki diğer dinlerden birine mensup değilim’ ya da ‘şükürler olsun ki dinsiz değilim.’ demektir. Bir farkındalığın/bilincin yansımasıdır/tezahürüdür, daha doğrusu böyle olmak zorunda olup, bir bilinç dahilinde dile getirilmelidir bu ifade. Aksi takdirde içi boşaltılmış bir slogan olmaktan öteye geçemeyeceği kanaatindeyim. ‘Elhamdülillah müslümanım.’ diyoruz. Bu, ‘şükürler olsun ki müslümanım.’ anlamına gelir. Hamd; şükür/ teşekkür etmek demektir zira. Böyle söylemekle, bir hristiyanın veya yahudinin büyük yanılgı içerisinde olduğunu iddia etmiş oluyoruz bir bakıma. Sanki Hristiyanlık ve Yahudilİk gibi diğer dinler üzerine derinlemesine ya da en azından yüzeysel olarak gerekli araştırmayı yapmış ve mevcut içerikleriyle Allah’ın insanlara göndermiş olduğu bir din olmaktan çok uzak olduklarına kanaat getirip, kâni olmuşuz. Halbuki toplumun %95’nin (Bu oran daha yüksek ya da biraz daha düşük olabilir.
Fakat ciddi bir yüzdenin böyle olduğundan şüphe etmiyorum.) ne İslâm ve ne de hıristiyanlık ve yahudilik hakkında pek fazla bilgi sahibi olmadığını sosyologlar, araştırmacılar ve bilhassa dinler üzerine araştırma yapıp indirilen din ile yaşanan din arasındaki farkı görenlerin gayet iyi bildiklerini düşünüyorum. Toplumsal düzeni sağlamak amacıyla gönderilmiş olan din (burada dinden kastım İslam) bugün insanların birbirleriyle ilişki halinde oldukları hiçbir sahadaetkin olan, hüküm koyan, kural/kaide getiren konumunda değildir böyle olması gerekirken. *(1) Siyaset/sosyal hayat/ ekonomi/hukuk -ceza hukuku, borç hukuku, veraset hukuku, medeni hukuk v.s...
İslâm dini, toplumda yaşayan ve hangi dine mensup olursa olsun ya da bir dinin müntesibi olmayan bireylerin dahiilişki halinde oldukları tüm bu sahalar için bir düzenleme getirmiştir. Din(ler)i yeteri kadar araştırıp, gerekli analizler sonucunda İslâm dinini Allah’ın gönderip ilk halini korumuş olduğuna inanmış ve bu sebeple bu dini benimsemiş olmanın özeti anlamına gelen ‘Elhamdülillah müslümanım” söylemini, İslâm’ın bugün kamunun hiçbir kurumunda geçerliliğinin olmaması karşısında, müslüman olduğu için Allah’a hamd/şükür/teşekkür eden toplumun, bunu olağan bir durum gibi görüp gerekli karşı çıkışı imanları ölçüsünde dahi göstermemesi ne büyük bir tutarsızlıktır siz düşünün.
Bugün yaşanan din, Allah’ın gönderdiği din değil, ancak bir kültür/örf-adet/gelenek-görenek dinidir. İslâm, hıristiyanlık, yahudilik gibi Kur’an’da ifade edilen dinleri kabul ya da reddedecek kadar bilgi sahibi değilken, ‘Elhamdülillah müslümanım” demenin düşündürücü olduğu kanaatindeyim. İslam dünyası toplumları geneline baktığımızda, bu sözün gereği gibi idrak edilemeyip buna uygun yaşamtarzının, hayat görüşünün, devlet düzeninin olmaması da bunun en büyük göstergesi değil midir? Bu dinler üzerine yeterince araştırma yapmayıp, gereğince düşünmeden, içinde doğup büyüdüğümüz toplumun adeta bir kültür boyutunda benimseyip kabul ettiği, hiç bir şekilde içselleştirip hayatına yansıtmadığı dini, önce anne-babamız sonra çevremiz ve kimlikler üzerinden de devletin yüzeysel baskısıyla zihnimize dayattığı, fakat bu din hakkında belkide bir iki sûreden başka bir şey bilmeyip (ki toplumun büyük bir ekseriyetinin din bilgisi bundan ibaret) gereği gibi nüfuz etmeden ‘Elhamdülillah müslümanım’ demek Allah katında kabul gören bir durum olmakla beraber *(2) içtenliklen uzaktır. Tüm insanlığı din(ler)i öğrenmeye ve sonunda Hak dinin İslâm *(3) olduğunu anlamaya/inanmaya davet ediyorum.
Selam inananların üzerine olsun.
Dipnotlar:
1-)Nisâ/105, Nahl/64
2-)Âl-i İmran/102
3-)Âl-i İmran/19