Bir STV klasiği: Müslümanları yine `provokatör` yaptı
Kendileri gibi zorbalar karşısında eğilip bükülmeyen, onların yaptığı gibi bir kişiyi özel sohbetlerde `deccal` diye niteleyip, medya organlarında yüceltme ikiyüzlülüğü göstermeyen, inandığı doğruları açık yüreklilikle ifade eden Müslümanlara `provokatör` çamuru atan bu sığ, bu ikiyüzlü, bu onursuz anlayışı kınıyoruz.
İslam ve Hayat
28 Şubat sürecinde başörtüsünü "teferruat" olarak niteleyip cemaatlerine bağlı başörtülü kızlara üniversitelerde ve hatta kendi dersanelerinde başlarını açma emri çıkaran "hoşkörü" cemaatinin medya organları, o dönemde zorbaların değil yüce Allah'ın emrine tabi olup başörtüsü için direnişe geçen Müslümanlara "provokatör" damgası vurmuş, bu insafsız ve izansız nitelemeyi medya organlarında kullanmakta beis görmemişlerdi. Aynı zihniyetin Bosna savaşı sırasında Taksim'de yapılan Bosna mitingine katılan Müslümanlara da gazeteleri aracılığıyla "Ayyaş suratlılar" olarak saldırdığı biliniyor.
Şimdi de, bir Tv programında, kendilerine sorulan bir soruya cevaben Atatürk'le ilgili düşüncelerini takiyye yapmadan, dürüstlükle ifade eden iki Müslümanı karalama ve linç kampanyasına katılmış bulunuyor STV ve diğer "hoşkörü" medyası. Yine tek sermayeleri "provokatör" çamuru. Zalimler karşısında kendileri gibi eğilip bükülmeyen herkesi provokatör olarak nitelemeyi alışkanlık haline getirmiş olan bu zihniyet hiç Allah korkusu diye bir mefhum tanımıyor mu?
Kendileri gibi zorbalar karşısında eğilip bükülmeyen, onların yaptığı gibi bir kişiyi özel sohbetlerde "deccal" diye niteleyip, medya organlarında yüceltme ikiyüzlülüğü göstermeyen, inandığı doğruları açık yüreklilikle ifade eden Müslümanlara "provokatör" çamuru atan bu sığ, bu ikiyüzlü, bu onursuz anlayışı kınıyoruz.
-
uğur 17-06-2008 17:51
Bu insanlar ile anlaşmak ve uzlaşmak çok zor. Ancak kendileri gibi olur isek o bizimle anlaşırlar ve bak ne güzel anlaşıyoruz derler. Kendilerine bakma gibi bir dertleri yok (en azından tanıdıklarım için söylüyorum). Malum gruptan bir arkadaş ile bu konuyu konuştuğumuz zaman STV nin yaptığı haber hiç yorum yapmadan bacılarımız için niye çıktı şimdi zamanı mı, karşısındaki tanımıyor mu vb. sorular. STV' nin hiç suçu yok muş gibi. Yazık çok yazık. Kendini görmeyen ama başkasını eleştiren biri olmak istemem. Sadece onları görüp ben yapmamalıyım derim. STV için söylüyorum. Çünkü ben önce kendi yapıp ettiklerimden hesaba çekileceğim. Selam ve dua ile,
-
İBRAHİM ETHEM ŞEKERLİ 16-06-2008 11:45
Mamedi beye 1- Said Nursi 'den örnek veriyorsunuz. Harici düşman varken dahili taarruzları unutmak... diye. Bence bunu Müslümanlara sataşmayı adet edinen Samanyoluna hatırlatmalısınız 2- Samanyolunun, eğilip bükülmeyen, gevşemeyen, laçkalaşmayan müslümanlara karşı yaptığı karalayıcı yayınlar bir değil, iki değil malesef. Bunlar ufak yanlışlar mı? 3- Müslümanlar faşist laisizme karşı eleştiri yaptığı zaman babacan nasihatlarla Müslümanalrı uyutmaya çalışan Samanyolu bu tavrıyla neye hizmet etmektedir?
-
ömer bitlis 15-06-2008 01:52
Asıl Provakatör Kim? Yıllardır yaşadıklarıyla Türkiye kamuoyuna mal olmuş, başörtüsü zulmünü dayatanların bile daha iyi tanıdığı, İslami camiamızın, direncini, çizgisini yitirmeyen cesur ve ender insanlarımızdan biri olan Nuray Canan Bezirgan kardeşimiz ve ailesine karşı, Samanyolu televizyonunun, Nuray Canan'ı hiç tanınmıyormuş gibi, nerden geldiği belli olmayan, tam da bu gerilimli süreçte ortaya kasten gönderilen biri gibi lanse ederek asla insani-İslami kardeşlik hukukuna, ahlakına yakışmayan bir tavırla, kendileri gibi zorbalar karşısında eğilip bükülmeyen arkadaşımıza, 'provakatör' ve 'Fadime Şahin' benzetmesi ve ithamları yapması çok anlamsız ama bir o kadar da anlamlı… Dışımızdakilere karşı hoşgörü ve diyalog da ne kadar mahirene isek, bunu aynı inanç ve topraklarda bulunduğumuz kardeşlerimize karşı yapmak da gerekli değil midir! Samanyolu TV'nin, içimizden biri olan, geçmişine ve bugününe şahid olduğumuz Bezirgan ve ailesine karşı yaptığı bu iftira ve itham kampanyasını derhal tekzip edip özür dilemeye davet ediyoruz. Geçmişte yaşanan kardeş kırgınlıklarının ve terk edilmişliklerin tekrar yaşanmaması ve bunlardan ders çıkarılarak, 'İnananlar sadece kardeştir' düsturunca, zor zamanlarda yalnızlaştırılma ve psikolojik savaşlara karşı, erdemli ve duyarlı tüm kurum ve şahsiyetlerimizi, Nuray Canan Bezirgan'ın şahsında bir destek platformu oluşturmaya ve bu çirkin saldırılara karşı dayanışmaya çağırıyoruz. Kardelen-Der Başkanı Hüda Kaya *** sen sevdiğinle ol, ben sevdiğimle..!
-
mamedî 14-06-2008 12:44
Değerli kardeşim Belli ki STv'ye bakarken, zaman zaman işledikleri yanlışlarından yola çıkarak ithama kalkışıyorsunuz. Bu müdakkik bir müslümana hiç yakışmaz. Hele müslüman bir kaç yanlışlık üzerinden hareketle asla topyekün bir taarruza geçmez. Eger gerçekten saldırılması gereken ve teşhirlerine ihtiyaç duyuluyorsa, evveliyatınan bugüne dek, yapılan ve yazılan yanlışlıkların bir envanterini çıkarmak lazım. Yoksa, muhtelif zamanlarda sarfedilmiş sözlerden yola çıkarak külliyetli bir karalama size de başkalarına da hiçbir fayda sağlamaz. Bif insanın bir ömür attığı tükürük ve balğam, o kişiden bir anda çıkarsa, malum onu boğar. Elbette kimse masum değil, ancak hoşgörüyü hoşkörü yapmakla, ya da yıllar önce sarfedilmiş yanlış sözleri sanki tekrar be tekrar söylenmiş ve sahiplenmiş sözler gibi değerlendirmek bence çözümsüzlüğe ve kördüğüşüne götürür. En iyisi, yanlışlara yanlışlıkla cevap yerine irşad ve ikaz rolümüzü oynayalım. Kırıcı ve çatışmacı mizaclar ironik ve melankoniktir. Vazgeçin ve onlara yazı yazarak, bizzat görüşerk, büyük abilerinizi göndererek, sıla-i rahm yaparak, dua ederek, ehl-i küfrün nazarında vahdetinizi ispata çalışınız. İnkarcı ve tasfiyeci bir anlayış İslamî değildir. Bediüzzaman'ın deidği gibi "Harici düşmanların tehacümü esnasında dahili adavetleri unutmak maslahat-i İslamiyedir." STV ekibi elbette eleştirilir ve eleştiririz. Ancak hangi uslüp ve argümanlarla? Onu iyi ayarlayalım. Allah'a emanet....
-
ibrahim ethem şekerli 12-06-2008 15:05
Bu insanlardaki kişilik bozukluğu vardır ve özeti şudur: Yahudiler gibi bir aşağılıklık kompleksi Bu hoşkörü ekibini, masallar dünyasındaki dansına son vermeye çağırıyorum. Artık insanlar kimin ne olduğuna değil, kimin ne yaptığına bakıp ona göre değerlendiriyorlar. Allah (c.c.) da öyle demiyor mu : ''İman ettik demekle bırakılacağınızı mı sandınız ? Yaa eyyühen nur cemaati: Ne zaman Kur'an dışındaki kaynaklarınızı bırakacaksınız. Ne zamana kadar Kur'ana aykırı olsa bile ''bunlar rehberimiz'' diyeceksiniz? 'Elleriyle yazdıklarına bu Allah katındadır diyenleri bana bırak' diyor Rabbimiz. Bu ayette sizden de bahsediliyor olmasın!! Sizlerdeki bu bozuk anlayışların temelleri Kur'an ı duvarlarınıza asıp, risaleleri masanızda açık bekletmenizdir. Bunun için gözleriniz şaşı bakıyor. bunun için müminin yanında değil de karşısındasınız. Bunun için gittiğiniz yanlış yolu görmüyorsunuz. Aynı kıbleye dönüp namaz kıldığınız insanlara bunun için kin kusuyorsunuz? Gelin Allahın ipine topluca sarılın. Artık daha fazla kendinizi kandırmayın.
-
murtaza 12-06-2008 11:12
herkesi hoşgören bu insanla müslümanalrı ne zaman hoşgörmeye başlayacak merakediyorum