29-08-2009 10:53

Dini tebliğin starlara teslim oluşu

Artık Ramazan ayı başta olmak üzere “önemli gün ve geceler”de büyük bir star patlaması yaşanıyor. Ekran vaizlerinin başarısı ve vaizlerin kitap satışlarının yüz binlerle ifade edilmesi gibi olaylar art arda eklenince ekran vaizliği, hem kolay yoldan şöhret ve “cennet”, hem de iyi para kazanılan bir meslek olarak görülmeye başlandı.

Dini tebliğin starlara teslim oluşu

Necmettin Nursaçan’ın Star TV’deki program ikizi Nihat Hatiboğlu bir yıl önce Doğan Kitapçılık’tan Saadet Asrından Damlalar kitabını yayımlamıştı. Sanırım onun kitabının adı da sunduğu, icra ettiği gösterisel televizyon programıyla aynı adı taşıyor(du).

Starlık düzeninin el attığı en önemli alanlardan biri de İslamî anlatımdır. Bu nedenledir ki, kültür dünyasında acayipliklerin oranı Ramazan’da biraz daha katlanarak kanatlanıyor. Tabii acayipliklerin tümünün olumsuzluktan ya da kötü niyetten doğdukları gibi bir çıkarıma hemen baştan ulaşamayız.Bu bir hakkaniyet ihlali olur. Ama ben görsel kültürün kitaba evrilişinin iki “nadide” örneği üzerinden bu acayip durumlardan birine değinmeyi gerekli görüyorum. İlki Necmettin Nursaçan. İkincisi Nihat Hatiboğlu. Bu programların soğuk savaşın ılımlısını ve alımlısını andırdığını düşünüyorum. Baudrillard’a dönerek diyorum ki: Kitleleri denetim altında tutabilmek için iki “süper güce” gereksinim vardır, çünkü tek bir imparatorluk kendiliğinden çökecektir.İmparatorluğun ne olduğunu şimdilik tefsir etmeyelim. Sadece gösteri diyelim.

Ekran/Yayın Piyasası

Nursaçan Kanal 7 televizyonunda Asr-ı Saadetten Tablolar adlı bir program yapıyor. Oldukça ilgilisi olan bu programı beğenerek izleyenlerin sayısı da fazlaymış. Necmettin Nursaçan’ın geçtiğimiz günlerde bir kitabı yayımlandı: Asr-ı Saadetten Tablolar. Yayınevi kitabı “Necmettin Nursaçan, yıllarını iman hizmetine adamış bir insan olarak, Asr-ı Saadetten Tablolar ile, inananları tecdid-i imana davet ediyor… Allah’ı(cc) tanımak ve sevmek, ancak bize O’nu anlatan delilleri tetkik etmek amacıyla yapılan tahkiki iman dersleriyle gerçekleşebilir. (. . . )

Tahkiki iman dersleriyle, yaratılışın esasında yer alan bu ve benzeri tüm sorulara cevap aranmaktadır.

Asr-ı Saadetten Tablolar, esasında yaratılışın gayesini tetkik eden, Rabbimizi tanıma ve sevme adına yapılan iman dersleridir. Maksadımız yaratıcımızı daha iyi tanımak, O’nu sevmek ve O’na olan imanımızı her an taptaze ve dipdiri tutmanın yollarını bulmaktır.

Bu maksatla kaleme alınan Asr-ı Saadetten Tablolar, iki ana bölümden oluşuyor; “Kur’an’ı Anlamaya Doğru” ve “Efendiler Efendisi”

Birinci bölümde Kur’an-ı Kerim’den seçilen ayetler kâinatın rehberliği altında inceleniyor.

İkinci bölümde ise, Âlemlere Rahmet Olarak Gönderilen Efendiler Efendisini (asm) tanıma ve getirdiği mesajı anlama çalışması yapılarak Rabbe olan iman, bir daha yenileniyor…” ilanıyla okuruna takdim ediyor.

Kitabın arka kapağında ise hem Kur'an’a aykırı olan hem de hadis usulüne göre muteber kabul edilmeyen “Kâinat yüzü suyu hürmetine yaratılan yegane insan” sözüne yer veriliyor. Kitabın içeriği bu çerçevede tetkik edildiğinde başka hususlarla da karşılaşılabilir. Yalnız benim burada durmak istediğim husus şu: Dini tebliğin starlık müessesine teslim oluşu. Bunun da sürekli çoğaltılması. Nasıl mı?

Necmettin Nursaçan’ın Star TV’deki program ikizi Nihat Hatiboğlu bir yıl önce Doğan Kitapçılık’tan Saadet Asrından Damlalar kitabını yayımlamıştı. Sanırım onun kitabının adı da sunduğu, icra ettiği gösterisel televizyon programıyla aynı adı taşıyor(du).

Çıldırtan Kopyalama

“Saadet asrından bugüne ulaşan hakikatler.

Rahmet, barış, sevgi, anlayış, merhamet dini İslam’a dair...” arka kapak yazısı ile sunulan bu kitabın ön kapağı ile Necmettin Nursaçan’ın kitabını karşılaştırdığımızda benzer hatta tıpkısının aynısı diyebileceğimiz bir durumla karşılaşmış olmamız acaba neyin göstergesi? Baudrillard’ın insanlık gösteri dünyasındaki üretim biçimiyle, bunun yarattığı hazla kıskaca alınmış durumdadır yargısının yani : 'Hepimiz bir gösteriye dönüşmüş bulunan üretimle(. . . ) insanı çıldırtan yeniden üretimin (: kopyalamanın) kurbanlarıyız' ın da doğrulaması bu.

Artık ramazan ayı başta olmak üzere “önemli gün ve geceler”de büyük bir star patlaması yaşanıyor. Ekran vaizlerinin başarısı ve vaizlerin kitap satışlarının yüz binlerle ifade edilmesi gibi olaylar art arda eklenince ekran vaizliği, hem kolay yoldan şöhret ve “cennet”, hem de iyi para kazanılan bir meslek olarak görülmeye başlandı. Dişinizi sıkıp teatral sunum yapmayı ve bir kaç yüz sayfa yazmayı becerebilirseniz hemen üne ve paraya ulaşmanız işten bile değil!

Yazıyı bir başka stardan ama ağır stardan bir alıntıyla devam edelim ve bitirelim:Belki felsefeyle ilgili yazan birinden söz ederken 'felsefenin genç starı' türünden bir niteleme bayağı kaçacak ama gerçek şu ki Alain de Botton çoktan bir “star “oldu. Felsefenin Tesellisi adlı kitabı yayınlandığı her ülkede çok satanlar listesine girmeyi başardı. Sokrates'in kitapta yer alan sözlerini aktararak yazıyı şimdilik düğümleyelim:'Soluk aldığım ve aklım başımda olduğu sürece felsefeyle uğraşmaktan, size öğütler vermekten ve tanıdığım herkese doğruyu anlatmaktan asla vazgeçmeyeceğim ... Evet baylar ... beni beraat ettirseniz de ettirmeseniz de, yüz kere ölmem gerekse bile bilin ki davranışlarımı değiştirmeyeceğim.'

Hayırlısı. Şimdilik böyle.

(Nurşen Aldı / Timeturk)

YORUMLAR
  • ümit   14-10-2009 02:20

    selim dilmen.iftira atma.hocayı dinledim.zina etse cehennemlik olur.ama zinayı meşru saysa dinden çıkar dedi.amma da saptırıyorsun.ayıp.günah.zinanın haram olduğunu kabul ederek yapsa,kafir olmaz ,ama azab çeker dedi.ama harm değil derse islamdan çıkar dedi.günah.allah iftiradan hesap sorar.

  • Selim DİLMEN   31-08-2009 15:01

    Yüzbinlere yalan yanlış bilgiler veriyor doğru dürüst kaynak belirttiği yok bu adamların. Geçen Nihat Hatipoğlunun Programında şöyle bir soru geliyor ''Bir Müslüman Zina ederken yada içki içerken ölürse cehennememi gider?'' sorusuna Hayır cehennemlik olmaz diyor sadece eğer zinayı ve içkiyi meşru gösterirse cehenneme gider fakat günah olduğunu bilerek ve kabul ederek yapıyorsa cehennemlik olmaz diyor bu nasıl bir anlayıştır ya cennet bu kadar kolay mı yani !!!