13-02-2011 19:18

Firavun`u, siyonist işgal rejimi de kurtaramamış!

Otuz yıllık iktidarını bırakmamak için her türlü yolu deneyen Mübarek`in, siyonist işgal rejimi aracılığıyla ABD`yi `Radikal İslam` söylemiyle ayartmaya çalıştığı ortaya çıktı.

Firavun`u, siyonist işgal rejimi de kurtaramamış!

Yaklaşık üç haftalık bir direnişle 30 yıllık iktidarının bırakmak zorunda kalan Hüsnü Mübarek'in ayrılmadan önce her türlü yolu denediği ortaya çıktı.

ABD ili uzun pazarlıklar yaptığı daha önce bilinen Mübarek'in siyonist işgal rejimiyle de temasa geçerek ABD'yi ikna etmesini istemiş.

Haaretz Gazetesi, Mübarek'in koltuğunu bırakmadan önce son bir kez daha siyonist işgal rejimiyle temasa geçerek ABD'nin demokrasi peşinde koşmamasını istemiş. Aksi durumda "Radikal İslam'ın bölgeye hakim olacağını iddia eden Mübarek bu yöntemle de ABD'yi ayartmayı başaramamış.

Mübarek'in siyonist işgal rejimi Sanayii Bakanına da, Mısır'daki devrimin bir kar topu şeklinde tüm Arap dünyasına yayılacağını aktarmış.

DİĞER DİKTATÖRLERİN DE KOLTUKLARI TEHLİKEDE

Tunus ve Mısır'da bir aydan az bir süre içinde devlet başkanlarını düşüren halk ayaklanmalarının, hızla reformları hayata geçirmemeleri halinde başka Arap ülkelerinde de liderlerin koltuklarını sallayabileceği düşünülüyor.

Ortadoğu Stratejik Etütler Enstitüsü Müdürü Enver Eski, ''Arap liderler bundan böyle zamana karşı yarıştalar: Ya hızlıca bir liberal değişimden yana olacaklar ya da akıbetleri Mısır ve Tunus'taki gibi olacak'' uyarısında bulundu.

Enver Eski, tıpkı 14 Ocakta sokağın baskısına boyun eğerek 24 yıllık iktidarını bırakıp kaçan Zeynelabidin Bin Ali gibi Hüsnü Mübarek'in de sokağın yanı sıra en yakın müttefiki ABD'nin de baskısıyla 30 yıllık iktidarını bırakmak zorunda kaldığını söyledi.

"ONLAR ARTIK İKİ AY ÖNCESİNİN ARAP VATANDAŞLARI DEĞİL"

Ortadoğu Carnegie Merkezi Müdürü Paul Salem de ''adaletsizlik, işsizlik ve yolsuzlukla ayaklanan Arap vatandaşı, artık 2 ay öncesinin Arap vatandaşı değil ve 2-3 haftalık gösterilerle bir devlet başkanını düşürebileceğini kanıtladı'' ifadesini kullandı.

İktidarın dizginlerini 40 yıldan fazla süredir elinde tutan Libya lideri Albay Muammer Kaddafi gibi birçok Arap lideri, kamuoylarını sakinleştirmek için son haftalarda birbiri ardına toplumsal önlemler ilan etti, siyasi reform sözleri verdi.

Ürdünlü eski bakan Salih El Kallab, ''Bu iki ülkedeki halk ayaklanması, bölgenin tamamı üzerinde etkili olacaktır. Tunus ve Mısır'daki değişimi teşvik eden ABD, bunu başka ülkelerde de yapacaktır'' görüşünü savundu.

''Sırada kim var? Bunu kimse önceden kestiremez'' diyen Kallab, zengin bir petrol ülkesi olan ve Kral Abdullah tarafından başlatılan reform sürecinin, gelenekler ve dinin ağırlığıyla yavaş ilerlediği Suudi Arabistan'ı bunun dışında tuttu.

Eski de ''ABD, dünya ekonomisine petrol teminini kötü etkileyebilecek her türlü ani değişimi Körfez monarşilerinden uzak tutma peşinde, ama yine de onlara reform tavsiye edecektir'' yorumunda bulundu.

Paul Salem, değişim rüzgarının bu ülkelerde de eseceğini ve liderlerin inisiyatifi ele almamaları halinde bunu halkların yapacağına dikkati çekti.

Tunus ve Mısır'da internetteki sosyal paylaşım ağları aracılığıyla seferber olan gençler tarafından başlatılan ayaklanmanın, ''bugüne kadar her türlü değişim gelgitini gidermek için bir korkuluk gibi kullanılan İslamcı aktivizmin sınırlarını aştığını'' belirten Paul Salem, ''bir ideolojiye itaat etmeksizin yapılan bu ayaklanma, on yıllardır İslamcı hareketlerin başarısız olduğu yerlerde başarılı olmuştur'' diye konuştu.

Salem, Mübarek'in düşüşünün Riyad'ın gözünde ''güç ilişkilerindeki dengesizliğinin, İslami bir Ortadoğu düşleyen İran lehine derinleştireceği'' anlamına geldiğini söyledi ve Arap ülkelerinin ABD ile ittifakının zayıflayacağını, ancak bu ülkelerin ABD'nin nüfuz alanında kalmaktan başka çareleri bulunmadığını ifade etti.

(Kaynak: Dünya Bülteni)

YORUMLAR
  • HUSEYIN SASMAZ   14-02-2011 16:46

    Camp David'in Koruyucularından İkincisi de Yıkılıp Gitti! Bundan otuz sene önce Sedat, iki kıblenin ilki olan İsra ve Miraç arzı Filistin'i gaspeden Yahudilerle Camp David hıyanet anlaşmasını imzalamasının bir bedeli olarak Mısır'ın mümin erleri tarafından yıkılıp gitti... Bugün de Camp David'in koruyucusu, maddelerinin gözeticisi, Allah'a, resulüne ve müminlere hıyanet etmek üzere gerekliklerinin uygulayıcısı Sedat'ın varisi olan Hüsnü Mübarek, kovulmuş bir şekilde yıkılıp gitti... Her ikisi de inşa ettikleri sarayları, hanları, hamamları arkalarında bırakarak elleriyle yaptıklarından dolayı yıkılıp gitti... فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاءُ وَالأَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنْظَرِينَ "Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi." [Duhan 29] Her ikisi de Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda vermeyeceği kulu ve kölesi oldukları Amerika'ya "kölelik" yaptıktan sonra yıkılıp gitti. وَلَنْ تُغْنِيَ عَنْكُمْ فِئَتُكُمْ شَيْئًا وَلَوْ كَثُرَتْ وَأَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ "Topluluğunuz çok olsa bile size hiçbir fayda vermez. Çünkü Allah müminlerle beraberdir." [el-Enfal 19] Her ikisi de bu dünyada aşağılanmadan başka bir şeye nail olamadan yıkılıp gitti. Her ikisi de yıkılıp gitti... İşte İslam'la hükmetmeyen, Allah'ı ve resulünü dost edinmek yerine sömürgeci kafirleri dost edinen ve onlarla birlikte Müslümanların beldelerine komplo kuran tüm hainlerin kısa bir süre sonra da olsa akıbeti budur... Her ikisi de yıkılıp gitti... Hala zalimler, Allah kendilerine hiç hesap etmedikleri bir yerden gelmeden önce bu durumlarını tedebbür etmezler mi? وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ "Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma! Ancak Allah, onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor." [İbrahim 42-43] Hala kah Yahudi varlığı ile hıyanet anlaşmaları imzalayan kah onlarla normalizasyon içerisine giren kah onlarla müzakere eden yöneticiler, ahiretten önce dünyada kendilerini kapkaranlık bir akıbetin beklediğini görmezler mi? Yoksa onlar sağır, dilsiz ve kör olup akıl da etmezler mi..? Arz-ı Kenan Mısır, zulme ve zalimlere karşı baş kaldırdı. Tahrir Meydanı, yeni bir fecrin haberini veren tekbirlerin atıldığı toplulukların mescidi oldu... Gerçekten bu fecrin, Arz-ı Kenan'da Hilafet fecri, hıyanet anlaşmasını kaldırma fecri, Filistin'de yeniden nusret savaşlarının fecri, Müslümanların beldelerindeki hain yöneticilerin gözü ve kulağı önünde hatta onların gizli anlaşmaları ve kabulleri sayesinde Amerika'nın gıdasından silahına varıncaya kadar her şeyini temin ettiği Yahudi varlığını ortadan kaldırma ve Filistin'i Yahudilerin pisliğinden kurtarma fecri olması gerekmez mi? Amerika, Arz-ı Kenan Mısır'a uzun bir zaman önce sızdı. Allah'tan, resulünden ve Müminlerden haya etmeyen yöneticiler de onun oraya sızmasını hatta bunun da ötesine geçmesini kolaylaştırdı... Bu son olaylarda bile hala Amerika; Obama, yardımcısı ve danışmanları yoluyla Mısır'ın durumuna karışmakta ve burnunu işlerine sokmaktadır... Artık bu burunları sürtmenin, bu dilleri koparmanın, bu şahsiyetleri ortadan kaldırmanın zamanı gelmedi mi? Artık Mısır'ı Allah'ın onurlu Arz-ı Kenan'ına döndürmenin zamanı gelmedi mi? Bizler Hizb-ut Tahrir olarak Mısır Silahlı Kuvvetleri Yüksek Askeri Konseyi'ne sesleniyoruz: Allah yönetimi kendisine, diğer tüm dostlukları bırakıp Allah'ı, resulünü, müminleri dost edinmesi, Hilafeti kurması, Allah'ın indirdikleri ile hükmetmesi, Allah yolunda cihat etmesi, Filistin'i haçlıların ve Tatarlıların pisliğinden kurtaran önceki komutanların siretini tekerrür ettirerek mübarek Filistin arzını Yahudilerin pisliğinden kurtarması ve sömürgeci kafirlerin kökünü kazıması için vermiştir... وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ "Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, Kavî ve Azîzdir." [Hac 40] Hizb-ut Tahrir H. 09 Rabî-ul Evvel 1432 M. 12 Şubat 2011 www.hizb-ut-tahrir.org | www.hizb-ut-tahrir.info | www.turkiyevilayeti.org