22-11-2013 23:20

Gazze`de savaş kapıda

Gazze`den görüştüğüm arkadaşlar `İsrail`in büyük bir saldırı için hazırlık yaptığını, Kasım 2012`deki başarısızlığı silmek ve yeniden üstünlük kurmak istediğini` söylediler.

Gazze`de savaş kapıda
Gazze'de savaş kapıda!
 
Süleyman Gündüz / Yeni Şafak
 
Önceki gün Gazze'ye yönelik İsrail saldırısı başladığında Şati mülteci kampında yaşayan İsra, Ela, Muhammed ve Bilal Badvi kardeşleri düşündüm. Ne kadar korkmuşlardı kim bilir?
 
Havada dolaşan IHA'lar ve F-16'ların bombardımanı. Bombalar düşüyor, büyük bir patlama sesiyle alev topları gökyüzüne yükseliyor. Küçük bedenler titreyerek biraz daha fazla sokuluyorlar birbirlerine.
 
En küçükleri İsra şimdi 7 yaşında. Onları teskin edecek ve cesaretlendirecek bir tek anneleri kaldı. İsrail'in Gazze'ye yönelik 2008-2009'da düzenlediği 'Dökme Kurşun Operasyonu'nun' ilk gününde babaları Ahmed Badvi şehit düşmüştü. Akşam vakti haber almak ve yalnız olmadıklarını hissettirmek için İsra'yı aradım; kendisi ve kardeşleriyle konuştum, ne halde olduklarını sordum.
 
Günde 6 saat elektrik verilebiliyor, su ve temel ihtiyaç malzemesi sıkıntısı hat safhada. Elektrik sorunundan dolayı kanalizasyon şebekeleri tam çalışamıyor ve şehirleri lağım basmış. Bulaşıcı hastalık endişesi bulunuyor. Hastahanelerde ilaç yokluğundan dolayı tedavi imkânı ortadan kalktı ve ayrıca kapılar kapalı olduğu için hastalar İsrail veya Mısır hastahanelerine de gönderilemiyor. Yemeklik malzeme azalmış, bu yetmiyormuş gibi gaz yok ve insanlar sıcak yemek yapacak vasatları ortadan kalktı. Benzin ve mazot yokluğundan ulaşım durma noktasına geldi.
 
Ses tonlarında büyük bir çaresizlik hâkimdi. 2005'den itibaren saldırıların dışında Gazze en kötü günlerini yaşamaya başladı.
 
Önceki günkü saldırıların ikisi Beyt Hanun'a ve altısı Han Yunus'a yapılmış. İsra'nın büyükbabası, anneannesi ve dayıları Han Yunus'ta yaşıyorlar. Ve Han Yunus bombalanıyor. İsrail buldozerleri, tankları ve savaş uçakları Beyt Hanun'a ve Han Yunus'a saldırıyor. Saldırılar sonucunda iki kişi öldü ve iki tavuk çiftliği imha edildi.
 
Bir yıl önce yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen; önceki gün 8 saldırı düzenlemiş İsrail. Bir yıl boyunca birçok kez ateşkes ihlal edilmiş ve konulan kuralların büyük bir kısmına uyulmamış. Hiç kimse ne yapıyorsun diye sormamış. Kurdun sevdiği hava; puslu olandır.
 
Çünkü bölgede daha büyük kaos yaşanıyor. Tüm gözler Suriye ve İran sorununa çevriliyken; Gazze'de neler oluyor, duyan yok.
 
Bir yıl önce bugünlerde İsrail Gazze'ye saldırmış ve BM, ABD, Mısır ve Türkiye'nin devreye girmesiyle ateşkes sağlanmıştı.
 
O günden bugüne birçok değişiklik oldu. Mısır'da İhvan ve Muhammed Mursi yönetimi askeri darbe ile devrildi. Darbeciler, Mursi ile gizli anlaşmalar yapıldığı ve Sina'daki olayları yönlendirdiği iddiasıyla Gazze'deki Hamas yönetimini suçladılar. Bunun sonucunda Refah sınır kapısı kapatıldı ve Gazze için hayati önemi olan tünellerin büyük bir kısmı tahrip edildi.
 
Gazze'den görüştüğüm arkadaşlar 'İsrail'in büyük bir saldırı için hazırlık yaptığını, Kasım 2012'deki başarısızlığı silmek ve yeniden üstünlük kurmak istediğini' söylediler.
 
Neocon-Likud ekseni Orta Doğu'da ortaya çıkmaya başlayan barış iklimini yok etmek için yeni bir maceraya girebilir. Böylece birçok ülkenin refleksleri de test edilmiş olacak. En verimli alan Gazze, şartlar da uygun ve savaş kapıda.
 
2008'de bir ziyaretimizde Başbakan İsmail Haniye İsrail saldırılarına ve ambargo uygulamalarına karşı 'unumuz, zeytinyağı ve zahterimiz olduğu sürece direneceğiz' demişti. O günden sonra İsrail ekili tarlaları ve zeytin ağaçlarının büyük bir kısmını tahrip etti. Elde ne kadar un, zeytinyağı ve zahter kalmış bilmiyorum.
 
Mahmud Derviş'in 'Filistinli Sevgili' şiirinde söylediği gibi:
 
'Ve yemin ederim ki,
 
bir mendil işleyeceğim yarına kadar,
 
gözlerine sunduğum şiirlerle süslü
 
ve bir cümleyle, baldan ve öpücüklerden tatlı:
 
'Bir Filistin vardı,
 
bir Filistin gene var!
 
(...)
 
Zalim düşmana bağırdım, ey Filistin, senin adına:
 
'Ölürsem, ey böcekler, vücudumu didik didik edin!'
 
Karınca yumurtasından kartal çıkmaz hiçbir vakit,
 
yalnız yılan çıkar zehirli yılanlardan!
 
Ben barbarların atlarını iyi bilirim.
 
Bir ben dururum onların karşısında,
 
bir ben,
 
gençliğin yüreğiyim her daim,
 
yüreğiyim beyaz kanatlı atlıların.'
 
Bildiğim bir şey var tüm imkânsızlıklara ve ölüme terk edilmelerine rağmen Gazzeliler inandıkları yoldan geri dönmeyecekleridir.
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !