06-03-2008 12:07

Başbakan`ın misyonu, Müslümanların gazını almak mı?

Şimdi buradan sormak istiyorum: Başbakan Erdoğan`ın misyonu toplumun gazını almak mıdır? Madem elinizden bir şey gelmiyor, o zaman yalan yere esip gürleyip de insanların gazını almayın. Bırakın insanlar siyonistlere öfke duysunlar, `Filistinli kardeşlerimin yaşadığı bu büyük dram karşısında ne yapabilirim` diye bir arayışa yönelsinler.

Başbakan`ın misyonu, Müslümanların gazını almak mı?

Kadıtör yazıyor

Sizleri yeniden selamların en güzeliyle selamlıyorum kıymetli kardeşlerim.

Müslümanlar olarak, dağılmış bir tesbihin taneleri gibi darmadağın olmanın ve bundan kaynaklanan güçsüzlüğümüzün bedellerini ödemeye devam ediyoruz. Her tarafta toprakları işgal edilen, bombalarla evleri başlarına yıkılan, yurtlarından sürülen, inandığı değerleri yaşamasına engel olunan biz Müslümanlarız. Şöyle bir bakın; İslam coğrafyasında izzet ve onuru ayaklar altında bulunmayan toplumlar bir elin parmakları kadar var ya da yok.

Bazı İslam topraklarında fiili işgaller devam ederken, bazı topraklarımızda da işgal artığı taşeron ideolojilerin İslami değerlere karşı topyekün savaşı devam ediyor. Hep acılarla yatıp, acılarla kalkıyoruz.

Geçtiğimiz hafta boyunca emperyalizmin tetikçisi siyonist terör örgütünün işgali altında bulunan Filistin'den yine yüreklerimizi dağlayan haberler yağdı. "Savunma Bakanı"nın ağzından "Filistinliler attıkları roketlerle bizi şoa (soykırım) yapmaya davet ediyor" açıklması yapan siyonist terör örgütü, bu tehdididin hemen ardından havadan uçak, karadan da tanklarla Gazze'ye saldırarak 5 günde çoğu kadın ve çocuk 120 Filistinliyi katletti, bir buçuk milyar (!) Müslümanın gözleri önünde. Uygar (!) dünya yine kendinden bekleneni yaptı; bu soykırım girişimi karşısında üç maymunu oynamayı sürdürerek.

Siyonist terör örgütü havadan ve karadan Gazze'nin üzerine abamarak cinayetlerini sürdürüken siyonistlerin dost ve müttefiki olduğunu her zaman deklare eden Türkiye'den farklı bir ses yükseldi, öfkeli ve sert bir uslüpla. Bu ses Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sesiydi. Tayyip Bey, partisinin gençlik kolları toplantısında konuşuyordu ve konuşmasının bir bölümünde Gazze'yi kan gölüne çeviren siyonist işgalcinin saldırısını gündeme getirip çok sert şekilde "İsrail'i kınadığını ve ertesi gün yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında konuyu masaya yatıracaklarını ve gereken ne varsa yapacaklarını" söylüyordu.

Ne var ki, ertesi günkü Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuda tam anlamıyla dağ fare doğurdu. Bir gün önce esip gürleyen Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Filistin tarafına ve siyonist terör örgütüne "itidal çağrısı" yapmakla yetindi.

Şimdi buradan sormak istiyorum: Başbakan Erdoğan'ın misyonu toplumun gazını almak mıdır? Madem elinizden bir şey gelmiyor, o zaman yalan yere esip gürleyip de insanların gazını almayın. Bırakın insanlar siyonistlere öfke duysunlar, "Filistinli kardeşlerimin yaşadığı bu büyük dram karşısında ne yapabilirim" diye bir arayışa yönelsinler.

Kısacası: Gölge etmeyin başka ihsan istemez!            

YORUMLAR
  • necati türkoğlu   16-03-2008 00:45

    Dünyada bir buçuk milyar müslüman varmı yokmu düşünmek lazım ben diyorum ki ALLAH kuranda mealen belirttiği gibiçok azı hariç insanların çoğunun kurtuluşa eremeyeceği şeklinden anlıyoruzki müslüman olmayan ama kendisini müslüman sanan kimselerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz bu insanlardan medet beklemek ne kadar doğru olur .aynı zamanda türkiyemizin yüzde doksan dokuzunun müslüman olduğu söyleniyor oysa ben yüzde vermeyim ama çok çok az müslüman olduğunu düşünüyorum .islam ALLAHA teslim olmaksa teslim olan kimsede müslüman olduğuna göre bırak dünyayı türkiyedeki müslümanım diyen insanların yaşam biçimine bakıldığında hiçte öyle çok azı hariç ,teslim olmuşa benzemiyor [kadıtör arkadaşım] her halde yanıldığımız yer müslüman olmayanları müslüman görmekten geçiyor. gereği gibi islamı kavrayıp yaşayanlara selam olsun