09-04-2008 09:41

Vuslat`ın konusu `evlerimiz`

`Mekke`de Rasulullah`ın temel kurumu evlerdi, ya bizim evlerimiz?` sorusunu soran dergi, konuyla ilgili yazılarda bu çok önemli soruya cevap arıyor.

Vuslat`ın konusu `evlerimiz`

Aylık eğitim ve kültür dergisi Vuslat, bu sayıda kapak konusunu "evlerimiz" olarak belirlemiş. "Mekke'de Rasulullah'ın temel kurumu evlerdi, ya bizim evlerimiz?" sorusunu soran dergi, konuyla ilgili yazılarda bu çok önemli soruya cevap arıyor.

Dosyada, "Evdeki Hayatı, Müslümanın Ne Kadar Müslüman Olduğunun Göstergesidir", "Bizim Evlerimiz ya da Eve Ait Biz", "Bir Çıkış Yolu Olarak Evlerimizi İslami Eğitim ve Öğretim Merkezi Haline Getirmek" gibi yazılar yer alıyor. 

Öditör yazısında Vuslat'ın konuya yaklaşımı şu şekilde ifade ediliyor: 

"Kur'an'da, Firavn'ýn hâkim olduðu Mýsýr'da Ýsrailoðullarýnýn tevhid çizgisinde kiþiliklerini koruma mücadelesini verirken zaman zaman büyük zorluklar yaþayan Hazreti Musa ve Harun'a bir "kurtuluþ reçetesi" sunar: "Musa ve kardeþine: Mýsýr'da milletinize evler hazýrlayýn. Evlerinizi namazgâh edinin. Namaz kýlýn" diye vahyettik. "Ýman edenlere müjde ver" (Yunus, 87)

Kur'an insaný kendisiyle, Rabbiyle, çevresiyle tanýþýk ve barýþýk yaþamaya çaðýrýr.

Sorumluluk duygusu kazandýrýrken, sorumsuzluðu mahkûm eder. Kur'an insaný kula kul olmaktan sakýndýrarak Allah'a kul olmaya çaðýrýr. Ýnsanlarý kendilerine kul etmeye çalýþanlar tarih boyunca Kur'an'ýn özgürleþtirici mesajýna düþmanlýk ederek, Ýnsanlarý kurandan ayýrabildikleri ölçüde kendilerine kul etmiþlerdir. Kur'an karþýtlarý insanlarý cehalete, küfre ve cahiliye þirkinin örnekliðine çaðýrýr.

Deðerli Kardeþler!

Küfre ve cahiliye þirkine karþý evlerimizi Darul Erkam, Darul Kur'an, Darul İslam'a dönüþtürmek zorundayýz. Unutulmamalý ki saadet asrý, inkılabý omuzlarýnda taþýyan bir avuç yiðit Erkam'ýn evinde yetiþti. Musab'lar, Zeyd'ler, Ali'ler, Ebu Bekir'ler karanlýk çaðda; Ýslam güneþine erkamýn evinde kavuþtu. Kendi nesillerimize sahip olmak istiyorsak kendi evlerimizi Darul Kur'an'a çevirmemiz gerek.

Darul Kur'an olan evler içerisinde fitne vizyonun deðil kitabýn hâkim olduðu evlerdir. Her ferdinin okuma ve bilgilenme sürecini bir ibadete dönüþtürdüðü evlerdir. Kadýnlarýn hocalarýnýn kocalarý, çocuklarýn hocalarýnýn anneleri olduðu evlerdir. Kendi deðerlerinin farkýnda olan kulluk bilincine sahip, kimlik ve kiþiliði olan þahsiyetlerin yetiþtiði evlerdir. Bu evler erkam fonksiyonunu üstleneceklerdir.

Ýslami deðerlerin hâkim olduðu ev, cennetin dünyada ki þubesidir. Ýþte o evlerin çocuklarýnýn 'ANDI' þu ayettir; "Duam, ibadetlerim, hayatým ve ölümüm Âlemlerin Rabbi olan Allah'a armaðan olsun" (En'am 162)

Bu sayýda, yozlaþan ve olmasý gereken deðerden çok uzaklarda olan Müslüman'ýn evi tasavvurunu iþledik. Ýstedik ki kimlik kayýplarýnýn hýzlý bir þekilde yaþandýðý çaðýmýzda kendi öz Ýslam kimliklerimizi korumaya evlerimizden baþlayalým."

 

İrtibat: (0216) 612 78 22

 

YORUMLAR
  • kadir   10-09-2008 18:49

    vuslat geçmişdemektir

  • Eleştirmen   12-04-2008 15:48

    Müslümanca bir hayatı arzuladığı ve düşünce olarak İslam'ı baz aldığından dolayı Vuslat Dergisi'ni öncelikle kutlamak ve o dergiyi çıkarma zahmetinde bulunan arkadaşlara -kardeşlere- teşekkür etmek gerek. Amma eleştilerimizi de sıralamaktan dolayı kimse bize kızmasın. Şu unutulmasın ki, tebrik ve teşekkürümüz yapacağımız eleştiriden dolayı bizlere gelebilecek okları bertaraf etmeye yönelik değildir. Rüşvet kabilinden de düşünmüyoruz. Eleştilerimizden önce tanım ve tesbitlerimiz var sırada duran; Dergi,"Belirli aralıklarla çıkan, çeştli yazı, şiir, resim vb. malzeme ile oluşturulan süreli yayım, mecmua, risale ve mevkute"ye verilen isimdir. Yada "Derleme işine yarayan araç"ta dergi kategorisin de değerlendirilir. Bu tanımdan yola çıkarak genel anlamda tesbitlerimizi de sıralayabiliriz; Her çeşit konu ve konular derginin konusu olabilir; siyasi, edebi, sosyal vb. Ayrıca periyodik anlamda bir dergi aylık, haftalık, dönemlik ve yıllık şeklinde de yayımlanabilir. Dönemlik dergilerin çoğu ise -genellikle akademik olanlar- hakemli dergilerdir. Bazıları haber yorum ağırlıklıdır, bazıları düşünce, kültür vb. konularla ilgisini belli eder. Dergiler ayrıca günümüzün teknik imkanlarını azami derecede kullanmak istidadı içerisinde olduklarından, o imkanları, malzemeleri en iyi şekilde kullanmaya çalışırlar. Kendine -gösel malzemelerde kullansa- siyah-beyaz bir çizgiyi tutturmaya çalıaşlar gibi, o malzemeleri renkli olarak kullanmaya çalışan dergiler de var günümüzde. Her kesimde olduğu gibi bizimkesimde de aynı minval üzre bir dergicilik sürüp gitmektedir yıllardır! Yukarıda sıraladığımız tanım, tesbit ve imkanlar açısından baktığımızda ise, Vuslat Dergisi, niyetinden dolayı belki Rızayı İlahi'yi hak ediyordur amma, -etmesini isteriz de doğrusu- teknik, görsel ve aynı zamanda da yazan çizenleri açısından kafa karışıklığı içerisinde kendine bir yol, yordam belirlemek zorundadır. "Niye?!" derseniz, daha henüz, belirgin tevhidi bir çizgi ne yazık ki tutturulamamış. Bir defa mesaj verme konumunda olan insanlar, herşeyden önce tevhidi tutarlılık içerisinde olmalılar. Bu ilk şarttır. İkinci şart ise, "hakk'a şahitlik" boyutunda bir sosyal ve siyasal tutarlılık elzemdir. Bu ikinci boyut birinci boyutla bağlantılı olup, hiçbir zaman ertelenemez bir önceliğe tabidir; Kürt sorunu, iş, emek, temel hak ve özgürlükler vs. Hayatımızı kuşatan tüm sorunlarımız, beklentilerimiz ve yapıp etmelerimizle an'ın fıkhını oluşturup, düşünce alanına sokmalıyız. Teknik eleştirilere gelince, piknik ekipmanlarını içeren reklamlar, çeşit, çeşit yemek türü reklamlar, hemen hemen bir yığın dergide süreki yayımlanan çeşitli reklamlar, hem Vuslat dergisine ve hem de muadili dergilere ciddiyet katmamamaktadır. İnşaallah, bu eleştirilerimiz bizlerle birlikte kardeşlerimizin çalışmalarına ivme kazandırır. Vesselam...