08-06-2008 15:29

Lanet kapitalizm! İbadetlerimizden elini çek!

Oradan 3 YTL, buradan 5 YTL, pusulalı seccadesi şu kadar lira, otomatik Besmele cihazı bu kadar lira... Yaklaşık 200 YTL`ye ‘tam teçhizatlı kul` olunabiliyor.

Lanet kapitalizm! İbadetlerimizden elini çek!

İslam'a yönelik ilgi ve toplumdaki dindarlaşmanın ivme kazanması karşısında harekete geçen "uyanıklar" piyasaya "ibadeti kolaylaştırdığı" iddiasıyla birbirinden abuk sabuk araçlar sürmeye başladı. "Zikirmatik", "Hatimmatik" adlarıyla satışa sunulan söz konusu araçlarla insanların zaten geleneksel olarak ıslaha muhtaç olan ibadet anlayışları iyice tahrif ediliyor. İbadeti kolaylaştırma adına ibadetleri ifsad edenlerin kolaylaştırdıkları ise kendileri için kolay yoldan servet edinmek! Gerçek Hayat dergisinden Ümmühan Atak'ın, bu tür araçları ironik bir üslupla eleştirdiği "Tekno Teknotekno Dindarlık" başlıklı yazısını dikkatlerinize sunuyoruz:   

"Allahuekber" sesiyle uyandı. Fakat bu sabah ezanının değil, onbeş yıl önce annesinin Hacc dönüşü hediye olarak getirdiği "ezan okuyan saat"in zili. Kalktı. Saati sabah namazına değil de, işe yetişme saatine kurduğu için sabah namazını henüz kılmamıştı. Abdest almak için banyoya gitti ve besmele çekti. Besmele çekmek yerine pekala "besmelematik" kullanabilirdi, ancak Besmele kolaydı zaten ve dili de alışıktı. Kollarını sıvarken, vücudunun henüz mayışık olduğunu fark etti ve içinden, "Keşke abdestmatikleri yaygınlaştırıp, evlere göre de tasarlasalar" diye geçirdi. Her şey iyi hoştu da, ayakları yıkamak zor geliyordu işte! Namaz kılmak için "pusulalı seccade"yi aradı, buldu. Seccadeyi yere serdiğinde pusulanın bozulduğunu gördü. Neyse ki zaten evindeydi ve Kıble'yi biliyordu! Namazın ardından "zikirmatik" ile 33 kez Sübhanallah, 33 kez Elhamdülillah, 33 kez Allahuekber derken, "Keşke şunların da dijitalini çıkarsalar da, ben seccadeyi toplayıp giyinirken bu duaları okusa, ben dinlesem" dedi. Bunun için biraz daha beklemesi gerektiğini düşündü. Evden çıkmadan evvel Youtube'dan biriki "zikirli ilahi" dinledi, hatta bir tanesini İPod'una yükledi. Tam evden çıkacakken, telefonu titredi. Baktı ki yeni bir mesaj gelmiş ancak telefonunun hafızası kandil mesajlarıyla dolduğu için mesaj ulaşamıyordu. Mesaj kutusundan, "Allah'ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiri de an bu gece. Hayırlı kandiller!" yazılı olanı seçip sildi ve yeni gelecek olan mesajı bekledi.

YOL DUASI'NI OTOMATİĞE BAĞLAMAK

Ve mesaj geldi, "Bu mesaja ‘evet' yazıp cevap ver, hidayete eren falan şarkıcıdan şu ilahi cebine gelsin" En sevdiği şarkıcının en sevdiği ilahisi için, "Evet" yazıp gönderdi. 20 kontörü gitmişti gitmesine ama olsun, değerdi. Besmele çekerek (kolaycaydı bu demiştik) evden çıktı. Fakat arabasının kapısını açınca Besmele çekme sırası ‘besmelematik'e geliyordu. (Hazır çekilmişi var) Dikiz aynasını düzeltirken, astığı ‘kokulu tespih'i güzelce kokladı. Artık hazırdı. Arabayı çalıştırmak için marşa bastığında "yol duası' otomatik olarak okunmaya başladı. Bu ne güzel duaydı ve bu ne güzel sesti Allah'ım! Radyoyu açtı. Dini bütün radyo istasyonlarının hepsi o saatte, anlaşmışlar gibi, şarkı türkü çalıyordu. Kendi CD'sini yerleştirip, Kur'anı Kerim mp3'ünü dinlemeye koyuldu. Bu sabah canı, Yusuf Suresi'ni ‘dinlemek' istiyordu. Trafiğe yakalanmadan iş yerine varabilmesini, Kur'anı Kerim ‘dinleyecek' kadar takvalı oluşuna bağladı; o Allah'ı seviyordu, Allah da onu... Güne süper başlamıştı!

"FATİHA OKU" BUTONUYLA ARTAN SEVAPLAR

Masasına oturup çayını yudumlarken PC'si açıldı. Bugün yapacak çok işi vardı. Önce, vefat eden yeğeni için "online hatim siteleri"nden birine üye olacak ve hatim isteyecekti. Bunu halledip yeğeninin kabrini ziyaret etti. Evet, yine oturduğu yerden, yine internetten! "Fatiha Oku" butonuna basarak bol bol Fatiha gönderebilecekti ancak, site, yoğun talep nedeniyle, çökmüş olmalıydı ki açılmıyordu. Çaresiz, "üç Kulhü, bir Elham" okumalıydı. Üstelik, butonlara tıklarken gerekmediği için, bu kez ellerini duaya açmalıydı ki bu şirkette epey dikkat çekerdi. Ellerini masanın altında açıp duaları sıraladı. Fatiha'nın sonlarına doğru biraz zorlandı ama yine de toparladı. Elleriyle yüzünü ovuyor gibi yaparken sessizce ‘Amin' dedi. Yan masadaki arkadaşı, "Hayırdır, gece uyuyamadın herhalde" diye seslenince hemen cevap verdi, "Sorma ya komşularda parti vardı, uyutmadılar. Tam o sırada, gece gördüğü rüyayı hatırladı. Rüyasında kocaman kocaman böcükler vardı ve hepsi bir su bardağına doluşmuş şarkı söylüyordu. Bu rüyanın ne anlam taşıdığını öğrenmek için hemen, "İslami rüya tabirleri" sitelerinden birini açtı. Korkacak bir şey yoktu; namazlarını aksatıyordu ancak Allah hidayet nasip edecekti! Rahat bir nefes aldığı sırada telefonuna bir mesaj geldi, "Abi, Mekke imamından yeni bir dua indirdim. Süper. Mailine gönderdim, hemen aç." Denilenleri yaptı ve kulaklıkla dinledi, gerçekten harikaydı! "Maili, en az on kişiye forward ederse(yönlendirirse), duasının kabul edileceği" notunu okur okumaz, listesindeki on kişiye yollamakta tereddüt etmedi.

ZEKATMATİK İNDİR, SEVABIN ON KAT ARTSIN

Vakit öğle paydosuna yaklaşırken, zekat hesapları için de bir şeyler yapacağını hatırladı. "zekatmatik" programını indirip, bu yıl ne kadar zekat vereceğini hesaplamadan önce, "Allah'ın teknoloji rahmeti" isimli videoyu bir kez daha izledi. Zekatın nasıl hesaplanacağını biliyordu ancak ‘hikmetleri'ne dair bir iki cümle okumak için Diyanet'in resmi sitesinde biraz sörf yaptı. Aklının almadığı yerleri ‘tartışmak' için, daha önceden üye olduğu "İslami forum siteleri"ne girdi. Hazır patron ortalarda yokken, bir yandan da "İslami chat siteleri"ni açtı. Öğle yemeği için arkadaşları tarafından çağrıldığında, bu arada namazını da eda etmiş olmak için takkesini cebine atıp kalktı... Döner dönmez, "İslami evlilik siteleri" vesilesiyle tanışıp nişanlandığı kızın merhum babası için Mevlit okutacaktı. Hayır hayır, evine döndüğü zaman değil, yine internetten, yine online! Dün bir ara indirmişti programı, bugün de açıp ‘çaktırmadan' mesai saatinde dinleyecekti. Hayat süperdi! Süper kolaydı! Hatta belki Mevlid okunurken arkadaşlarıyla geyik bile çevirebilecekti!

OTOMATİĞE BAĞLANAN DUALAR

Abarttığımızı mı düşünüyorsunuz! Eğer öyleyse ya hiç evden çıkmıyorsunuz ya da teknolojik perhizindesiniz! Her geçen gün ‘hayatımız kolaylaşıyor'! Yeni bir ‘şey' icat ediliyor ve evlerimize giriyor. İrili ufaklı, mekanik veya dijital aletler kullanarak, namazımızı niyazımızı ‘terbiye' ediyor, çağa uyduruyoruz. Kurban Bayramı arefesinde ‘kurbanmatik' tartışmaları yapıyoruz mesela. "4 dakikada bir büyükbaş hayvan kesimi" için ideal olarak sunulan kurbanmatik gibi, abdestmatik, taharetmatik de gündemimize girdi girecek iyiden iyiye. Teknolojiyle aramız kötü olduğundan falan değil, bilakis teknolojinin nimetlerinden faydalanmayı seviyor sevdiriyoruz o ayrı da, nasıl oluyor da oluyor, bazı dini ritüeller kolaylaşırken aslında hayatımızdan uzaklaşıyor... Bunu merak ediyoruz. Facebook'a girip "Flash diske Kur'an yükleyip boynumuza assak muska yerine geçer mi?" grubuna üye olup kendini tartışmaya kaptıranları, babasının hayrına Mevlit indirenleri merak ediyoruz. Mesai saatinde çalışırken bir yandan ‘hatim' dinleyenleri, masa başında Fatiha okumak yerine "Fatiha Oku" butonuna basanları, arabasını çalıştırırken ‘yol duası' okumak yerine "duayı otomatiğe bağlayanları, kandilbayram günlerini mesajla geçiştirmek safhasını çoktan aşıp, kopyalayapıştırilet üçgeniyle sağa sola gönderenleri anlamak istiyoruz. Anlayınca belki, ‘din sektörünün' nasıl bu kadar geliştiğini de çözeriz.

TAM TEÇHİZATLI KULLAR

Ezan okuyan masa ve kol saatlerinin sadece Mekke'den getirildiği günlerde, takvamıza takva katan ürünleri bağrımıza basıyorduk. Pusulalı seccade de bunlardan biriydi. Kokulu tespihte mucize aramıyorduk ama seviyorduk da, mis gibi kokuyordu. Sonra sonra keşfedilen din sektörü, ‘bedava indir'lerin aranan seçeneklerinden oldu. Kur'anı Kerim indirildi, Fatiha indirildi, bir tüpün içinde zemzem ile Cevşen Duası piyasaya sürüldü... Hayat kolaylaştı, ibadetler uzaklaştı sanki bir anlamda. Namazın hikmetlerini Diyanet'in sitesinden, faydalarını diğer dini içerikli sitelerden, Peygamber Efendimiz'in hayatını sonpeygamber.info'dan okuduk. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayırmak bize düştü. Kafamız karışınca ‘tartışma forumlarına' takıldık. İnternette çok vakit harcadığımızı fark edenler bize ‘İslami Chat' avantajı sundu. "sa (selamünaleyküm'ün kısaltması), as (aleykümselam'ın kısaltması), aeo (Allah'a emanet ol'un kısaltması) gibi küçük hamlelerle chat yaparken bir yandan kızlarla erkekler tanıştı. Nasip, kısmet tabi.. Hırlısı da var, hırsızı da... Sohbet biraz uzayınca namazları aksattığımızı düşünenler kaza namazlarımızı hesaplayan siteler açtılar. Kur'anı Kerim ‘dinlediğimiz' laptoplarımızı rahle gibi kullandık. Artık bilgisayarlarımızı abdestsiz açmaz olduk(?). Namaz kılarken üşendiğimizi(!) fark edenler "Pratik Tek Parça Namaz Kıyafeti" tasarladı. 15 saniye içinde namaza hazırlanıverdik. Oradan 3 YTL, buradan 5 YTL, pusulalı seccadesi şu kadar lira, otomatik Besmele cihazı bu kadar lira... Yaklaşık 200 YTL'ye ‘tam teçhizatlı kul' olunabiliyor. Uzay çağı Müslümanları sınır tanıyacak gibi görünmüyor. Neden olmasın? Hani Kur'anı Kerim'i açıp okumaktan uzaklaşıp birkaç TIK'la ‘dinlemekle yetinmek' kolaycılığı bizim korktuğumuz. Ve buna benzer diğer şeyler...

(Ümmühan Atak / Gerçek Hayat)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !