Obama`yı reddetmek için 12 neden
Başlıca sorunlar olan savaş, barış, ekonomik kriz ve ABD’deki ücretli sınıfa vahşîce saldırı konularında, Obama, Amerikalıların çoğunluğunun reddettiği ve kabul etmediği politikaları yaymak ve derinleştirmek sözü vermektedir.
James Petras bu makaleyi, Obama’nın başkan seçildiği Amerikan seçimleri öncesinde kaleme almıştı.
ABD’deki başkanlık seçimi bir kez daha ABD entelektüellerinin dürüstlük ve sorumlu tavırlarını ortaya koymaları için turnusol kağıdı deneyimi sağladı. Eğer halk entelektüellerinin iktidara karşı doğruyu söylemeleri onların görev ve sorumluluğuysa, çok ünlü ve prestijli yayın yapan üstatlarımızın çoğu en son beyanatlarıyla perişan bir yenilgiye uğradılar.
Demokrat Parti adayı Senatör Barack Obama’nın gerici dış ve iç politikalarına dikkat çekmek, bunları ortaya dökmek ve ifşa etmek yerine onu ‘eleştirel’ bir şekilde desteklemeyi seçtiler. Bunun için de ‘sınırlı farklılıkların’ bile olumlu sonuçlar doğurabileceği, ‘Obama’nın ehven-i şer olduğu’ ve ‘değişim olasılığı için bir fırsat yarattığı’ gibi bahaneler ileri sürdüler.
Bu bahaneleri savunulamaz kılan şey, Obama’nın kamuya verdiği beyanatların, onun en üst düzey politika danışmanlarının ve hükümetinde yer alması beklenen politikacıların, açıkça, saldırgan bir dış politika ve tamamen Paulson- Bush- Wall Street çizgisinde, temelden gerici bir iç ekonomik politika belirlemiş olduğu gerçeğidir. Başlıca sorunlar olan savaş, barış, ekonomik kriz ve ABD’deki ücretli sınıfa vahşîce saldırı konularında, Obama, Amerikalıların çoğunluğunun reddettiği ve kabul etmediği politikaları yaymak ve derinleştirmek sözü vermektedir.
Obama’yı Reddetmek İçin On iki Neden
1. Obama, kamuya açıkça ve art arda, Afganistan’daki ABD askerî müdahalesini tırmandırma, oradaki ABD birliklerinin sayısını arttırma, bunların operasyon alanlarını genişletme ve sistematik sınır ötesi saldırılarda bulunma sözü vermektedir. Diğer bir deyişle, Obama, Bush’tan daha şiddetli bir savaş yanlısıdır.
2. Obama, açıkça, rejiminin, “terörizme karşı savaşı”, Pakistan’a düzenleyeceği sistematik ve büyük-ölçekli kara ve hava saldırılarıyla genişleteceğini, böylelikle saldırıyı, Afgan direnişine sempatik bakan köy, kasaba ve şehirleri de kapsayacak şekilde tırmandıracağı beyanatını vermiştir.
3. Obama, Irak Ordusu’nun direnişi kırmada göstereceği askerî kapasiteye bağlı olarak, ABD birliklerinin geri çekilmesine karşı çıkmakta, ancak birliklerin yerlerinin değiştirilmesine, savaş bölgelerinden alınıp eğitim ve lojistik pozisyonlara kaydırılmalarına taraftardır. Obama, ABD güçlerini Irak’tan çekmek için bir kesin tarih belirlenmesine karşıdır çünkü, İran, Suriye ve Güney Lübnan’la askerî çatışmalar dahil, Orta Doğu için tasarladığı kapsamlı politikalarını uygulayabilmesi için ABD birliklerinin Irak’ta bulunması elzemdir.
4. Obama, İsrail Lobisi’nin konumunu ve Yahudi devletinin sömürgeci, yayılmacı ve saldırgan politikalarını koşulsuz desteklediğini açıklamıştır. ABD için malî bedeli ne olursa olsun İsrail askerî saldırılarına arka çıkma sözü vermiştir. İsrail’e yaptığı gurursuz uşaklık, 2008’de Washington’da yapılan yıllık AIPAC konferansındaki konuşmasında da belirgindi. Konuşmanın metnini hazırlayan ve Orta Doğu politikasını formüle edenler, başlıca Siyonist propaganda çarklarının en üst sıralarındakilerle ve Başta Gelen Yahudi Amerikan Organizasyonları’nın Başkanları’yla uzun süreden beri ve dillere düşmüş bağlantıları olan baş danışmanlardı.
5. Obama, nükleer programı için uranyum zenginleştirmesini sürdürdüğü takdirde İran’a saldırma vaadinde bulunmuştur. Obama’nın yakın arkadaşı Joseph Biden, bir dizi ‘çatışma noktaları’nı (İran, Afganistan, Pakistan, Rusya ve Kuzey Kore dahil) sıralayarak Obama’nın bunlara ‘cevabını güç kullanarak vereceğine’ vurgu yapmıştır. Obama’nın en üst düzeydeki Orta Doğu danışmanları arasında ‘Bipartisan Policy Center’le (Partiler arası Politika Merkezi) çok yakın bağları olan ve başta gelen Siyonistlerden Dennis Ross da vardır. Kendisi, İran’la yapılacak bir savaşın planı olarak hizmet verecek bir rapor yayımlamıştır. Obama’nın İran’a yaptığı görüşme teklifi, teslim olması ya da tümden askerî hücuma maruz kalacağına dair bir ültimatom vermek için kullanılacak bahaneden başka bir şey değildir.
6. Obama, Orta Doğu’daki düşmanlığın, savaşın ve bölgedeki ABD politikalarının itibardan düşmesinin nedeni olan Filistinlilerin İsrail’den sürülmesi ve Batı Şeria’da Yahudi yerleşimlerinin yayılma faaliyetlerini koşulsuz olarak desteklemektedir. Seçim kampanyalarını düzenleyenler, üst düzey politika danışmanları, konuşma metinlerini hazırlayanlar ve kabine üyeliği için aday olması olası kişiler arasında, üst sıralarda, üç düzine ‘Başta İsrailci bulunurken, ‘içeriden etkileyerek’ veya ‘toplumsal baskı uygulayarak’ Obama’nın Zionist Power Configuration’a (Siyonist Güç Şekli) kölece teslimiyetini değiştirmek umudu gerçekten hiç yoktur. “İlerici entelektüeller” aslında Obama’yı destekleyerek, onun Siyonist kılavuzlarının müttefikleri olmaktadırlar.
7. Yerel cephede, Obama’nın kilit konumdaki ekonomik danışmanlarının kusursuz Wall Street ehliyetleri vardır. Obama, Hazine Sekreteri Paulson’ın, halkın ödediği vergilerden 700 milyar doları, ABD’nin en zengin yatırım bankalarını kurtarmak için ödemesine onay vermiştir. Obama Paulson veya bankalardan, Federal fonları, üreticiler veya ev sahiplerine kredi veya ödünç verme yerine bankaların başka şirketleri satın alma veya kendi hisse senetlerini satın alarak değer yükseltme için kullandıklarından dolayı hesap sormamıştır. Obama’nın, Paulson’a ve Wall Street kurtarmalarına arka çıkması ile faiz ödemeleri görüşmelerini askıya alarak, üç aylık bir süre için mortgage ev kayıplarının ertelenmesi konusunda yaptığı zayıf önermeler uyum içindedir. Obama, işçiler için tatmin edici ücreti olan iş olanakları yaratacak büyük ölçekli ve uzun vadeli kamu yatırım programlarını teşvik etmek yerine yenilgiye uğramış kapitalizmi kurtarma çabaları adına kötü yönetilen finansal kurumlara ve iflas etmiş kapitalist şirketlere hükümet fonlarının transferinin arttırılmasını önermektedir.
8.Obama’nın ekonomi takımı ‘serbest pazar’ pratiğini ve ideolojisini benimsediklerini ve özel sektörün yaygın ölçekteki yenilgisi, çürümüşlüğü ve çöküntüsüne rağmen, büyük ölçekli hükümet fonlarının kamunun mülkiyetinde olan üretim faaliyetlerine ve toplumsal hizmetlere enjekte edilmesi için gösterilen her türlü çabaya karşı olduklarını beyan etmişlerdir.
9. Obama şirket sigorta firmaları, tutucu sağlık ve hastane işbirlikçileri ve Büyük İlaç Şirketleri tarafından işletilen ve yönetilen başarısızlığa uğramış özel sektör sağlık plânlarını kucaklamaktadır. Başarılı olmuş Federe Medicare (Sağlık Sistemi) programı modeline göre şekillendirilmiş bir küresel ulusal sağlık programını reddederek, yerine yetersiz, devlet tarafından sübvansiyonlu, özel kâr amacı güden bir plâna sahip, pahalı ve ABD’deki ailelerin üçte birinin ulaşamayacağı bir programı kabul etmiştir.
10. Obama Büyük-Tarımsal şirketleri ve onların devlet tarafından yüksek derecede finanse edilen ve kâr getiren etanol programını savunmaya devam etmektedir. Etanol programı ABD’de milyonlarca ve tüm dünyada yüz milyonlarca insan için gıda fiyatlarında ulaşılması imkansız bir artış getirmiştir.
11. Obama Küba’ya ambargo uygulama suçunu işlemeyi ve Venezüella’nın halkçı Başkan’ı Chavez ve diğer Lâtin Amerika reformcularına karşı düşmanca tavrı sürdürmeyi ve ülke içinde korumacı bir politika yürütüp, Lâtin Amerika’ya serbest pazar politikasını ihraç eden ikiyüzlü bir politikayı savunmaktadır. Lâtin Amerika konularında kilit konumdaki politika danışmanları, stil ve diplomaside kozmetik değişiklikler önermekte ve bu bölgede ABD hegemonyasının tekrar kurulması için amansız ve sıkı bir destek verilmesi taraftarıdırlar.
12. Ne Obama ne de onun serbest pazar danışmanları ve milyarder finansal destekçileri, bizi gittikçe derinleşen daralmadan kurtaracak herhangi bir kapsamlı plân veya strateji göstermemiş ve tasarlamamışlardır. Tam tersine, Obama tarafından önerilen parça bölük önlemler kendi içinde bile çelişkilidir. Mali kısıntı istihdam yaratılmasıyla çelişmekte, mali şirketleri kurtarma üretken sermayeden fonları çekmekte, yeni savaşlar peşinde koşma ülke içinde iyileşmeyi kundaklamaktadır.
SONUÇ
‘Gerçekçilik’ (‘Realizm’) adına açıkça yeni savaşlara kucak açan bir politikacıya, milyarder kurtarmalarına ve kâr için özel-sektör tarafından işletilen sağlık programlarına destek veren entelektüeller, kendilerinin “sorumlu eleştirmenler” olduğu iddialarını da gene kendileri reddediyorlar demektir. C. Wright Mills’in dediği gibi, bunlar, eleştirel entelektüeller olarak sorumluluklarından vazgeçen ‘akılsız gerçekçiler’dir. ‘Ehven-i Şer’i desteklemek adına ‘daha büyük kötülüğü’ yâni, gittikçe derinleşen daralmayı, sömürge savaşlarını ve toplumsal yabancılaşmanın dört yıl daha sürmesini kışkırtmaktadırlar. Daha da öte, bunlar, alternatif aday Ralpf Nader ve Cynthia McKinney’in marjinalize edilmesine ve düpedüz ihraç edilmesine neden olan medyanın, başlıca büyük partilerin ve hukukî sistemin müttefikidirler. Bu iki alternatif aday, seslerini yükselterek savaşa ve Wall Street kurtarmaları yanlılarına karşı çıkmış ve ülkenin iç ekonomisine gerçek büyük-ölçekli kamusal yatırımı, herkesi kapsayan ve tek ödemeli bir sağlık programını, sürdürülebilir ve çevre-dostu ekonomik politikaları ve büyük ölçekli, uzun vadede geçerli olacak olan, gelirlerin yeniden dağıtımı politikalarını önermişlerdir.
Kaba ve kabul edilemez olan, Obama politik makinesine verdikleri ‘eleştirel desteğin’ radikal fikirlerin önünü açacağına, bir anlık da olsa inanan bu entelektüellerin yaptıkları (Demokratik eşeğin arka tarafındaki önemsiz bir sivilceden öteye geçmeyen) tartışmalardır. Siyonistler ve sivil militaristler, Obama’nın Orta Doğu savaş politikasını tamamen kontrolleri altında tutmaktadırlar: İran, Filistin, Pakistan, Afganistan veya Irak’la barış yapacak hiçbir açık kapı bırakılmayacaktır. Obama’nın finansal politikalarını da Wall Street kontrol etmektedir: Gizlice sokularak evlerini kaybeden ailelere sadaka dağıtacak bazı üniversite ilericilerine yer olmayacaktır.
Eğer multi-milyoner işçi sendikalarının her bir başkanlık seçimi kampanyasında harcamış oldukları yüz milyon dolar, 50 yılı aşkın bir süredir tek bir madde ilerici mevzuatı korumayı başaramadıysa, ilerici ‘halk entelektüellerimizin’, kendi mükemmel örgütlü izolasyonları içinden, Başkan Obama’ya, danışmanlarını, destekçilerini ve askerî yükselişi açıkça savunmasını reddetmesi ve İran’la barış yapması ve işçilerimiz ve işsizlerimiz için toplumsal adaleti geliştirmesi için ‘baskı’ yapabileceklerini hayal etmeleri delilik değil midir?
Ekim 2008
[Bu makale İngilizce aslından Hatice Aksoy tarafından Sendika.Org için tercüme edilmiştir]