01-12-2008 23:53

Kışla tipi eğitim anlayışı ile mücadele, imanî bir sorumluluk

“Kışla Tipi Eğitim Anlayışı ile Mücadele İmanî Bir Sorumluluktur!” manşetiyle çıkan Haksöz’ün Aralık sayısında “Resmi Tören Dayatması ve Tavrımız” konulu bir soruşturmaya yer veriliyor.

Kışla tipi eğitim anlayışı ile mücadele, imanî bir sorumluluk

"Kur'an'ın aydınlığına doğru" şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, 213. sayısı okurlarıyla buluştu. Eğitim alanında süregelen ulusçu, militarist, laik dayatmacı anlayışın topyekûn terk edilmesi ve resmi ideolojik kalıpların esareti altında tutulan beyinlerin özgürleştirilmesi için eğitim sisteminin baştan aşağıya yenilenmesini talep eden Haksöz, Gündem yazısında şu vurguları öne çıkarıyor:

"Eğitim alanında her türlü inanç yasağı son bulmalı; bu çerçevede başörtüsü yasağı adlı ilkel, vahşi yasağa derhal son verilmelidir. Genç beyinlerin militarist bir tarzda yönlendirilmesinde araç olarak kullanılan ulusal marş, ant, tören ve benzeri ideolojik ritüeller terk edilmelidir. Eğitim binalarında, araçlarında ve müfredatında kişi putlaştırılmasına yönelik yaklaşımlar terk edilmeli; ideolojik kalıplar yerine düşünen, sorgulayan, eleştiren mantık öne çıkartılmalıdır. İsteyen vatandaşlara okullarda ana dillerinin öğretilmesi imkânı tanınmalı, Allah'ın ayetlerinden olan ana dillerin eğitim dili olarak kullanılmasına yönelik yasak kaldırılmalıdır. Okullarda askeri denetim ve vesayet aracı olarak işleyen ve kışla tipi eğitimin simgesi haline gelen Milli Güvenlik dersleri acilen kaldırılmalıdır."

Tayyip Erdoğan'ın son dönemlerdeki devletçi söylemleri üzerinden AK Parti'nin değiştiği iddialarını yorumlayan Rıdvan Kaya, Başbakan'ın ve Vecdi Gönül'ün çok tartışılan sözlerini irdeliyor ve eleştirilerdeki tutarsızlıklara işaret ediyor. İkiyüzlülük kültürünü analiz eden Kaya'nın, "Erdoğan ve AK Parti hiçbir zaman devletçi-milliyetçi zihniyetten kopmuş değil ki, şimdi geri dönüş yaşamış olsun! Belki tonlama farkı olabilir, hepsi o kadar!" vurgusu dikkat çekiyor.

Dergide genişçe yer verilen "Resmi Tören Dayatması ve Tavrımız" soruşturması başta Özgür-Der olmak üzere çeşitli İslami kuruluşların "Resmi Törenleri Boykot Çağrısı"nı açan bir içerik de taşıyor. Resmi ideolojiye yönelik eleştirel değerlendirmelerin yer aldığı soruşturmada resmi törenler vasıtasıyla okullarda nasıl bir zihinsel-ideolojik dönüşüm ve yönlendirme hedeflendiği; çocuklar ve gençlerin ritüelleşmiş törenlerden nasıl etkilendiği; resmi tören dayatmasına yönelik ne tür karşı koyuş ve itirazların söz konusu olabileceği; bu dayatmanın bilhassa İslami kimlikli aileler açısından aile-çocuk ilişkilerinde ne tür sıkıntılara yol açtığı; resmi törenler vesilesiyle sergilenen görüntüler ve ortaya konan kimliğin İslami açıdan neye tekabül ettiği; resmi törenlere ilişkin tavır konusunun İslami mücadele bağlamında nereye oturtulabileceği ve gerek İslami kimliğimiz açısından gerekse açık bir insan hakkı ihlaline karşı geliştirilmesi gereken itirazların nasıl ortaya konulmasıyla ilgili sorulara cevap aranan soruşturmaya Ahmet Örs, Yusuf Tanrıverdi, Ümit Mert, Hülya Şekerci, Eta Bektaş, Bahadır Tok, Zehra Çomaklı Türkmen, Nurcan Büyük, Ahmet Kalkan, Serdar Bülent Yılmaz ve Mehmet Pamak katılmış.

Bir diğer yazısında Rıdvan Kaya, ABD Başkanı seçilen Obama'nın ABD'de neleri değiştirip değiştiremeyeceğini değerlendirirken; Heyet-i Ulema'dan Muhammed el-Faizî ile yapılan röportaj (çeviri) Irak direnişinin geleceğini ve ABD'nin Irak'tan çekilmesi konusunu masaya yatırıyor.

 

Kur'an kıssalarıyla ilgili yazılarına devam eden Cengiz Duman, bu ay İbrahimî bir gelenek olan "Kurban/Zebih" konusunu ele alırken; kurban edilenin Hz. İsmail mi yoksa Hz. İshak mı olduğunu çeşitli deliller eşliğinde tartışıyor. Kıssada verilmek istenen mesaja odaklanan yazısında Duman, kavmi-dini çekişmelerin kıssalar üzerindeki etkilerini irdeliyor. Abdulhakim Beyazyüz ise nefs tezkiyesi bağlamında ele aldığı tevhidi uyanış sürecindeki kazanımlarımızı Kur'an ekseninde de yorumlayarak değerlendiriyor.

 

Zeki Savaş'ın yeni çıkan "Ortak Payda" kitabını etraflıca değerlendiren Hamza Türkmen, kitap üzerinden İslamcıların önceliklerini sorguluyor ve özgürlük isteminin ne derecede ortak payda olabileceğini tartışıyor. Yazı, İslami hareketlerin öncelikli hedefi ve Müslüman bilincinin yenilenmesine ilişkin tespitler de içeriyor. Asım Öz ise bu ay Tarık Ali'nin tarihi romanlarını masaya yatırıyor. Tarık Ali'nin kitapları üzerinden tarihsel roman türünün işlevlerine değinen Öz, Tarık Ali'nin düşünsel boyutunu da sorgulayıcı bir yaklaşımla ele alıyor.

 

Manisa'daki yemin töreninde başörtülü annlerin maruz kaldığı insanlık dışı uygulamaya ve bu tarz törenlere katılımın İslami kimliği zedeleyici boyutuna da yer verilen dergi sayfalarına, oğlu namaz kıldığı için nöbetle cezalandırılan ve bu sırada henüz 3 aylık (kısa dönem) asker iken çıkan çatışmada nöbetteyken hayatını kaybeden İsmail Uygun'un annesinin feryatları da taşınıyor.

 

Musevi bir babanın oğlu olan Ilan Hatsor'un "Maskeliler" adlı tiyatro oyununu değerlendiren Habil Sağlam'ın yazısı; Ali Değirmenci'nin son sayfada yer alan denemesi ve Bünyamin Doğruer'in Gazze kuşatmasını anlatan arka kapaktaki şiiri derginin kültür-sanat/edebiyat içeriğini oluşturuyor.

 

İrtibat: 0212 524 10 28

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !