10-12-2008 00:03

Gazze`ye açık mektup

Zerre kadar kıymeti yok ama senden özür diliyorum sevgili Gazze. Zerre kadar kıymeti yok ama karşında un ufak olduğumu beyan ediyorum.

Gazze`ye açık mektup

Gazze bu çağın Şib'i Ebi Talib'i... Emperyalizme ve siyonisme boyun eğmeyen birkaç milyonluk bir belde Gazze. Boyun eğmediği için de açlıkla, yoklukla cezalandırılıyor, ambargoyla, boykotla teslim alınmaya çalışılıyor. Lakin Gazze direniyor, tıpkı ilk Kur'an nesli gibi. Teslim olmuyor. İlkelerini terk etmiyor. Bizlerin de Kudüs Davası'nı her türlü zorluğa rağmen omuzlayan bu kutlu beldeye sahip çıkmamız, ona omuz vermemiz gerekiyor. Yeni Şafak'ta yazan Hakan Albayrak, Gazzemize hitaben bir açıık mektup kaleme aldı. Bu duygulu mektubu ilginize sunuyoruz: 

Gazze'ye açık mektup

Hakan Albayrak / Yeni Şafak

Bugün Kurban Bayramı. Doyasıya et yiyeceğiz bugün. Envai çeşit tatlılar da yiyeceğiz. Bayramlaşmaya gittiğimiz evlerde öyle bir ikrama boğulacağız ki, "Yeter artık!" diye bağırmak gelecek içimizden. Akşama doğru davul gibi şişmiş olacak karnımız. Yiyip içmekten bitap düşeceğiz. Televizyonun karşısındaki rahat koltuklarımıza zor atacağız kendimizi. Üstüne bir de cayır cayır yanan kaloriferlerimizin yaydığı rehavet eklenecek. Ambargo yüzünden açlıktan ölmenin ve soğuktan donmanın eşiğine geldiğine dair televizyon haberlerini işte böyle bir vaziyette izleyeceğiz. İçimizin biraz takati kaldıysa içimiz cız edecek. "Arun aleykum!" (Utanç üzerinize olsun! / Utanın!) diyordu ya o Filistinli kız çocuğu; biraz ar ve hayâ kaldıysa bizde, utanacağız. Hepsi bu. Batı`nın vicdanlı çocukları ambargo ve ablukayı delmek için özgürlük gemilerine doluşup sana doğru yelken açarken, biz utancımızla başbaşa kalacağız.

Aslına bakarsan doğru dürüst utanmayı da beceremiyoruz. Formalite icabı utanıyoruz. Pişkin pişkin utanıyoruz. Bereketsiz bir utanç bizimkisi. Amerikalı Rachel`in duyduğu utanç onu senin yanına götürmüştü. Seninle beraber Siyonist işgalcilerin karşısına dikildi ve adeta bir mücahid gibi öldü Rachel. Biz ne yaptık? Onun soylu hikâyesini okuyup yine pişkin pişkin utandık.

Biliyorum, kendimizi Rachel gibi İsrail dozerlerinin önüne atmamızı filan beklemiyorsun bizden. Bilsen ki hükümetimiz seni ambargo ve ablukadan kurtarmak için uluslararası camiada canla başla çalışıyor, bilsen ki biz halk olarak ayaktayız ve İsrail`i yana yıkıla protesto ediyoruz, başka bir şey istemeyeceksin. Heyhat ki ne hükümetimizde bir hareket var ne bizde. Hepimiz küresel ekonomik krizle meşgulüz. Malum, maaşlarımız biraz eridi. Dolar cinsinden borçlarımız ve suya/elektriğe/doğalgaza gelen zamlar da cabası. Bir de bayram telaşı var işte. Senden yükselen feryatlara ve Ümmet-i Muhammed`in en saygın âlimlerinden yükselen dayanışma çağrılarına kulak tıkamamız için bütün deliller elde!

Ne diyeyim sevgili Gazze? Arun aleynâ. Utanmasam, "Biz seni o felaketten kurtaramıyoruz, sen bizi bu utançtan kurtar" diye yalvaracağım. Hani Refah sınır kapısını havaya uçurup Mısır`a dalmıştın ya... Yine öyle bir hamle yapacaksın diye bekliyorum çaresizlikten. Çaresizlik diyorum ama çare bulmak için üzerime düşeni yaptığımdan emin değilim. Doğrusunu istersen, üzerime düşeni yapmadığımdan eminim.

Zerre kadar kıymeti yok ama senden özür diliyorum sevgili Gazze. Zerre kadar kıymeti yok ama karşında un ufak olduğumu beyan ediyorum.

Rahman ve Rahim Allah`a ısmarladık. Mübarek Kurban Bayramı senin için, hepimizden önce ve hepimizden ziyade senin için rahmet vesilesi olur inşaallah.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !