Nida dergisinden `dinsel çoğulculuk` dosyası
Nida Dergisi 135. sayısında dinlerarası diyalog çalışmalarının bir uzantısı ya da `Kutsal` ı ve `Hak` olanı göreceli kılma ve bulandırma çabaları olarak değerlendirilen `dinsel çoğulculuk` veya diğer bir ifadeyle `dini plüralizm` konusunu kapak dosyası yaparak irdelemeye açtı.
Nida Dergisi 135. sayısında dinlerarası diyalog çalışmalarının bir uzantısı ya da 'Kutsal' ı ve 'Hak' olanı göreceli kılma ve bulandırma çabaları olarak değerlendirilen "dinsel çoğulculuk" veya diğer bir ifadeyle "dini plüralizm" konusunu kapak dosyası yaparak irdelemeye açtı.
'Allah, gönderdiği son vahiyle önceden gönderdiği tüm kitapları doğrulamıştır. Bununla birlikte ehl-i kitab da dâhil tüm insanların, farklı hayat tarzı mensuplarının, son vahye (Kur'an'a) tabi olmaları gerektiğini emretmiştir. Müslümanlar; vahye, mutlak bir şekilde; emrolundukları gibi dosdoğru olarak ittiba etmeleri farziyetinin farkındadırlar. '
'Evet, içeriğin aynı fakat kabuğun farklı olduğu ama tanımakta zorlanmadığımız dinler arası diyalog çalışmalarından sonra, yine aynı anlayışın bir devamı olarak yeni bir isimlendirme ile karşı karşıyayız. Dinsel çoğulculuk ya da dini plüralizm'de denen bu yeni sürümün öne çıkan söylemlerinden biri, belki de en önemlisi 'mutlak olanı' izafileştirmek. Yani doğru ve hakikati göreceli kılmak…'
'Bu akım; dünyadaki büyük dinlerin her birinin bir diğerinden bağımsız olarak hakikî kurtuluş vasıtaları olduğu tezini gündemleştiriyor ve bu yönüyle her bir din, kendi müntesiplerini kurtuluşa ulaştırma yolunda diğerleriyle eşit dereceye sahip olduğu öngörülüyor. Aslında bu, 'hakikatin her din tarafından sadece farklı algılanışından ibarettir', vurgusu etrafında şekillenen bir anlayıştır.'
'Hakikati değersizleştirme, profanlaştırma felsefeleri olarak göze çarpan ve Hakk-batıl karışımı, ılımlı, daha da vahim boyutu; 'tavizkar' bir hayat tarzıyla Müslüman kitleyi homojenize etmeyi hedeflemektedir. Bu tür çıkışlar, aynı zamanda İslam'ın sosyal, siyasal, hukuki ve ekonomik alan ilkelerini törpülemeyi ve berrak olan bünyeyi bulandırmayı planlamıştır.'
'Çoğulculuk zemininde aranan imkânlar tamamen tek taraflı (öyle gözükmese de) ve Kitab Ehli'nin amaçlarına hizmet etmektedir.'
"Hakk'a karşı tertiplenen bu ve benzeri planlar, şüphesiz Rabbimizin onlara hazırladığının yanında hiçbir değer ifade etmez lakin; Müslümanlar bu tür girişimlere karşı her an teyakkuzda olmak zorunluluğu içerisindedirler. Kaldı ki Müslümanlar süfli çıkarlara, günübirlik hedeflere, ifsad edici emellere ve bunların tertipleyicileriyle işbirliğine karşı ihtiyatlı olmalıdırlar." diyen Nida, bu sayıda Ramazan Yazçiçek ile "Anonim Din Arayışı ve Dinsel Çoğulculuk" kitabı özelinde meselenin genel bir perspektifte ele alındığı kapsamlı bir röportaj ile bu konuyu desteklemiş. Aynı zamanda M. Said Hatiboğlu Hoca ile "Hz. Peygamberi Yanlış Yorumlama Tezahürleri" başlıklı istifadeli bir söyleşi gerçekleştirmiş.