Kudüs Buluşması İstanbul Bildirgesi tam metni
İstanbul Feshane Uluslararası Kongre ve Kültür Merkezi`nde 5-8 Zilkade 1428 (Miladi 15-17 Kasım 2007) tarihleri arasında gerçekleşitrilen Uluslararası Kudür Buluşması`nın sonunda yayınlanan İstanbul Bildirgesi`nin tam metnini yayınlıyoruz.
İslamveHayat
İstanbul Feshane Uluslararası Kongre ve Kültür Merkezi'nde 5-8 Zilkade 1428 (Miladi 15-17 Kasım 2007) tarihleri arasında gerçekleşitrilen Uluslararası Kudür Buluşması'nın sonunda yayınlanan İstanbul Bildirgesi'nin tam metnini yayınlıyoruz. Bildirgede, Kudüs'ün siyonist işgalden kurtulması için tek yolun direniş olduğu belirtilerek, tüm Müslümanların Kudüs davasına duyarlı olması gerektiği dile getirildi. İşte Kudüs Buluşması İstanbul Bildirgesi'nin tam metni:
Bismillahirrahmanirrahîm
Biz, 15-17 Kasım 2007 (5-7 Zulkade 1428) tarihlerinde İstanbul’da “Medeniyetin beşiğini koruyalım” sloganıyla düzenlenen Uluslararası Kudüs Buluşması’na katılanlarız.
Bu buluşmaya içlerinde âlimlerin, hristiyan din adamlarının, siyaset, düşünce ve kültür önderlerinin, sendikaların, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bulunduğu beş bin kişi katılmıştır.
İşgal altında yaşayan, yahudileştirme ve soykırım politikalarına direnen, insani ve siyasi haklarını geri almak için mücadele eden Filistin halkının sorunu incelenmiştir. Bu halk Gazze ve Batı Yaka’da, devam etmekte olan zalim bir kuşatma ile karşı karşıyadır.
Müslümanların ve hristiyanların kutsal mekanlarına yönelik tehlikeli saldırılar, özellikle Mescid-i Aksa’yı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya getiren ve Türkiye’den gönderilen araştırma ekibinin de tekit ettiği kazılar hakkındaki bilgi ve tespitler gözden geçirilmiştir.
Müslüman halkların, bölgenin, dünyanın, İslam ülkelerinin, özellikle işgal altında olan Irak, Afganistan ve Somali’nin durumu değerlendirilmiştir.
Bütün bu değerlendirmelerden sonra;
Filistin ve Kudüs’le ilgili tarih ve günümüze dair ilkelerin netleştirilmesi, Filistin halkının insani ve siyasi haklarının ortaya konması, Siyonist işgalin gerçek kimliğinin açığa çıkarılması amacıyla bu bildirgeyi yayınlıyoruz.
Kudüs’e Destek İçin İstanbul Bildirgesi Açıklandı
17 Kasım 2007 / 7 Zülkade 1428
1. Kudüs bir barış şehri, medeniyetlerin buluşma yeri, güvende olmasıyla insanlığın huzur bulacağı kutsal bir mekandır. Oraya saldırı savaşların ve çekişmelerin alevlenmesine yol açar. Medeniyetin devamı için bu şehrin iyimserlik, adalet ve insani yaşayışın bir örneği olarak kalması gerekir.
2. Kudüs, yaklaşık beş bin yıl önce Yebusiler tarafından kurulmuş ve Ursalim (barış yurdu) olarak adlandırılmıştır. Burayı Arap yarımadasından gelen ahalisi korumuştur. Bir çok farklı ulusun hakimiyeti altında kalmakla birlikte Arap Kenanilerden ve Filistinlilerden olan halk her zaman burada var olmuştur. Kesintisiz bir şekilde orayı imar etmişlerdir. Kudüs’e Arap kimliğini verenler onlardır. Onların hakları hiçbir şekilde tartışma konusu yapılamaz.
3. Siyonist işgalciler Kudüs’ün batısını 1948’de doğusunu da 1967’de işgal etmişlerdir. Bu, ırkçı, yerleşimci, mütecaviz, tarihin akışına karşı, terörist bir işgaldir. Zulüm ve hakların gaspı üzere kurulmuş sömürgeciliğin yeryüzünde kalmış örneklerinden biridir. Kudüs, Filistin, Golan, Şeba çiftlikleri üzerindeki işgalin mutlaka son bulması gerekir.
Bu sebeple işgale, zulme ve sömürgeciliğe karşı olanların Filistin halkının vatanının özgürleştirilmesi için verdiği mücadeleyi desteklemesi gerekir.
4. Siyonizm ırkçı, terörist bir harekettir. 2001 yılında ünlü Durban Konferansı’nda alınan BM kararında bu tescil edilmiştir.
5. Kudüs’teki tarihi mekanları yok etme amaçlı ırkçı yerleşim çalışmaları Filistin halkının ulusal ve dini haklarına tecavüzdür. Bu çalışmalar kuşatma yoluyla ve Kudüs’ün boğazını sıkan ırkçı duvar vasıtasıyla yürütülüyor. Bütün bunların amacı Kudüs halkını göçe zorlamaktır. Kesinlikle reddedilmesi ve kınanması gerekir.
6. İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarına, özellikle kutsal Mescid-i Aksa’ya yönelik tehlikeli saldırılar, bu mescidi yıkılmakla tehdit eden kazılar ve yerine Süleyman heykeli inşa etme planı bölgede ve dünyada barış ve istikrarı tehdit etmektedir. Bütün bunlar insanlığın ortak mirasına ve medeniyetine yönelik saldırıdır. Ayrıca Kudüs ve Filistin’i tehdit etmektedir. Dünya halklarının buna karşı çıkması ve bu çalışmaları durdurması gerekir.
7. Kudüs ve Filistin’de, nükleer silahlara sahip siyonist işgalin, yayılmacı düşmanca düşüncelerle devam etmesi sorunun temel kaynağıdır ve barışı sevenleri, dünyada insan haklarına destek verenleri üzmektedir. Bu işgal bölgeyi daha büyük savaşlara itme tehdidiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Aynı zamanda uluslar arası barışı ve insani gelişmeyi tehdit etmektedir.
8. Kudüslü ve Filistinli mültecilerin yurda dönüş hakları hem kişisel hem de toplumsal açıdan tartışmasız bir haktır ve kimsenin bu hak üzerinde pazarlık yapmaya ya da taviz vermeye yetkisi olamaz. Diğer tüm dünya halkları gibi Filistin halkının da tarihi vatanı üzerinde siyasal hakları dahil bütün ulusal haklarını kullanmaya imkanı olması gerekir.
9. Tüm İslam ülkelerinden, Arap ülkelerinden ve barışı seven tüm dünya ülkelerinden, uluslar arası kuruluşlardan Kudüs’teki siyonist işgalin sona ermesi için gayretlerini yoğunlaştırmalarını istiyoruz. Bu şehrin kutsal mekanlarına, İslam ve Hristiyan kültürüne ait mirasına sahip çıkılmalı, çeşitli ekonomik, toplumsal, kültürel, eğitimle ilgili ve Filistin halkının yurdunda yaşama mücadelesine destek verecek, vatanını işgalden kurtarmasına yardımcı olacak ve siyonistlerle tüm işbirliği politikalarını durduracak projelerin uygulanması gerekir.
10. Çoğunlukla Filistin halkının yurdundan çıkarılmasının sebeplerini teşkil eden kararlar alan BM’den bu halkın üzerindeki kuşatma ve düşmanlığın sona ermesi için sorumluluğunu yerine getirmesini istiyoruz. 1947’de kurulan Kudüs’ü Koruma Komitesi’nin de görevini yerine getirmesi gerekir. Bunun gibi İslam ülkelerini ve barışı isteyen tüm ülkeleri bu kuşatmanın sona ermesi ve halkımızın ihtiyaç duyduğu yardımı yapmaya çağırıyoruz.
11. Kudüs ve Filistin’e destekte insanlığın birliğinin sağlanması ve canlı bir güç ortaya konması açısından bu buluşma önemli bir etkendir. Tüm özgür halklara buradan mesajını iletmekte ve onları Filistin halkının kurtarılması için daha geniş bir birlikteliğe ve uluslar arası bir harekete çağırmaktadır. Filistin topraklarında adaletin ve barışın hakim kılınması için buna ihtiyaç var. Filistin’de kuşatma altında bulunan kardeşlerimizi de işgal karşısında birlik olmaya çağırıyor ve kendilerine Allah’ın şu sözünü hatırlatıyoruz: “Aranızda çekişmeye girmeyin yoksa dağılırsınız ve gücünüz gider.” Bu buluşmanında aynı davanın mensupları arasında anlayış ve diyalog havasının yeniden hakim kılınmasına vesile olmasını bekliyoruz.
Hepimiz Kudüs için çalışıyoruz
El ele omuz omuza Kudüs’e giden yolda ilerliyoruz
Zaman uzasa da büyük fedakarlıklar gerekse de direnmeye devam edeceğiz
Bugün Kudüs için birlikteyiz İnşallah yarın Kudüs’te birlikte olacağız.