PKK BİTİYOR MU?
Türk ulusçuluğunu ayakta tutabilmek için bir düşmana ihtiyaç var. Onun için PKK`nın varolması gerek.. Yani, bırakın Kürtleri, beyaz Türklerin bu örgüte ihtiyacı var..
Abdurrahman DİLİPAK / Vakit
“PKK bitti, bitiyor” laflarına inanmayın. PKK bitmez. Bitirilmez. “Terörü bitireni bitirirler”. Terör ve irtica bu ülkede derin güçlerin siyaset yapma aracıdır efendim.. O daha uzun bir süre varolmaya devam edecektir.. PKK'nın hızı kesilecek. Daha küçük ama etkin hale getirilecek. Belki bir zaman için eylemler de durdurulacak, ama gerek duyulduğunda ısıtılıp yeniden servis edilecektir.. “Tezkere”, “Kararlılık” demeçleri, CHP'nin o “hamasi yaklaşımlar”ına.. “Tavşana kaç, tazıya tut” deniyor. Karanlık odalarda birileri üç mum yakıp seyrimize bakıyor sonuçta.. Herkes işini yapıyor.
PKK kontrol edilemeyecek kadar büyüdü. Pahalı ve hantal bir hale geldi.. Onun için küçültülmesi gerekiyor. İçine birçok yabancı ülkenin istihbarat unsuru sızdı.. Kimin eli kimin cebinde belli olmaz hale geldi.. Şimdi herkes kendi PKK'sını örgütleyecek.. Bu birileri için gerekli bir operasyondu. Sadece Türkiye için değil.. Onun için yapılıyor.. Biraz da dostlar alışverişte görsün kabilinden bir iş.. Bakmayın eklemlenmiş televizyoncuların arşiv görüntüleri ile Peter Arnet havasında haber servislerine, F 16 reklamlarına.. Onlar da işlerini yapıyorlar sonunda..
Hep bitti bitiyor dendi bitmedi. Bitirilemedi..
Çünkü kimse PKK'yı var kılan gerçekleri, güçleri, yani bu işin öncüllerini konuşan, tartışan yok.
Bugün bastırırsınız yarın kendi küllerinden yine dirilir. Diriltilir. PKK bitti dersiniz başka bir isimle yeniden ortaya çıkar.
Bu iş öyle Apo'dan filan ibaret değil..
Bu işin içinde sadece ABD filan da yok.. İsrail de var Rusya da, Almanya da var İngiltere de, Fransa da, Yunanistan da. Mafia da var.
Sadece ötekiler mi, Türk ulusçuluğunu ayakta tutabilmek için bir düşmana ihtiyaç var. Onun için PKK'nın varolması gerek.. Yani, bırakın Kürtleri, beyaz Türklerin bu örgüte ihtiyacı var..
Kürtlerin PKK içindeki payı dışsal unsurların toplamından daha az.
Dağdaki Kürt çocukları vurarak bu işi bitiremezsiniz.. Ne kadar vurursanız yarın iki katı güçle karşınıza dikilirler..
PKK ile mücadelenin birinci şartı asker, silah değil İnsan Hakları ve Hukuk devletidir.
Sadece PKK değil, daha bir düzine örgüt bu yöntemin başarılı olacağına inansa dağa çıkar bu memlekette.. Önce bu zulüm çarkını, sömürü çarkını durdurun.
Bu zulüm çarkı sadece Kürtleri değil, Türkleri de vuruyor aslında. Herkesi vuruyor..
İnsan hakları ve hukuk devleti konusu bu ülkenin temel sorunu..
Herkes inandığı gibi yaşayıp düşündüğünü özgürce ifade etmeden, bu ülkede adalet sağlanmadan, rüşvetin, yolsuzluğun, faili meçhullerin önü alınmadan, mal, can, namus ve nesil emniyeti sağlamadan hiçbir sorunu çözemezsiniz..
PKK mevcut düzenin ürettiği bir yan üründür..
Bu kafa ile ne Rum, ne Ermeni, ne Kürt, ne Arap, ne Alevi, ne Sünni, ne de başörtüsü sorununu çözebilirsiniz.
Bütün bu sorunları üreten bu düzenin bizatihi kendisidir.
Daha biz sorunun adını koyamadık çeyrek yüzyılda.
İstihbarat faaliyetleri yetersiz. Kimin eli kimin cebinde bilmiyoruz.. Eşref Bitlis'ten Cem Ersever'e, Uğur Mumcu'ya kadar kaç kişi bu derin gerçekle karşılaştıkları, 40. odadaki sırra tanık olduğu için öldürüldü..
Apo kim?
Ben Kürt sorunu başlığı ile daha 1980'lerin başında bu konuyu tartışan biri idim ve hâlâ bu konunun adını koyamadık..
Tek başına terör ya da güneydoğu sorunu demek sorunu tanımlamaya yetmiyor..
Sadece Türkiye'deki Kürtler yok. İran, Irak, Suriye ve Türkiye topraklarına yayılan bir halktan söz ediyoruz.. Bu işi cumhuriyetin ilk yıllarında aynı yöntemle bastırmak isteyenler de başarılı olamadılar.. Şeyh Said isyanı bastırılabildi mi, Dersim isyanı bastırılabildi mi? Tenkil, tedip, tehcir fayda verdi mi? O gün için çözüldü sanıldı sadece, ama daha sonra daha güçlü ve yaygın bir şekilde yeniden ortaya çıktı bu sorun.
Güneydoğuda bastırınca büyük şehirlerin varoşlarında yankılanmaya başladı bomba sesleri..
Büyükşehirlerin varoşlarındaki sancı kent merkezlerinde yankılanmaya başladı.. Arazi mafyası, minibüs çetesi, okul önlerinde çeteleşme neyin nesi sanıyorsunuz.. Bu sorunları asker sevk ederek çözemezsiniz..
Talabani, Barzani, Kuzey Irak'taki ABD gölgesinde büyüyen Kürt oluşumunu ne yapacaksınız?..
Kürt Yahudiler de var artık, Amerikan vatandaşı Kürtler de.. Hem de sayıları on binleri aştı, yüzbinlerle ifade ediliyor.. İsrail Arz-ı Mevud projesinden vazgeçmeden Kürt sorunu bitmeyecek. ABD, bizim eşbaşkanı olduğumuz BOP projesinden vazgeçmeden CIA bölgede Kürtleri kışkırtmaya devam edecek..
Bölgede sizin terör dediğiniz şey, asırlık bir proje. O bölge insansızlaştırılıyor..
Apo'dan ibaret değil bu sorun.. Onun için istihbarat diyorum. İşin içinde İsrail var, ABD var, İngiltere var. Rusya var. Yunanistan var, Ermenistan var.. Başından beri bu iş böyle planlandı.. Her sorun bir başka sorunla ilişkilendirildi..
Tarihe, bugüne bakın ve geleceği doğru okuyun..
100.000 asker daha gönderin, 100 operasyon daha gerçekleştirin, 500 değil 5000 PKK'lıyı daha öldürün, sonuç değişmeyecek..
Kürtlere karşı kazanacak bir zaferimiz yok bizim. Türkler ve Kürtlerin, bölge dışı güçlere karşı kazanacakları tek bir zafer var.. Bugün çözüm diye önümüze konulan plan ise bu çözümü zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor..
Önce insan hakları ve hukuk devleti..
Unutmayalım ki, karanlık aydınlığın yokluğudur.. Işık gelince karanlık yok olur.
Karanlıklar prensinin kanlı senaryoları, kulağa hoş gelen çözüm önerileri gibi gözükse de, çözümsüzlüğün kemikleşmesinden ve yeni kan davalarına sebeb olmaktan öte bir işe yaramaz..
Dağdaki figüranlar, piyonlarla savaşarak, bu konuda adil ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşamazsınız.. Gözünüze kibriti çok yaklaştırırsanız, arkasında kocaman bir ormanı kaybedersiniz.
Devleti yönetenlerin görmedikleri, görmek istemedikleri bir şeyi başkalarından bekleyemezsiniz..
Bana kalırsa Kürtler kadar Türkler de ABD'nin oyuna geliyor ve bu işler de, iki tarafta eşit destek ve himaye görüyor. Çünkü onlar bizim çatışmamızı istiyorlar. Bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet üretiyorlar..
Türkiye'nin sorunlarının çözümüne ilişkin gündemin üç ana başlığı var.. Demokratik talepler adı altında devletin ve anayasanın yeniden yapılandırılması.. Başörtüsü başlığı altında herkesin inandığı gibi yaşaması ve düşündüğünü özgürce ifade edebilmesi, Kürt başlığı altında etnik ve kültürel kimliğin yeniden tanımlanması ve ulusal kimliğin yeniden tanımlanması..
Önce güvenlik değil, önce adalet.. Adalet yoksa barış da olmaz. Adalet ve barış yoksa özgürlükler tehdit altında demektir..
Adalet mülkün temelidir.. Selâm ve dua ile.
-
Diriliş 22-01-2016 10:46
Bu yazılanların bence kesinlikle gerçekle alakası yok hem diyorsun dış devletler var hem diyorsun teröre ihtiyaç var yani dış devletler Türklük bilincini geliştrmekmi istiyor her önüne gelene yazı yazdrrsan böyle oluyor 8 sene 1. Sınıfı zor bitirip kendini türkiyenin aklı Die ilan eden öğrencilerden birisin galiba
-
Bedrettin 27-07-2015 22:48
Abim 96 yılında şehit oldubu acı tarif edilemez geçmişi çok iyi analiz edip soruna direk çözüm sunuyorsunuz. Peki neden dinlenilmiyor. Bu ülke insanları hep acı çekmeye mahkum mu olacak.Artık ben şuna inanıyorum bizim insanımızın çile ve üzüntü çekmesi gerekiyor.Acaba geçmişte yaptığımız hataların bedelini mi ödüyoruz.bedrettin arpacı