10-01-2012 08:44

Hayalet şehirler Hama ve Humus

Gündüz askerin, gece muhaliflerin kontrolünde, keskin nişancılardan dolayı halkın sokakta dolaşmaya çekindiği Hama ve Humus, hayalet şehirler görünümünde...

Hayalet şehirler Hama ve Humus

Suriye'de 9 aydır devam eden Beşşar Esed karşıtı direnişin sembolü olan Hama ve Humus şehirleri, ülkede en fazla kan dökülen bölgeler. Bu iki şehirde tam anlamıyla bir iç savaş ortamı yaşanıyor. Bu şehirler, gündüz askerin, gece muhaliflerin kontrolünde. Keskin nişancılardan dolayı halkın sokakta dolaşmaya çekindiği Hama ve Humus, hayalet şehir görünümünde.

Arap Birliği gözlemci heyetinin incelemelerine rağmen güvenlik güçlerinin muhaliflere yönelik saldırılarının devam ettiği Suriye'de şiddet bir türlü dinmiyor. Ülkede en fazla kan dökülen bölgeler ise Hama ve Humus şehirleri. Bu iki şehirde tam anlamıyla bir iç savaş ortamı yaşanıyor. Hama ve Humus, muhalefetin en etkin olduğu şehirler. Bu şehirler, gündüz askerin, gece muhaliflerin kontrolünde. Mücavir alanıyla birlikte nüfusu 2 milyonu bulan ülkenin üçüncü büyük kenti Humus, en şiddetli çatışmaların yaşandığı yer. Günde ortalama 20 kişi ölüyor. Humus'ta her sokakta çatışma izlerini görmek mümkün. Dükkânların kepenkleri kurşunlardan elek gibi olmuş, binalardan büyük beton parçaları koparak yolu kapatmış. Duvarlar, pencereler, balkonlar yıkılmış. Şehrin tamamında bu şekilde ağır silahların izlerine rastlanıyor.

Keskin nişancılardan çekinen halk sokakta dolaşmıyor. Hayalet şehir görünümündeki Humus'ta bütün dükkânların kepenkleri ve evlerin panjurları sıkı sıkıya kapalı. Humus ve Hama'da gösteriler hiç bitmiyor ve sloganlar susmuyor. Sadece cuma günleri değil, her gün eyleme çıkılıyor. Küçük çocukların da gösterilerde megafondan slogan atarak ve marşlar söyleyerek halkı coşturdukları gözleniyor. Güvenlik güçleri ve muhalifler karşılıklı olarak barikatlar kurarak, yolları kapatmış. Asker şehrin ana yollarını tutmuş ve sokak aralarına giremiyor. İçeride ne olup bittiğini bilemiyor.

KURU EKMEĞE MAHKÛMLAR

Mahalle içlerinde ise hayat neredeyse normal devam ediyor. Çocuklar top oynuyor, camilerde vakit namazları kılınıyor, ancak gün batımıyla birlikte anne-babalar çocuklarını hemen evlerine çağırıyor. Telefon hatları çalışmıyor. Elektrik düzensiz, gidip geliyor. Mesela akşam ezanı okunurken henüz ezan bitmeden elektrik kesiliyor. Ezandan sonra jeneratör çalıştırılarak cami yeniden aydınlatılıyor. İç mahalleler hariç Humus'un her yanında yolların iki yanında çöp torbalarından tepecikler oluşmuş. Kenar bölgelerde açık marketlere hâlâ rastlanıyor. Hiç kimse kendi mıntıkasının dışına hareket edemediği için gıda sıkıntısı gözleniyor.

Günlerce kuru ekmek dışında gıda maddesi bulamayan ailelere rastlanıyor. Şehrin muhtelif semtlerindeki market ve depolar dolu olmakla birlikte keskin nişancılardan çekinen halk alışveriş yapmaya korkuyor. İşlerine gidemedikleri için para sıkıntısı da çekiyorlar. Askerlerin, şehre girenlerin üzerinde para bulurlarsa bunu muhalefete destek sayarak paraya el koydukları ve üzerinde para bulunan kişi hakkında da işlem yaptıkları bildiriliyor. Askerlerin diğer aradıkları şey ise kamera.

Suriye'deki siyasî gözlemciler, ülkedeki rejim değişikliğinin Tunus veya Mısır'daki gibi yumuşak biçimde değil kanlı biçimde gerçekleşeceğini savunuyor. Muhalifler ülke çapında uçuşa yasak bölge ilan edilmesini istiyor. Yasak bölge ilan edildiğinde ordunun halka uyguladığı baskı ve şiddetin azalacağı ve silahlı direnişin canlanacağı düşünülüyor. Bunun, 40 yıllık Baas rejimi için sonun başlangıcı olacağı öngörülüyor.

(Kaynak: Dünya Bülteni)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !